Yağmurlar eskisinden farklı yağıyor.Fırtınalar birden kopuyor.Dolular neredeyse portakal büyüklüğünde.Sıcaklar dersen artık yavaş yavaş tahhamül sınırlarını aştı.Klimanın altından çıkmak istemiyoruz.

Açıkçası Bugünlerde iklim krizini kendime dert ettim.

Hiçbir işimi son dakikaya bırakan biri değilim.Bunun için iklim krizi de benim için son dakikaya bırakılacak bir mesele gibi durmuyor.

Ve şuna emin olun .Eğer bundan 15 yıl sonra bu yazıyı okumuşsanız büyük bir ihtimalle artık birşeyler yapmak için geç kalmışınızdır.

Bugünlerde bunu dert etmek birtarafa daha fazla ne yapabilirm diye kafa yormaya eskisinden daha çok zaman harcıyorum.

Üstüne üstlük biraz daha fazla para kazanmak için atmosferi kirletmeye hala devam edenler varken ve buna karşı tüm dünyada milyonlarca ses yükselmeye devam ederken sessiz kalmayı bir insan olarak kendime yakıştırmıyorum.

Sen tek başına ne yapabilirsin ki diyenler çıkacaktır.

Hani bir hikaye var karıncanın hikayesi.

Hz İbrahimi yakmak için tutuşturulan odunlara ağzında bir damla su taşıyan karıncaya gökte uçan kartalın yanına yanaşarak ‘’sen o bir damla su ile ne yapabilirsin ki ’’ diyen ve buna karışlık ona ‘’Olsun safım belli olsun’’diyen karıncanın hikayesi gibi.

Safımız belli olsun.Olsun ki ileride kimin ne yaptığı daha iyi görülsün.

Neticede şu an tek bir dünya var ve çocuklarımın belki torunlarımın o tek dünyada en az benim kadar iyi yaşamasını isterim.

Suyunu ,toprağını kirlenmeden kullanabilmesini.Sellerde kaybolup gitmemesini. Yazını ,kışını ama ilbahar sonbaharınıda eskiden olduğu gibi korkmadan yaşamasını isterim.

Gelelim konumuza;

Sanayi devriminden bu yana, son 150 yılda atmosferdeki karbondioksit miktarı 3 kat, metan miktarının 2 kat ve küresel sıcaklığın 0,8 santigrat derece arttı

''Gelecek yüzyılda bu oranın geriye dönülemeyecek şekilde artması bekleniyor. Küresel ısınmanın 1 derece artışına karşılık karalarda ve denizlerdeki ısı artışı da 3 ila 6 derece arasında değişmektedir. Yani ileride vuku bulacak her 1 derecelik küresel ısı artışında, bizim yaşam ortamımızın ısısı minimum 3 kat artacaktır.

Bilim insanları ve uluslararası kuruluşların yaptığı modelleme çalışmalarına göre küresel ısınmanın her bir derece artışında dünyada şu olayların yaşanacağı tahmin ediliyor:

''1 derece - ABD'nin batı bölgelerinde kuraklıklar başlayacak, bölge sakinleri göç edecek. Şiddetli kum fırtınaları yaşanacak. Sıcak Atlas Okyanusu akıntısı Gulf Stream yavaşlayacak. Bunun sonucu, Avrupa'nın kuzeybatısında sıcaklar artacak. İngiltere'de iklim soğuyacak, kışlar sert geçecek.

2015 yılına kadar Afrika'da Kilimanjoro'nun tüm kar ve buzulları eridiğinde dağın üzerindeki ormanlar yok olacak, nehirler ve akarsuların suları azalacak. Avustralya'daki Queensland Tropikal Yağmur Ormanı'nda yaşayan pek çok canlı yaşamını yitirecek. Deniz suyu sıcaklığı arttıkça kasırgalar da artacak. Özellikle Akdeniz'de siklonlar oluşmaya başlayacak.

2 derece - Bilgisayar modellemelerine göre, 2 derece artışa 2040 yıllarında ulaşılacak. Bu yıllarda karasal sıcaklık artışı nedeniyle ölüm vakaları yüz binlere ulaşacak. Avrupa'da sıcaklık, Kuzey Afrika seviyesine çıkacak, Avrupa'nın yeşil örtüsü yok olacak. Denizler ve karalar çölleşmeye başlayacak. 'Aşırı sıcaklık' diye tanımlanan günler iki katına çıkacak.
Yüksek sıcak nedeniyle kuraklıkla birlikte Akdeniz Bölgesi'ndeki yağışlar azalacak, bu durumdan Türkiye ve İspanya daha çok etkilenecek.

Deniz seviyelerini 7 metre yükseltebilecek suya sahip Grönland buzul tabakasının bir kısmı eriyerek 10 milyonlarca insanın yaşadığı kıyı kesimlerini su altında bırakacak.
Muson yağmurları çok şiddetlenecek, Hindistan ve Bangladeş gibi ülkelerde arazilerin çoğu su altında kalacak, can kayıpları artacak. 2040 yılına kadar küresel ısınmanın 2 dereceye ulaşmasıyla dünyadaki tüm canlı türlerinin üçte birinden fazlası yok olmanın eşiğine gelecek.

