Şimdiki Sağlık Bakanı Sayın Dr. Ali Pilli’nin açıklamasıyla ilaç skandalı ortaya çıkmıştı.

Neydi skandal?

İlaç ve Eczacılık Dairesinde, değeri 200 milyon Lira’yı bulan, tarihi geçmiş ilaç tespit edilmesi.

Ne demişti Sayın Pilli?

“Maalesef İlaç Eczacılık Dairesi’ne bağlı genel ecza deposunda tarihi geçmiş çok sayıda ilaç olduğunu tespit ettik. Burada bulunan ilaçları kayıt altına alması gereken otomasyon sisteminde de eksiklik söz konusu. İlaçlar sağlıklı olarak mevcut sistemde kayıt altına alınamıyor ve depoda yeni gelen ilaçlar ön kısımlara yerleştirilirken tarihi geçmiş ilaçlar arkada bırakılıyordu.

Yıllarca bu kadar büyük bir ilaç sarfiyatının olması ve yaklaşık 90 kamyon kadar ilacın imha için bu kadar uzun süre beklemesi ve bu kadar büyük bir ihmalin olması kabul edilemez bir durumdur.’’

Peki sonra ne oldu?

Hiçbir şey!

Ne otomasyonla ilgili adım atıldı,

Ne bu işlerin sorumluları ile ilgili soruşturma süreci başlatıldı,

Ne de İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin skandal odalarının kapısı, medyaya açılıp, gazetecilere gezdirildi.

(Asker koruması altındaki Maraş’a bile gazetecilerin sokulup gezdirildiği bir dönemde, Sayın Pilli’den bunu beklerdim ama, demek ki İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin karargahı, sanıldığından da güçlü çıktı!)

Eski Sağlık Bakanı Dr. Dt. Filiz Besim boş durmadı.

Geçenlerde ‘’Şu İlaç Konusu’’ başlığı ile bir yazı kaleme aldı.

‘’Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 2011 Mart ayından beri ilaç imhası yapılmamıştır. Yapılmamıştır, çünkü ilaç imha merkezimiz yoktu. İlaçlar tıbbi atıklar ve kimyasallardan oluştuğu için öyle gelişigüzel imha edilemez, gömülemez, atılamaz satılamazlar... ‘’ diyordu.

‘’İlaç ecza depomuzda yıllardır biriken Hastanelerden, Sağlık merkezlerimizden ve özel eczanelerden geri gelen tarihi geçmiş ilaçlar vardır… Evet, yanlış okumadınız; özel eczanelerin tarihi geçen ilaçlarını da İlaç Eczacılık Dairesi toplar… ‘’ diye devam ediyordu.

Yazdıkları doğru değildi!

Evet.

İlaç ve Eczacılık Dairesi, ne ecza depolarındaki ne de özel eczanelerdeki ilaçları imha için topluyordu.

İşin aslı şu idi.

Yakın bir tarihe kadar, ilaç depoları ve eczaneler, belediye, maliye ve İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin bilgileri dahilinde, belediyelerin gösterdikleri yerlere, tarihi geçmiş ilaçları gömüyorlardı!

Bu işleme, toprağı ve yer altı su kaynaklarını etkilediği için son verildi. İlaç depoları ve özel eczaneler, miadı dolmuş ilaçlarını, kendileri muhafaza ediyorlar şu an!

Yani değerli okurlar;

İlaç ve Eczacılık Dairesi’nde bulunan, son kullanma tarihi geçmiş ilaçların tamamı evet tamamı, İlaç ve Eczacılık Dairesi ve devlete bağlı diğer sağlık kuruluşlarının ilaçlarıdır!

Bu da israfın dibidir!

Saklanan gerçeklerden biri budur!

Diğer gerçeğe gelince.

Bir tarafta, ilaçta otomasyon sisteminin olmadığını ve sistemin kurulması ile sağlıkta reformun gerçekleşeceğini iddia eden yeni Sağlık Bakanı Sayın Pilli, diğer tarafta da otomasyon sisteminin %90’ının tamamlandığı iddiasında bulunan eski Sağlık Bakanı Sayın Besim.

Kamuoyunu doğru bilgilendirmeyen kim peki?

Milletin aklıyla alay etmektir, iki sağlık bakanı arasında geçen polemik!

Otomasyon falan yoktur!

Olamaz da!

Olmayacak da!

İhalelerden nemalanan, firmalarla fingirdeşen hangi kamu sağlık çalışanı ya da bakanlık görevlisi otomasyonu ister?

Otomasyon sisteminin kurulabilmesi için, önce ciddi anlamda kemikleşmiş ilaç ihale usulsüzlüklerinin temizlenmesi şarttır!

Ve diğer bir gerçek…

Görevi ihmal konusu.

Son kullanma tarihi geçmiş ilaçların, son kullanma tarihlerinin geçmesinin nedenlerinin araştırılmaması konusu!

İlaçların gereğinden fazla mı alınması istendi? Kimler istedi?

İlaçlar alındıktan sonra, ilave olarak başka ilaçlar da mı ihale ile alındı?

İlaçları talep edenler, bu ilaçları neden kullanmadı?

İlaçları talep edenlerin, ilaç firmaları ile bağlantısı var mıydı?

Milli servetimiz olan ilaçların doğru düzgün depolanması, sağlıklı koşullarda saklanarak, ihtiyaçları olan vatandaşlarımıza ulaştırılması amacıyla görevlendirilen İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin 2011 yılından bu yana görev yapmış tüm müdürlerinden tutun da, sıralı sorumlularına kadar, görevlerini ihmal etmişler mi etmemişler mi neden gündeme getirilmiyor?

İşte değerli okurlar;İki sağlık bakanının polemikleri arasında, asıl cevaplanması gereken konular kaynatılıyor!

İlaç skandalı gelecekte de gündemde olacak!

Firmaların bu ülkede, halkın cebinden bazıları aracılığı ile nasıl nemalandığının da konuşulacağı günler gelecek!

Bugün şovenist geçinenler, sağlık hizmetleri tek bir çatı altına toplandığı gün, saklanacak delik arayacaklar!

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899