Kanser ilaçlarının eksikliğinden gelen şikayetler dün de devam etti…

Bakanlıktan ise açıklama yapılmadı!

Oysa yapmaları gerekirdi…

Gelecek ya da gelmeyecek!

Gelmeyecekse insanlar kendi önlemlerini alsınlar diye…

Bu işin ayıbı yok ki!

Kanser hastaları için olmazsa olmaz ilaçlar bunlar…

Devlet bunları sağlayamıyorsa bunu da çıkar açıklar!

Kendi başınızın çaresini bulun der…

Sonra da kendisi de gereğini yapar!

Toplar valizini gider…

Dün kanser ilaçları konusundaki yazıdan sonra bu sefer başka bir şey daha öğrendik…

Meğerse sıkıntı sadece kanser ilaçlarında değilmiş!

Diyabet hastaları için insülin sıkıntısı da başlamış devlet hastanelerinde…

Cafer Sunalp adlı diyabet hastası aradı dün sabah saatlerinde!

Kızgındı, öfkeliydi çünkü haklıydı…

“Bugün kanser ilaçlarını yazdınız” diye başladı!

Şeker hastalarının eksikliklerini de kaleme alın dedi…

Sabah gitmiş Mağusa Devlet Hastanesi’ne kendisine insülin iğnesi ve kan ölçme çubuğu vermişler!

Ama asıl olması gereken insülin yok…

Hatta çoğu devlet hastanesinde yok!

İlaç ve Eczacılık Deposu’nda da yok…

Bunu hastane yetkilileri de doğruladı!

İnsülin olmayınca da şeker tavan yapar, çünkü başka çaresi yok bu hastalığın…

Kanser ilacı yok…

İnsülin yok!

Daha bakalım neler yok da…

Niye yok işte!

Bunun da bir açıklaması olmalıdır mutlaka…

Sağlık Bakanlığı’ndan bu konuda açıklama bekliyoruz!

Hem niye yok, hem de vatandaş ne yapsın açıklaması…

Dün de yazdık;

Bu konuda sadece Sağlık Bakanlığı’nın topun ucuna koyamayız, eğer koyarsak da haksızlık etmiş oluruz…

Zira bu tür konular artık tek bir bakanlığın uhdesinden çıkıp devlet meselesi haline gelir!

Devlet derken de devletin tüm birimleri sorumludur…

Tahminimiz odur ki parasızlık artık sağlık alanında da kendisini göstermiş ve hayati konularda tam bir çaresizlik yaşanmaya başlanmıştır…

Bunun nedeni ne olursa olsun!

İster protokolün halen imzalanmaması…

İsterse ihmal ya da iş bilmemezlik!

Bunlar vatandaşı ilgilendiren konular değildir…

Şaka değil sağlık bu!

Kanser ilacı olmazsa tedavi olmaz, hasta maddi imkanı varsa kendi halleder yoksa da kaderine terk edilir…

İnsülin ilaçları da öyle!

Şeker hastaları ya başının çaresine bakmak için debelenir bakamazsa da şeker tavan yapar bundan tüm organları olumsuz etkilenir…

Buradan bir kez daha uyarma ihtiyacı hissediyoruz;

Bu ilaçlar bu ülkede niye yok hastaya hizmet niye verilmiyor!

Önce bunu açıklasınlar, insanlar başlarının çaresine bakmaya çalışsınlar…

Sessiz kalmak ise daha büyük basiretsizlik ve acizlikten öte bir şey değildir!

Helal olsun...

Güney’de işlenen seri cinayetler…

Şimdilik 7 kişi deniliyor ama dış kaynaklar bu sayının 30’a kadar yükseleceğini söylüyor!

Ruh hastası bir subayın yaptıkları bir yana…

Ama çok daha önemlisi Rum Adalet Bakanı’nın bu olaydan sonra istifasını vermesidir!

Son yıllarda Güney’de yaşanan en önemli adli olayların başında gelen bu insanlık ötesi cinayetler sonrasında ilgili bakan istifasını veriyorsa bu da bir erdemdir ve umarız bu istifa bizimkilerinde kulağına küpe olur!

MERAKLI KÖŞE?

75 Km nerede?

Geçenlerde Lefkoşa-Girne yolunda ölümle sonuçlanan trafik kazası…

Haberlerde deniliyor ki sürücü 75 Km. hızla gitmesi gereken yolda 105 Km giderek yolun dışına çıktı ve kazaya neden oldu!