3 derece - Karbondioksit emisyonları artmadan, bugünkü seviyede devam etse bile 2050 yılında küresel ısınmanın 3 dereceyi aşacağı hesaplanıyor. Bu dönemde, Afrika'da sıcağa alışkın insanların dahi dayanamayacağı sıcaklar nedeniyle ciddi kıtlık yaşanacak. El Nino kasırgaları kalıcı hale gelecek. Deniz suyu seviyesinin yükselmesi ve kasırgalarla denizlerin kabarması sonucu, düşük kotlarda bulunan New York, Londra gibi büyük şehirler ile Hollanda gibi ülkeler su altında kalacak.

Dünyanın akciğerleri olan Amazon Ormanları yok olacak. Avustralya'da yaşanacak büyük kuraklık ve aşırı sıcak nedeniyle ormanlarda sürekli yangın olacak ve büyük su sıkıntısı yaşanacak.

Toplam yer yüzünün yüzde 10-50'si arasındaki bölümün alışagelmiş iklimi yok olacak. Bu iklimlerde yaşayan hayvan nesilleri tükenecek. Tropikal bölgelerin tümünde buğday, mısır ve pirinç üretimlerinde çok ciddi düşüşler olacak. Açlık nedeniyle milyonlarca kişi göç edecek, bu göçü kabul etmeyen ülkeler ve halklar arasında harpler çıkacak. Kitlesel ölümler yaşanacak.

4 derece - Deniz seviyelerinin yükselmesi ile Mısır'da bütün kumsallar ve tarım alanları, Bangladeş'in kara alanlarının 3'te biri, Amerika'da Boston ve New Jersey, dünyanın düşük rakımlı deltalarında bulunan tüm şehir, yerleşim alanları ve tarım alanları sular altında kalacak. Aynı durum Türkiye'de de yaşanacak.

New York, Londra gibi şehirler ancak trilyon dolarlık tahkim yatırımları ile ayakta kalabilecek. New Orleans ve benzeri şehirler terk edilecek. Sahil şehirlerinden içerilere doğru milyonlarca insan göç edecek fakat bunlara yeni yerleşim yerleri inşa etmek için kaynak bulunamayacak. Ayrıca içerilerdeki tarım alanları bu insanları besleyemeyecek.
En çok tehdit altında olanlar ada ülkeleri olacak. Batı Antartika buzullarının erimesiyle dünyanın bütün kıyı şeridinin haritası değişecek.

Sıcaklık dünyayı kavuracak, Avrupa'nın iklimi çöl iklimi gibi olacak. Sahra çölü İspanya'yı kaplayacak. Dünya gıda üretimi ve tedariki çökecek. Dünyanın en kıymetli gayrimenkulleri kuzey bölgelerinde olacak çünkü ancak buralarda ziraat yapılabilecek.

5 derece - Bugünkü dünyadan tamamen farklı bir dünya olacak. Tüm buz tabakalarından her iki kutupta da eser kalmayacak. Yağmur ormanları çoktan yanmış ve yok olmuş olacak. Yükselen deniz seviyeleri, tüm kıyı kentlerini su altında bırakmış ve ülkelerin içlerine doğru yürüyor olacak. İnsanlar kuraklık ve seller nedeniyle iyice daralan yaşanabilir sahalarda sıkışacak. İç bölgelerde sıcaklıklar şimdikinden 12-15 derece daha yüksek olacak.

Tropikal bölgelerde kalıcı kuraklık nedeniyle gıdasız kalan bu bölge insanları kutuplara doğru çekilmeye çalışacak.

Küreselleşme iflas edecek, insanların birbirlerine satabilecekleri bir şeyleri kalmayacağı gibi kimsenin de zaten bir şeyler alabilecek imkanı olmayacak.

Her türlü uluslararası gıda yardım faaliyetleri duracak. Sığınağı kalmayan, gıda bulamayan, yeterli derecede suyu olmayan insanların başlatacağı iç savaşlarla dünya kan gölüne dönecek. Açlığını giderebilmek için insanlar birbirini acımasızca öldüreceği için gıdası olan yerlerin ve kişilerin de güvenliği kalmayacak. 9,5 milyar nüfusa gideceği hesaplanan dünyada, tam tersi ciddi bir nüfus azalması olacak. Bütün bu felaketlerden sonra gezegenimiz yeniden dengesini bulmaya çalışacak.

6 derece - Mevcut iklim modelleme çalışmalarının hemen hepsi, 2100 yılına varmadan 6 derece küresel sıcaklık artış sınırına varacağında mutabık.

Zaten 5 derece küresel sıcaklık dönemine kadar neredeyse dünyada var olan, insan dahil her türlü kara ve deniz canlıları ile bitkilerin büyük bir bölümü yok olacağı için Dünya, Venüs'ü andıracak.

6 derece artışta zaten söylenecek bir şey kalmıyor. Bu nedenle de 6 derece artışta neler olacağına dair belirli tahminler yok. Ancak bu dönemden sonra olsa olsa dünya kendini tamire başlayacak ve milyonlarca yıl önce olduğu gibi gidenlerin yerine yeni çeşitleri getirecek.

Film senaryosu gibi gelebilir ama olması ihtimali yüksek ve tüm modellemeler bunun yaşanacağını gösteriyor.

İşte tüm bunları dert ettiğim içinde habire yazıyorum.Yardım edecek olanları yardıma çağırıyorum.

Bizimkisi belki karıncanın hikayesinde olduğu gibi ama hiçolmazssa safımı belli ediyorum.

Sizde safınızı belli edin .Olur ya birgün sizede soran olur.