Uluslararası geçerliliği olan, ciddi bir komitedir.

Amacına uygun yürütülseydi saygı duyardım.

Duymuyorum!

Bilimsel bir komite olduğuna inanmıyorum.

Politik amaçlara hizmet ettiğine, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kurban edildiğine inanıyorum.

Bu yüzden ‘’sağlık komedisi’’ diyorum.

Pandeminin başlarında nasıl da heveslileri vardı.

Güneyin yaptıkları övülür, Kuzey yerden yere vurulurdu.

Hatırlarsınız, Koronavirüs ile ilgili epidemiyolojik rapor krizini.

Onlarınki hazırmış da biz hazırlamadığımız için rezil olmuşuz.

Nasıl rezil olduğumuz ballandırıla ballandırıla medyaya servis edilmişti o günlerde, hatırlayınız.

O komitede sesleri en çok çıkan kimlerdi?

Sayın Emre Vudalı, Sayın Jale Refik Rogers, Sayın Bülent Dizdarlı, Sayın Cenk Soydan.

Şimdi sesleri çıkıyor mu?

Hayır!

Neden?

Çuvalladılar da ondan!

Neden çuvalladılar?

Güney ve Kuzey birlikte kapanmışken işler yolunda idi çünkü.

Herkes kendi başının çaresine bakıyordu!

Her iki taraf kapıları kapatmış, kendilerini de kapatmış, fırtınanın dinmesini bekliyordu.

Bu sığ sularda pandemi siyaseti yapmak kolaydı! Medyaya toplantı fotoğrafları servis etmek zevkliydi!

Öyle de oldu!

Her toplantının sonu klişe cümlelerle özetlendi: Karşılıklı görüş alışverişinde bulundular. İlerletilmesi temennileri ile masalardan kalktılar!

Sonra ne oldu?

Her iki taraf da, kendi kriterlerine göre açılmaya başladı.

İki taraf da birbirini umursamadı!

Uçaklar indi.

Vakalar geldi.

Testlerin uygulanma taktikleri, karantina ve izolasyon taktikleri, temaslı takiplerinde izledikleri yöntemler, hepsinden de önemlisi, tüm bunları organize ederken hükümeti yönlendiren bilimsel kurulların işleyiş şekilleri tamamen farklı idi!

Güney, iktidarıyla - muhalefetiyle birlikte hareket etti. Halkın sağlığı ve ülkenin ekonomisi dengeli götürüldü.

Her gün inen onlarca uçağa, yavaş yavaş normalleşmeye başlayan hayatla birlikte artan vakalara rağmen, kimse galeyana gelmedi.

Geldikleri son noktada, iki gün önce okulları bile yüz yüze eğitime açtılar!

Açılmaya başlamamızdan itibaren İki Toplumlu Sağlık Komitesi üyelerimizin sesleri hiç çıktı mı peki?

İki Toplumlu Sağlık Komitesi’ni toplantıya çağırdılar mı hiç?

Güney’in bu ilerlemeyi nasıl başardığı masaya yatırılıp, tecrübelerinden faydalanmak adına bazı yöntemler ve taktikler, bizim üyelerimiz tarafından merak edilip karşı tarafa soruldu mu hiç?

Hayır!

İki Toplumlu Sağlık Komitesi üyelerimize sormak gerekir:

Güney’deki uçuşlar devam ediyor.

Güney’de hala yeni Covid-19 vakaları tespit ediliyor.

Güney’de de yoğun bakımda hastalar var.

Güney’de de hastaneler doldu taştı (hatta bazıları kapatılmıştı).

Ama Güney’de günde onlarca uçak inmeye devam ediyor.

Güneyde okullar yüz yüze eğitime başladı.

Bunlar nasıl oluyor?

Hiç merak edip sordunuz mu?

Onlardan örnekler alıp, bizlere uyarlama adına derslerinize hiç çalıştınız mı?

Biliniz ki, rapor kriziyle varlığını zirveye taşıdığınız İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nin, şimdilerde sağlık komedisine dönüştürdüğünüz, sizlerin gözünden kaçmış olsa da, bizlerin gözünden kaçamadı!

Unutturmaya çalıştıklarınız unutulmadı, unutulamadı!..

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899