Gönül isterdi ki seçimler sonrası oluşacak olan yeni hükümette UBP ve DP bir süreliğine dinlensin…

Zira ikisi de fazlasıyla yıpranmıştı!

İç yapılarını yenilemek, yeniden yapılanmak için onlar için iyi bir fırsat olabilirdi…

Ama işte gelin görün ki bizde amaç genelde iktidarda olmak, gücü elden bırakmamak hep ön planda tutuluyor!

Pek ala ki UBP ve DP biraz kenara çekilebilir, diğer partilere bir şans verebilirlerdi…

Belli ki bu olmayacak, yine UBP ve DP’li, buna bir de YDP ilaveli bir hükümet modeli oluşacak 26 sayısının güçlüğü de bir takım iç tüzük değişiklikleri ile aşılmaya çalışılacak!

Tabi ki şimdi ki görüntü böyle bir tablo ortaya koyuyor…

CTP, HP ve TDP’nin muhalefette kalmaları aslında onlar için bir avantaj teşkil ediyor…

DP’nin de eklenmesiyle 4 partili bir hükümet modelinin zorlukları ortada ama bir de şu sıkça dillendirilmeye başlanan Türkiye ile imzalanması gereken Ekonomik ve Mali Protokol var ortada…

Kıb-Tek ve Telekomünikasyonun özelleştirilmesi, deniz altından kablo ile elektrik, belediye sayısının düşürülmesi öyle hele de CTP ve TDP için çok da kolay alınacak kararlar değil!

Onun için bu partilerin muhalefette kalmaları belki de onlar için büyük bir şans…

Pek ala ki yeni kurulacak hükümetin icraatlarını mercek altına alabilirler, buna bir de yolsuzluk dosyalarının açılmasını sağlarlarsa şimdi olmasa da gelecek için umutlu olmalarının da önü açılmış olacaktır!

Türkiye ile imzalanması gereken protokol, Kıbrıs sorununun Nisan ayından sonra tekrar gündeme gelecek olması büyük ihtimalle UBP-DP ve YDP’nin üçlü koalisyon hükümeti kurması için yeterli sebeplerdir…

Zaten perde gerisinde yaşanan bir takım pazarlıklar hatta bakanlık sayılarının bile tartışılıyor olması da ibreyi bu üç partiden yana çevirmiştir!

Üç tane ulusal çizgide parti…

Kıbrıs sorunu konusunda görüş birliğindeler!

Türkiye ile ilişkilerde aynı paralellikte olan üç parti…

Bu özellikleri nedeniyle çok büyük bir aksilik ve pazarlıklarda sorun yaşanmazsa bu hükümet modeli önümüzdeki hafta içinde iş başı yapabilir!

Yine de bizdeki siyasetin zikzaklarla dolu olduğu gerçeğini unutmamak lazım…

Ancak üç parti arasında yaşanan pazarlıklarda da bir takım pürüzlerin çıkması an meselesi…

Bu modele göre, UBP 6 bakanlık alacak, DP ve YDP  2’şer bakanlık!

DP Maliye ve Turizmde devam ederken YDP’nin olmazsa olmaz iki bakanlığı Tarım ve Ekonomi…

Bu makamlardan Tarım Bakanlığı’na Erhan Arıklı, Ekonomi Bakanlığı’na ise Bertan Zaroğlu oturacak…

Tarım Bakanlığı tamam ama UBP, YDP’ye Ekonomi Bakanlığı’nı bırakır mı işte bu biraz zor gibi görülüyor!

Zira Türkiye ile ilişkileri mükemmel derecede olan Sunat Atun bu bakanlığı bırakmak istemeyecektir…

Bu da bu hükümet modelinin son dakikada kurulamaması anlamındadır!

Bir başka sorun da UBP içinde bakanlık dağılımında yaşanacak gibi gözükmektedir…

Eski bakanlar bu makamları bırakmak istemeyecek, bakan olamayanların gözü de bakanlıklarda olacak ve bu konuda parti içinde büyük bir karmaşa yaşanacaktır!

