Oysa toplum olarak ne kadar çok eleştirmiştik kendisini…

Bir Başbakan olarak KKTC nüfusunu tam olarak bilmediği için!

Yerden yere vurduk kendisini…

Hakaretler ettik, alaya aldık!

Oysa doğruyu söylemişti…

Bilmediği bir şeyi bilir gibi nasıl yapacaktı ki!

Konu yıllar sonra bir kez daha gündeme geldi…

Bu kez Serdar Denktaş öyle bir açıklama yaptı ki!

Çek artık nereye çekersen çek…

800 Bin nüfusumuz var diyor şimdi Maliye Bakanı!

Ama daha önce 300 değil de 500 bin nüfusumuz var diyenler ağır bir şekilde eleştirilirken şimdi bir devlet yetkilisi söylüyor nüfusun 800 Bin  olduğu…

Olay artık tamamen bir komediye dönüşmüştür…

Neren bakarsanız artık!

Kimi buna komedi derken kimi de çok rahatlıkla dram diyebilir…

Ortada çünkü nüfusu belli olmayan bir ülke var!

Vatandaşı hadi geçtik…

Bu ülkenin nüfusunu ne Cumhurbaşkanı biliyor, ne Başbakan ne de Maliye Bakanı!

Gülerler adama bu durumlarda…

Ve sorarlar;

Madem yöneticisi olduğunuz ülkenin nüfusunu bile tam olarak bilmiyorsunuz o koltuklarda ne işiniz var, diye!

Yalan mı?

Bu ülkenin nüfusunu bilmeyen o ülke için hangi projeyi üretebilir ki?

Boşa kürek çeker, dostlar alışverişte görsün diye gününü gün eder sadece…

Daha da vahimi var aslında bu konuda…

Ülke nüfusu neden bilinmiyor!

Çünkü nüfus sayımı yapılmıyor…

Peki niye yapılmıyor?

Maddi sıkıntılar nedeniyle…

Kaynak yokmuş bunun için!

Peki bu kez de bu iş için niye kaynak ayırmadınız bütçede dile sormazlar mı adama?

Ama işte bizim ülkede böyle hayati konuları sorgulamak, hesap sormak filan kimin haddine…

Hoş sorsan ne olacak diye başka bir soru çıkar karşına!

Çünkü en büyük özelliğimiz umursuzluğumuz…

Sorgulama özelliğimiz olmaması!

Hesap sormayınca da doğal olarak hesap veren de olmuyor…

Basiretsizlik çıkıyor ortaya!

Ama günü gelince bunu kimse kabul etmiyor…

Nüfusu bilmeyince yüzü bile kızarmıyor!

Devletin de bu devleti yönetenlerin de ayıbıdır nüfusu bilmemek…

Bu ülkenin yıllık bütçesinin yüzde 85’i maaşlara gidiyor!

Bu yetmiyor her yıl bir de 150 Milyon TL ek mesailere ödeniyor…

Çünkü bunlara kaynak ayrılıyor!

Ama nüfus sayımına gelince para yok şikayetleri başlıyor…

Para yoksa sayım da yok!

Sayım olmayınca planlı yapılanma yok, sağlıkta eğitimde sağlıklı proje yok, yok oğlu yok…

Nasıl sıkıya girince bankalara borçlanıyorsunuz!

Alın size bir borçlanma sebebi daha…

Kapın parayı yapın sayımı!

Yok hala şikayete devam ederseniz, ve ele güne karşı bu ülkeyi komik duruma düşürürseniz o da çok ayrı bir muamma…

Onun için İrsen Küçük’ün kulakları çınlasın!

Ama zamanında onunda dalga geçerken, eğer şimdi bu devleti yönetiyor ve hiçbir şey değişmemişse İrsen Küçük’e bir özür borçları olduğunu unutmasınlar…

“Eşitlendik mi?”

“Güney'in nüfusu 840 bin civarı, Serdar'a ve Tufan'a göre KKTC nüfusu 800 bin. Yani eşitlendik. Öte yandan Ayşegül Baybars nüfusu bilmediğinden dolayı utanç duyuyor. Ama ona göre sadece KKTC vatandaşların sayısı 350 bin. Bütün bunlar da bize ne kadar gayrı ciddi bir hükümetçilik oyunu içerisinde olduğumuzu gösteriyor. Akademisyenler hükümeti ancak bu kadar bilimsellikten uzak olabilirdi. Yazıklar olsun...”

