Aslında Cumhuriyet Meclisi’nin seçim yasaklarının olduğu bu dönemde toplanmasına biz kişisel olarak karşıyız…

Bu dönemde devlete her türlü etkinlik yasak!

Ama vekillerin kürsüde konuşmaları yasal…

Adamlar resmen kürsüye çıkıp çatır çatır seçim propagandası yapıyor ve bunun için o kutsal mekanı ve devletin televizyonunu kullanıyor ama bu işlerine geldiği için seçim yasakları filan nanay!

Fuar açılışı bile yapamayan siyasiler kürsüden her türlü propagandayı rahatlıkla yapabiliyorlar…

Bunun adı kürsü dokunulmazlığı filan olamaz!

Aksine kürsüde konuşarak seçim yasaklarını çiğnemek olur…

Hadi bu seçimler geldi geçiyor!

Bir dahakine önleminizi alın deriz…

Çoğunluk seçim gezilerinde ya da tatile çıktı bile!

Memleketin acil bekleyen sorunlarından kime ne?

Meclis iki gündür toplanmıyor…

Büyük ihtimalle bugün de toplanamayacak!

Her ikisinde de muhalefet destek sağlamayınca iktidar ortada kaldı…

Özersay ilk günkü açıklamada iki vekilin sağlık sorunları nedeniyle katılamadığını söyledi!

Muhalefeti de kötü niyetli ilan etti…

Kısmen haklıdır!

Ama böyle bir dönemde muhalefetten insaf beklemek de biraz saflıktır…

Burada muhalefeti doğru bulmuyoruz!

Orada madem ki memleket meseleleri konuşuluyor iyi niyetli olan gider nisaba yardımcı olur…

Özersay’ın dünkü açıklaması da bize fazlasıyla manidar geldi…

Yine muhalefeti suçladı!

Onları sadece pencereden seyretmekle suçladı…

Yine kısmen haklıdır da!

Peki dün iktidara mensup 10 vekil neredeydi?

 Hepsinin birden sağlık sorunu mu çıkmıştı yoksa?

Tamam muhalefeti eleştir de önce bir kendi öz eleştirini yap ki insaf da dinin yarısı olsun…

10 iktidar vekili kaytarırken muhalefetten medet ummak saflığın da ötesinde kimse kusura bakmasın ama hem yüzsüzlük hem de vatandaş ile dalga geçmektir!

Ha keşke Özersay önce iğneyi kendine ve koalisyon ortaklarına batırsaydı…

Muhalefeti bir yana koyalım zaten sorumlu muhalefet örneği göstermelerini beklemiyoruz…

Ama hükümet de artık son zamanlarda resmen ağlama duvarına dönmüştür!

İktidara mensubu 10 vekil arazi olup ortada gözükmüyorsa bu vatandaşa yapılan saygısızlıktan öte bir şey olamaz…

Hele de çıkıp vatandaştan özür dileyeceğine…

Pişkin pişkin muhalefeti suçlamak da neyin nesi?

Yeni Boğaziçi fena karıştı!

Milletçe seçimlere odaklanmışken ülkede garip şeyler olmaya devam ediyor…

Dün de Yeni Boğaziçi Belediyesi’nde polislik olaylar yaşandı!

Belediye çalışanı Sevda Özinanır adlı kadın belediye başkanın kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle polise şikayette bulundu ve polis tarafların ifadesini aldı!

Özinanır, Katip Demir’in kendisine terbiyesizlik ve şerefsizlik bastığını iddia ediyor…

Dahası var;

Yine kendi söylemine göre başkan kendine destek vermeyen çalışanlara ‘hepinizi seçimden sonra ağlı kazığa oturtacağım’ diyormuş!

Sürekli tehdit altında olduklarını ifade ediyor…

Haliyle konuyu Katip Demir ile de görüşme ihtiyacı hissettik!

O da çalışanından şikayetçi oldu…

Çeşitli defalar disiplin suçları işlediğini iddia etti!