Anlayacağınız ibre 3’lü bir koalisyondan yanadır…

Komiteler muhalefetin elinde mi olacaktır?

Ne güzel işte, demek ki bundan böyle Meclis’te alınan kararlar bundan böyle oy çokluğuyla değil de oy birliğiyle geçmek zorundadır…

Saray uyuyor mu?

Biz önce seçimler sonra hükümeti kim kuracak derdine düşmüşken Kıbrıs konusunda çok önemli gelişmeler yaşanıyor…

Bunlardan bir tanesi de 10 Ocak tarihinde Rumların girişimiyle Roma’da AB üyesi Güney Avrupa ülkelerini aldığı karar oldu…

İmzalanan protokole göre bundan sonraki görüşmelerle garantilerin tamamen kaldırıldığı bir görüşme süreci yaşanacak!

Bizden bu konuda birkaç ses çıktı ama…

Saray’ın derin sessizliği de gözlerden kaçmadı!

Dün Sözcü Barış Burcu bir açıklama yaptı, bu konudan bahsetmedi…

Akıncı ise tamamen sessiz!

Kış uykusunda değillerdir umarız…

Sadece merak işte?

 Seçim harcamaları?

Tamam bu konuda biraz fazla ağza sakız yaptık ama…

Nedense siyasi partiler hala seçim harcamalarını kamuoyuna açıklamadılar!

Bunun ardında bir bit yeniği aramıyoruz ama UBP de dahil tüm siyasi partiler 7 Ocak genel seçim çalışmalarında harcadıkları paraları detaylarıyla açıklamak zorundadır…

Hele de temiz ve şeffaf toplum diyerek propaganda yapanlar başlangıcı yaparsa iyi olur!

Müşavirler ne olacak?

CTP-HDP-TDP ve DP’nin 4’lü koalisyon hükümeti kuracağını farz edelim…

Burada DP’yi kenara koymak gerek ama diğerleri için en büyük sorun bürokrat atamalarında olacaktır…

Zira üçü de seçim öncesinde yaptıkları açıklamada müşavirliği artık tarihe gömeceklerini iddia etmişlerdi!

Bu iş nasıl olacak, kendi partilileri buna nen diyecek epey merak konusu doğrusu…

Dr. Küçük Üniversitesi niye yok?

Bizimkisi sadece merak işte…

Ülkede onlarca üniversite kuruldu, ilginç isimleri olan var ama bu ülkenin özgürlük mücadelesi lideri Dr. Küçük’ün isminde bir üniversite hala kurulmadı!

Ya da bu ismi almayı düşünen çıkmadı…

Belki isim hakkı ailede filan da olabilir ama büyük lideri ölümünün yıldönümünde bir kez daha anarken adına bir üniversite olmaması da büyük eksikliktir!

Yerel seçimleri düşünen var mı?

Özellikle UPP-DP ikilisi…

Genel seçimlerde bir hayli atıştılar oy kapmaya çalıştılar!

Ama ikisi de Haziran ayında yapılacak olan yerel seçimleri göz önünde bulundurmadı…

Hele de DP’nin UBP ile değil de diğer grupla iktidar olduğunu düşünün!

Eğer böyle olursa yerel seçim sonuçlarının şimdiden çok şeye gebe olduğunu görmek için müneccim olmaya gerek yok…

MESAJ KUTUSU

Sayın Hasan FINDIK, bundan birkaç önce Mağusa’da DAÜ sınırında 5 Milyon Sterline satılan bir arazi konusunda kulağımıza bir şeyler fısıldandı. Konu dallanıp budaklanmadan oturup bir konuşmaya ne dersiniz? Hafta içinde telefonunuzu bekliyorum…

Sayın Sonay ADEM, CTP içinde olası bir operasyonda bazı partililerin sizin etrafınızda birleşmeye hazırlandığını biliyor muydunuz? Bu konuda önümüzdeki günlerde önemli gelişmeler yaşanacak diye duyduk, her türlü misafire açık olun deriz…

Sayın Ersan SANER, ülke genelinde alınan karmalarda gayet başarılı olurken İskele’de ne oldu da bu kadar düşük oy aldınız hala işin içinden çıkamamışsınız! Acaba oraları aşiretler yönettiği için olabilir mi?