Son iki gündür bu yolu kullandım ve ısrarla gözlerim 75 Km’lik hız tabelasını aradı ama bulamadı…

Birileri çıksın ve açıklasın lütfen bu tabela nerede?

Kapı gerçekten şart mı?

Başta LTB Başkanı Harmancı olmak üzere bazı kesimler Lefkoşa’da yeni kapılar açılmasını istiyor…

Şu anda halen iki kapı olduğu halde!

Bizim için sorun yok da bu kapılar açılınca gerçekten Güney’den Kuzey’e akın mı olacak işte orası biraz manidar…

Bu işin ekonomik getirisi de hesap edilmelidir!

TV’ler ne yapacak?

Hükümet artık bundan böyle televizyonlara uydu katkısı yapmama kararı almış…

Aslında basın kuruluşlarına devlet katkısına kişisel olarak karşıyız ama!

İşte gelin görün ki eğer böyle bir karar uygulamaya geçerse bir çoğunun kepenk indireceği de aşikardır…

Bu da meslektaşların kapı önüne bırakılması anlamını taşır!

Bu arada tabi ki televizyonlara katkı kalkıp da gazetelere devam ederse o da çok büyük bir tartışma konusu olacaktır…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ayşegül BAYBARS, Merkezi Cezaevi’nden firar eden İran uyruklu mahkumun bazı cezaevi çalışanlarıyla fazla içli dışlı olduğu yönünde ihbarlar almaya başladık. Cezaevi yönetimiyle birlikte konuya duyarlılık göstermeniz bekleniyor!

Sayın Eybil EFENDİ, sizin bölgede kapatılan bir gece kulübünde kumar oynatıldığı ve bazı karanlık kişilerin bu mekanı fazlasıyla kullandığını biliyor muydunuz? Bir soruşturun bakalım perde gerisinde kimler çıkacak?

Sayın Naciye NAMİ, 112 Acil’de iki çalışanın bir takım durumları çalışanlar arasında büyük huzursuzluk yaratmaya başladı. Bu konuya ciddi tedbirler almazsanız sonuçta hoş olmayan olaylar yaşanacağı iddiaları yapılıyor uyarmadı demeyin!

Sayın Mehmet HARMANCI, yeni kapılar konusunda muhakkak ki geçerli bir nedeniniz vardır ama Başkent’te çok da ciddi bir tuvalet sorunu olduğunu biliyor muydunuz? Bu konuda sanırız biraz eksik kalıyorsunuz gibi geldi bize!

Sayın Zeki ÇELER, bazı üniversitelerin çalışanlarının sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını uzun zamandır yapmadıkları yönünde ciddi iddialar var! Acaba diyoruz yeni alınan müfettişleri buralara da yönlendirseniz fena mı olur yani!

Sayın Asil NADİR, uzun bir süredir heyecanla beklenen minik bebek nihayet dünyaya gelmiş ve mutluluktan ayaklarınız yerden kesilmiş. Minik yavruya ömür boyu sağlık ve mutluluklar dileriz, Allah bahtını açık etsin…

Sayın Sunat ATUN, genel başkanınızla Türkiye ziyaretleri konusunda ters düştüğünüz konuşulmaya başlandı. Hele de Berat Albayrak görüşmesi biraz metezori olunca bazı yanlış anlaşılmalar oldu diye duyduk…

Sayın Kudret ÖZERSAY, hafta sonu gerçekleşecek olan parti kamp partililer tarafından yorumlanmaya başladı. Kimisi hükümet konusunun burada biteceğini söylerken kimi de buna şiddetle karşı çıkacaklarını söylemeye başladı. Umarız bir kaza bela olmaz!

Sayın Özdil NAMİ, solar enerji sistemi için vatandaşların bakanlığa yoğun şekilde kayıt yaptırdığı gözleniyormuş. Şimdiden kapasiteyi artırmaya bakın deriz zira elektrik zammı vatandaşı fena halde olumsuz etkiledi ve arayış içine girdi…

Sayın Ramazan ÖZÇELİK, İstanbul’da tedavi sürecinin yoğun olarak devam ettiğini öğrendik, buradaki dostlarınız iyi haberlerinizi bekliyor. Bu süreçte bütün dualarımız sizlerle birlikte, umarız siz de sonuna kadar pes etmezsiniz!