Atan yaptığı yazılı açıklamada, üst düzey yöneticilerle düşük maaşlılar arasında uçurum oluşmaya başladığını belirterek, makasın her kesime eşit artışla zamanla daraltılabileceği önerisini yineledi. Atan, “Meclis'te oturanlar bin 700 lira, çalışan emekçiler 150-200 lira artış alacaklar. Adalet bunun neresinde?" diye sordu. Milletvekillerinin hayat pahalılığı artışlarını hayır kurumlarına bağışlayacaklarına dair açıklamalarına değinen Atan, söz konusu açıklamalarla popülizm ve şov yapıldığını öne sürdü. Dövizin başını alıp gittiğini, hükümetin hiçbir önlem almadığını iddia eden Atan, CAS çalışanlarının durumunun ortada olduğunu, Başbakanın başka Maliye Bakanı’nın başka konuştuğunu öne sürdü. Hükümetin CAS çalışanlarını bu kadar mağdur etme hakkı olmadığını belirten Atan, "Adam gibi çıkıp hakları olmadığını söylesinler de bu insanlar gidip Sosyal Sigortalar’dan işsizlik parası alsınlar. Ya da ‘sabredin biraz daha ödemeleri yapalım’ diyeceksiniz. Bunun yerine hükümette her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. Maliye Bakanı açıklamasından bir ay sonra bunun hakkaniyetli olmadığını söylüyor. Şovdan vazgeçsinler. Hakkaniyet ve adaletten bahsediyorlarsa asgari ücreti belirlesinler" dedi. Asgari ücretin belirlenmesinin geriye dönük fazla ödeme yapmamak için geciktirildiğini savunan Atan, özel sektörde çalışanların maaş artışı almadığını tek beklentilerinin asgari ücret olduğunu kaydetti. Hükümetin miadının dolduğunu ileri süren Atan, ”İcraatta hiçbir şey yok. Hükümeti kuranlar ortak görüşte olamıyorlar. Cumhurbaşkanı ayrı konuşuyor, hükümetin bir tarafı ayrı konuşuyor, bir tarafı ayrı konuşuyor. Kıbrıs konusunda hangi aşamada nasıl hareket edeceğimizin çalışmaları eminim daha yoktur.Kıbrıs konusu gibi hayati bir meselede tek hareket edilmesi gerekir. Ayrılıklar olsa da asgaride anlaşılıp o şekilde hareket edilmelidir" ifadesini kullandı.