(Mete HATAY)

“Anlayan varsa…”

“KIB-TEK’de değişen ne?
Ahmet gitti Muharrem geldi..
Elektrik Mühendisi gitti..Emekli Koop İşleri Dairesi Müdürü geldi
İşi bilen mesleği olan yöneten gitti yerine para ve muhasebeden anlayan geldi
Yönetim kurulu üyeleri ayni kaldı.
Bakanın şikâyetçi olduğu kararlarda imzası olanlardan
Sadece Başkan gitti.
Bu değişimi anlayan varsa anlatsın…”

(Arif ALASYA)

“Koltuk için…”

“Berova daha 2 gün önce "UBP TMT'nin siyasal uzantısıdır" diye haddini fazlası ile aşan bir cümle kurmuştu.
Birisi o vekil efendiye TMT'nin neden kurulduğunu ve neferlerinin neden can verdiğini bir kere daha anlatsın ve kafasına kazısın.
Koltuk için kıvrananlardan TMT'ci olmaz !
6 bakanlık alacaksınız diye ülkenin altını daha ne kadar oyacaksınız bakalım?..”

(Aktaç ATAİ)

Sadece Merak İşte?

Sağlıkta tasarruf olunca!

Devlet Hastanelerinde artık kağıt tasarrufu başlatıldı…

Bundan böyle tahlil sonuçları filan kağıda çıkarılmıyor!

Tasarruf fikri iyi güzel de…

Bu sağlık konularında olunca insanın içi acıyor!

Biraz akıl olsalar ve tahlil için gelen hastalardan birer top A4 kağıdı isteseler vermeyen olur mu acaba?

BRT, TRT’leşiyor mu?

Anlaşılan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ekranlara çıkmama kararından vazgeçti…

Oysa Rum Lider Anastasiadis ile bu konuda anlaşmışlardı, vardır bir hikmeti muhakkak!

Ancak Akıncı’nın dün akşam ki programda gazeteci olarak devletin iki kurumu olan BRT ve TAK müdürünü muhatap alması yanlıştır, düşündürücüdür…

Özel sektörde çalışan gazetecileri de dışlamaktır!

BRT de artık TRT’ye benzetilmeye çalışıyorsa o da daha da vahim bir durumdur…

Xanax uyutur mu?

Son günlerde duyunca en üzüldüğüm konuların başında geliyor…

Bazı tanıdığımız, sevdiğimiz insanların bir takım sorunları nedeniyle xanax adlı ilaca sarılması!

Kimi buhrandayım diyor kimi uyuyamıyorum…

Al xanaxı vur kafayı!

Ne yazık ki bazı meslektaşlarımız da artık bu illet ilaca başvuruyor…

1 tane yetmez 2 tane diyenler de var!

Yapmayın Allah aşkına…

Hastane reklamları devam!

Bizde hastane ve hekim reklamları yasak…

Genelde bu konuya uyulur ama!

YDÜ Hastanesi belli ki kendini devletin üzerinde gördüğü için yasa delmeye devam ediyor…

Yok şu hastalığı iyi etmişler yok şu adamı hayata döndürmüşler!

Reklamlar geçidi hala devam ediyor…

Ve ne yazıktır ki buna müdahale edecek tek bir cesaretli makam da yok!

MESAJ KUTUSU

Sayın Sibel SİBER, yeni bir oluşum için çok özel toplantılara başladığınız ve çok yakında gelişmelerin şekilleneceği konuşulmaya başlandı. Bu arada yurt dışından da bu yeni oluşuma ciddi destek geldiği de iddia ediliyor hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Ergenç SEMERCİ, Çalışma Dairesi Müdürlüğünüz için atama yazısı birkaç güne kadar hazır olacak dile duyduk. İlk duyumlara göre de işini ciddiyetle yapar birisi olduğunu öğrendik, şimdiden yeni göreviniz hayırlı uğurlu olsun!

Sayın Akıle BÜKE, üniversiteler konusunda artık ipleri tamamen ele aldığınızı ve şartları yerine getirmeyenlerin iznini iptal edeceğinizi memnuniyetle öğrendik. Ha keşke bu işleri baştan sıkı tutsaydınız da bu kadar gürültülü olmasaydı! Zararın neresinden dönülürse kardır artık değil mi?

Sayın Birikim ÖZGÜR, sizin adınızda son zamanlarda yeni oluşumda geçmeye başladı. Gerekli araştırmalardan sonra yakında kapınızın çalınacağı ve ciddi bir teklif alacağınızı duyduk, bakalım buna tepkiniz nasıl olacak!