Bölgede seçimlerde sürekli olarak kendini kötülediğini ifade etti…

Olaylar nereye kadar gider bilemeyiz ama bir başkan ve çalışanı arasında yaşanan bu tür olaylar hiç de şık durmuyor!

Bu arada dün akşam saatlerinde yeni bir gelişme yaşandığını öğrendik…

Belediye Başkanı Demir, söz konusu çalışanı izleyip resimlesin diye yine bir başka geçici çalışanı görevlendirmiş.

Bu da ortaya çıkınca polis geçici çalışanı tutuklamış!

UBP’de işler karışıyor!

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün yolsuzluk olaylarına karışıp karışmadığının belirlenmesi için dönemin partili bir bakanının parmağının olduğu yönündeki söylentiler dallanıp budaklanmaya başladı…

UBP’ye yakın kaynaklar olayın seçimlerden hemen sonra patlayacağını iddia ederken söz konusu bakanın da konuşmaya hazırlandığını ifade ediyorlar!

Sadece Merak İşte?

Niye kan vermiyorlar?

Yerel seçimlerde adaylar artık son düzlüğe girdi…

Bu süreçte kazanmak için her türlü ziyaret yapılıyor!

Maksat seçilip ya başkan olmak ya da belediye meclis üyesi seçilmek…

En fazla ziyaret de hastanelere yapılıyor!

Ziyaretler yapılıyor da kan vermek bir işe yaramak kimsenin aklına gelmiyor…

Ya da işine tabi ki!

Özellikle Thalasemia Merkezi çalışanları bu konuda sitem ettiler…

Kan vermeyeceklerse seçim ziyareti de yapmasınlar diyorlar!

Okulda siyaset olur mu?

Adayların bir uğrak yeri de okullar…

Müdür ve öğretmenler ziyaret ediliyor, çiçekler takdim ediliyor, öğrenciler kucaklara alınarak okşanıyor!

Anlayacağınız eğitim ve siyaset birbirine karışmış durumda…

Hele de şu minicik yavruları kullanmıyorlar mı?

En azından benden oy yok size!

Avukat mı kalmadı?

Bir komedi de İçişleri Bakanlığı’nda yaşanıyor…

İptal edilen vatandaşlıklar konusunda savcılık bakanlığı savunmayacağını açıklayınca bakanlık avukat bulmak içi bir hafta süre istemiş!

Hem de avukatı bu kadar bol olan bir ülkede…

Yakında vatandaşlık iptallerinin iptal edildiğini duyarsanız şaşmayın derim!

10 vekil neredeydi?

Hadi ilk gün iki vekil sağlık nedenlerinden dolayı meclise gelemeyip nisap sağlanmadı…

Ama dün de tam 10 vekil meclisi ekerek hükümeti muhalefete muhtaç hale getirdi!

Özersay bu konuda muhalefeti suçluyor da…

Kendi vekillerinden niye hesap sormuyor?

Cesaret edemiyor mu yoksa uzlaşı kültürü adına…

MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin ANGOLEMLİ, siyasi kulislerde sizin meclis başkanlığı sözü tutulmadığı için meclisi boykot ettiğiniz ve bu arada nisap sorunu da yarattığınız konuşulmaya başlandı. Yanlış anlaşılmalar olmasın diye kamuoyuna detaylı bir açıklama yaparsanız doğru olacak kanaatindeyiz!

Sayın Hasan FELEK, Yeni Boğaziçi Belediyesi’nde yaşanan bazı olaylar konusunda fazlasıyla geri planda durduğunuz yönünde şikayetler gelmeye başladı! Çalışanlar her ay para topladığınızı ama haklarına sahip çıkmadığınızı iddia ediyorlar!

Sayın Filiz BESİM, önceki gün Ulukışla kavşağında bozulan ambülansın içindeki hasta ve yakınları resmen bayramlık ağızlarıyla büyük eleştirilerde bulundular! Yeni olduğunu iddia ettiğiniz araçlar nasıl olur da bu kadar çabuk bozulmaya başladı!

