Ülke yönetimlerinde en önemli siyasi iradenin, hükümet yetki alanlarında iktidar olmak yatır, peki nedir bu iktidar? Neyle ölçülür? Nasıl bir hükümet hacimidir? İşte bunlar ve bunlara benzer bir ordu soru sorulabilir bu konu ile ilgili. Peki nereye varır? Sözde halkların refah ve huzurunu, sosyal, ekonomik ve kültür ile yüksek tutmanın yollarını arayıp, en gerçekçi biçimde hayata yansıtma isteği adı altında, iktidar olmaktan geçtiğine dair bir inandırma biçimidir.
* * *
Güç ve yönetmenin ağız sulandıran bu iktidar mabeti, tüm dünya tarihi içerisindeki savaşların, ihanetlerin, suikastların ve benzeri olaylarla alınan canın, ölü beben yığınları ve litrelerce dökülen kan ile inşaa edilmiştir. İnsan oğlunun bu güçe olan ego destekli isteği ve inancı zaman içerisinde mabete dönen düşünce tapınaklarında, öyle bir yanılgıya uğramış ki, o güçü temsil eden makamların gerçekten, o iktidara sahip olduğunu düşünmesine neden olmuştur.
* * *
Ancak bu böyle değildir, sermayeyi elinde tutan gerçek iktidarlara boyun eğen bu zihniyetlerin, halklara değil o makama olan düşkünlüğü ile o koltuklara oturuyorlar. Ve iktidarsız iktidarlar kendilerini halklar karşısında güç sembolü niteliği bile taşımayan yalanı kuşanarak, hiyerarşik isterik krizleri ile sırıtıyorlar. Gerçek güç halkdan gelen, temsiliyet sorumluluğunu anlayıp, halkdan yana durarak yani gerçek güç ile yan yana, bu sermaye ile donanmış iktidar odakları ile mücadele edebilecek cesareti tutmaktır.
* * *
Sevgili okur; bu ada yarısında sıkışıp kalan bizlerin çare yok diyerek kendimizi gömdüğümüz, o mezarlardan başımızı kaldırıp, gerçek iktidarın halkların refahı, huzuru, sosyal ekonomik hakları, kültürü sanatı getirecek, düş ve düşünceleri ile donanıp doğrulmalıyız. Sorgulayın, araştırın, öğrenin, okuyun, dedikodu donanmayın, bilimi tanıyın, haklarınızı bilin, iyi ve ya kötü insan değil merhameti tadın, işte o zaman siyasi ahlakınız oturur. Düşüncelerinizin ve bununla şekillenen varlığınızı önce kendiniz tanıyın, sonra alana çıkıp biz varız deyin…

‘’Özgürlük koparabildiğiniz bir çicek değildir, koruyabildiğiniz ve bunun için emek harcadığınız doğadır’’

Behiç Anibal