Sayın Ömer GÜLTEKİN, içeriye giren ilk inşaat şirketinin direktörü olarak sitemlerinizde yerden göğe kadar haklısınız da öyle tehdit eder gibi bir açıklamayı da size pek yakıştıramadık. KKTC’de büyük bir servet edindiğinizi de göz önünde bulundurmak gerek değil mi?

Sayın Erhan ARIKLI, içinde eski YDP’li bazı önemli isimlerin de yeni oluşumda çok özel toplantılara katıldığını ve ülkeni önemli isimleriyle örgütlendiklerini iliyor muydunuz? Sanki de partinin altını oymak için düğmeye basıldı gibi geldi bize, uyanık olun deriz!

Sayın Yenal SENİN, UBP ile iktidar olma konusundaki açıklamanız partinizde bazı dinamiklerin çalışmasına neden oldu. Bu konuda bazı uyarılar alabilirsiniz şimdiden hazırlıklı olmakta yarar görüyoruz. Daha yolun çok başındasınız pot kırmamaya özen gösterriseniz önünüz de açık olur…

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, Türkiye’de Bartın Üniversitesi artık müfredatına Kıbrıs Türk Edebiyatını koymuş ve binlerce öğrenci bu konuda eğitilecek. Türkiye’de bir ilk yaşandığı için gidip onları tebrik edin deriz, kim bilir bu belki de diğer üniversiteler için de iyi bir örnek teşkil eder!

Sayın Mustafa AKINCI, Kıbrıs konusunda ekran sansürünü ortadan kaldırıp dün akşam izleyiciyle buluşmanız yerinde oldu ama karşınıza sadece devletin yayın organlarının yöneticilerini alınca demokrasi konusunda çok da iyi not almadınız! Birilerine benzemeye çalışmayın deriz!

Sayın Mesut GENÇ, meclisteki bazı vekillerin nisap sağlamadıkları zaman maaşlarından kesinti yapılmasını istemediğini açıklamanız gayet güzel bir amme hizmeti oldu. Bir de bunların kimler olduğunu açıklarsanız işte o zaman büyük alkış alırsınız. Var mı böyle bir cesaretiniz?

Sayın Resmiye CANALTAY, Meclis’te genelde turizmle ilgili konuşmalar yapınca geleceğin Turizm Bakanı yakıştırmaları yapılıyor. Vatandaş haklı ama siz yine de başka konuları da gündeme taşıyın deriz.

Sayın Hazar ERGÜÇLÜ, yılın kadın oyuncusu ödülünü alarak bir kez daha hem Kıbrıslı Türklerin gururu oldunuz hem de babanızın duygusal anlar yaşamasına neden oldunuz. Acaba boynuz kulağı geçti mi dersiniz. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz…

Sayın Hasan SADIKOĞLU, İskele’ye yakışır bir kütür evi kazandırmanız bölge halkı tarafından memnuniyetle karşılandı. Bölgenin önemli bir eksikliğini tamamlamış oldunuz, ziyaretçilerden de tebrik mesajları geliyor…

Sayın Kudret AKAY biz sizi bakanlıkla AB işlerinden sorumlu bir birimde sanıyorduk ama eksiği mesleğe yine geri mi döndünüz acaba? Yoksa şartlar size de mi ikinci iş yapmaya zorlamaya başladı dersiniz?

Sayın Fikri ATAOĞLU, siz turizmde patlamadan bahsederken hükümetin başı turist sayısını yetersiz bulduğunu açıkladı. Hele de Türkiye’den gelenlerin yeterli olmaması acaba et-tırmak ilişkilerini etkiler mi dersiniz?

Sayın Gülay Şah KÖYMEN, 29 Şubat doğumlu olduğunuz için 4 yılda bir yaş günü yapmak büyük talihsizlik ama yine de çok özeller arasındasınız bu da bir şey değil mi? Dünyadaki tüm güzellikleri hak eden birisi olarak yeni yaşınızı kutlar sağlık ve mutluluklar dileriz…

Sayın İlkin YOĞURTÇUOĞLU, Limasol Bankası olarak Tatlıses’in ziyaretini haber bültenlerinde servis ettirmeniz kamuoyunda tepki ile karşılandı. Vatandaşın çoğu bunu saygın bir bankaya yakıştıramadı!