Sayın Ferdi Sabit SOYER, parti içinde sakin ve ılımlı olarak durmaya çalışsanız da yerel seçimler sonrasında daha sesli ve büyük harflerle konuşacağınız söylenmeye başladı! Bakalım eleştiri oklarınız kimlere isabet edecek?

Sayın Nazmiye ÇELEBİ, İzin Kurulu müdürlüğü görevinden alındığınız yönündeki söylentiler artık fazlasıyla yayılmaya başladı! Bu arada herkesin sıkıntısı bunun bir türlü teyit edilmediği yönünde oluyor! Hayırlara vesile olsun artık!

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, parti içinde yaşanan bir takım olumsuz gelişmeleri basın yoluyla değil de yüz yüze görüşerek uzlaşı kültürüyle çözmeniz yönünde tavsiyeler yapılıyor, haberiniz olsun istedik!

Sayın Katip DEMİR, bir belediye içinde elbette başkan ile çalışanlar hep iyi geçinecek diye bir kural yok ama çalışanların peşine adam takıp resimlerini çektirmeniz de çok etik olmadı değil mi?

Sayın Aziz KAYA, özellikle mülteci cenazelerini kabul ederek büyük prim topladınız ama son yapılan bir anket bölgede başa baş bir yarışın olduğunu ortaya koyuyor diye duyduk. Son 10 günde daha yoğun çalışmanız gerekecek sanki!

Sayın Gencay EROĞLU, Lefkoşa’da iki adayın arasından sıyrılmak için son hafta ciddi ataklar yapmaya hazırlandığınız söyleniyor. Bakalım aileden aldığını bir takım meziyetleri iyi ve doğru kullanabilecek misiniz?

Sayın Habil TÜLÜCÜ, Paşaköy’de hakkınızda bir takım kumpaslar kurulmaya çalışılsa da anket sonuçlarında açık ara önde olduğunuz belirtiliyor. Partinizde bir çatlak olmazsa çok da fazla zorlanmayacağınız söyleniyor hadi hayırlı artık!

Sayın Erçin TEKAKPINAR, küçük bir operasyon sonucu izne ayrıldığınızı duyduk büyük geçmiş olsun.  İki günlük dünyada sağlıktan daha öte bir şey var mı? Siz olmayınca işler durmaz ya!

Sayın Menteş GÜNDÜZ, dünden itibaren artık bir doktor babası olmuş ve böylelikle dünyanın en mutlusu da siz olmuşsunuz. Allah herkese böyle güzellikler nasip etsin, başarılarının devamını dileriz…

Sayın Dursun OĞUZ, özellikle Mağusalı partililer seçimlerde çarşı ziyaretlerinde sizi de görmek istediklerini belirten mesajlar göndermeye başladılar. Bölgenin bir denge unsuru olarak doğru düşünüyorlar değil mi?

Sayın Metin ERSOY, hafta sonu geçirdiğiniz tatilde özellikle havuz gösterilerinde bir su balesi gibi hareketler ile epey göz doldurmuşsunuz. Medeni cesaretinizden dolayı tebrik ederiz, meğerse sizde ne yetenekler varmış öyle…

Sayın Ahmet ÇALUDA, bu sıcaklar düğün davetiyesi dağıtmaktan eriyip bitiğiniz epey de kilo verdiğiniz gözleniyormuş. Artık düğün sonrası uzun bir tatili hak ettiniz değil mi? Gençler yeter ki mutlu olsun da ana babaların başka işi ne?

Sayın Muslu AKGÜNEY, hafta sonu aracı bozulan bir büyüğünüze limuzin araç sözü vermiş ama sözünüzde durmamışsınız! Haliyle seçim yarışına kendinizi fena kaptırdınız desenize! Yine de bu olayı bir kenara yazmışlar bilesiniz!

Sayın Kamil KAYRAL, üçüncü torun da geldikten sonra keyfinize değecek yok diye yorumlar yapılıyor. Allah analı babalı ve sağlıklı büyütsün inşallah. Onlar için yatırım yapmaya şimdiden başladınız mı? Hadi bakalım pamuk eller cebe…