Sayın Kemal DÜRÜST, yasalara göre Güzelyurt’ta Şehit Turgut Ortaokulu’nda müzik öğretmeni olarak göreve başlamanız gerekiyormuş. Yani bunca yıl bakanlıktan sonra bu iş nasıl olacak hala biz de anlamı değiliz, ama müfettişlerin de gözleri sizin üzerinizde!

Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, 2020’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CTP’den aday olmak için kulislere başladığınız konuşulmaya başlandı. Yani tam da organik tarıma başlamışken bu da nereden çıktı şimdi?

Sayın Ergün SERDAROĞLU, bu dönem Meclis’te yoksunuz ama bundan böyle artık Maliye Bakanlığı’ndan da şahsınıza maaş bağlanacağını öğrendik. Bazen kaybetmek beraberinde bir takım haklar da kazandırıyor değil mi? Afiyetle yiyin deriz…

Sayın Asım AKANSOY, parti içinde bir süredir konuşulan absürt yeni projelerden dolayı canınızın fazlasıyla sıkkın olduğu iddia ediliyor. Siyasette artık çok da yeni değilsiniz, sakin ve olgun davranmakta yarar görüyoruz…

Sayın Zorlu TÖRE, olası bir UBP’li hükümette Meclis Başkanı olma eğiliminizin ağır bastığı gözlemleniyormuş. Hayırlısıyla olsun deriz ama bu makam için de kelli felli 2 güçlü aday daha var hesabınızı ona göre yapın deriz…

Sayın Orçun KAMALI, genel seçimler de geride kaldığına göre artık Girne Belediye Başkan adaylığı için kulislere başlayabilirsiniz. Bakalım gönlünüzün içinde yatan aslana ulaşmak için nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz?

Sayın Buray BÜSKÜVÜTÇÜ, genel seçimlerde parti olarak belki düşündüğünüzün çok altında bir oy aldınız ama televizyon programlarındaki konuşmalarınızla epey göz doldurdunuz. Kamuoyu sizden böyle bir performans hiç beklemiyordu doğrusu…

Sayın Ahmet LATİF, Akdoğan’da 50 yıllık çam ağaçlarının kesildiği yönünde bölge insanından şikayet mesajları gelmeye başladı. Konu hakkında kamuoyuna detaylı bir açıklama yapmanız bekleniyor…

Çetin SADELİ, genel seçimlerde akılları zorlayan oy sayısına ulaştıktan sonra şimdi de Lefkoşa Belediye Başkan adaylığı için nabız yokladığınızı duyduk. Elbette demokratik hakkınızdır ama öncelikle kendinize bir parti bulmanızı öneririz…

Sayın Bulut AKACAN, gene seçimlerde aldığınız sonuç her ne kadar tatmin etmese de pes etmeyip bir dahaki seçimlere hazırlandığınız konuşuluyor. İkinci bir şans denemek niye olmasın ki, hem bu seçimlerde dönen dolaplara kendi gözlerinizle şahit oldunuz!

Sayın Teoman TURAN, ömrünüzün çoğunun geçtiği KKTC’yi bırakıp artık emeklilik günlerini yaşamak için İstanbul’a geri döndüğünüzü buruk bir memnuniyetle öğrendik. Mesleğin ustalık devresinde pek ala ki daha bir çok hizmet verebilirdiniz…

Sayın Sıla USAR İNCİRLİ, olası bir CTP’li kabinede Sağlık Bakanlığı görevinin tek varisi olduğunuzu biliyor muydunuz? Şimdiden hazırlıklı olmakta yarar var artık aktif siyasetin içindesiniz her türlü sürprize hazır olmalısınız. Hayırlı olacaksa olsun deriz…