HP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, BRT yayınına katılarak gündemi değerlendiren Tolga Atakan, ülkede yapılanların “zarar verici boyutu artmasın” diye çaba sarf ettiklerini belirtti. Seçim tarihi tartışmalarının, Ad-Hoc Komite’nin kurulması, muhalefetin itirazı gibi konulara değinmeden önce mevcut durumun analizinin doğru yapılması gerektiğine işaret eden Atakan, şöyle devam etti: “Kağıt üzerinde, bağımsız vekillerin de desteğiyle üç partinin bir araya gelmesiyle kurulan bir azınlık hükümeti var ama realite üçten fazla parçalı, sürdürülemez, yönetilemez bir yapı var. Bu hükümet modelinin sürdürülebilir olmadığını koalisyonun büyük ortağı olan UBP’nin milletvekilleri de dile getiriyor. 2018 seçimlerinde Meclise yansıyan halk iradesinin değişikliğe uğradığı bir şekil var. Öte yandan bu hükümet kurulduğu tarihte seçim tarihi olarak Ekim 2021 söylendi. Her şey iyi gidiyordu da muhalefet aniden erken seçim istedi gibi bir durum söz konusu değildir. Bu hükümet kurulduğu gün hangi tarihte seçime gideceğini deklare ederek yola çıktı. Şimdi buna da uymuyor. Ortada iç tüzük, hukuk ve Anayasa ihlali vardır. Eğer bir erken seçim tarihi belirlenmiyorsa Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar’ın yerine birini seçmek adına seçime gidilmesi gerekiyor. O da yerine getirilmiyor. Genel teamül ayaklar altında.” Cumhuriyet Meclisi’nde kurulduğu günden bugüne çeşitli görüş ve yaklaşımların yer aldığını, farklı koalisyonların yapıldığını, tek parti iktidarlarının olduğunu hatırlatan HP Milletvekili Atakan, adalılık kültürü ve hoşgörü çerçevesinde her dönem mutlaka bir uzlaşma yolu bulunduğunu ancak bu dönem bu uzlaşının olmadığını ifade etti. Atakan, “Ad-Hoc Komite kurulması noktasında hükümetin bazı milletvekilleri de bu tutumun yanlış olduğunu söylemesine rağmen maalesef bir uzlaşı durumu yoktur” dedi. Meclis’teki siyasi partilerin temsilcilerinin bir araya gelerek ülke gerçeklerini de göz önünde bulundurarak bir konsensus sağlayabileceğini anlatan Tolga Atakan, koltuk sevdası nedeniyle uzlaşıyı zora sokmanın topluma zarar verdiğine vurgu yaptı. “Meclis İç Tüzüğü diyor ki; seçim ve benzeri işlerin görüldüğü komite Hukuk, Siyasi ve Dış İlişkiler Komitesi’dir” ifadesini kullanan Milletvekili Atakan, söz konusu komite seçim konusunu görüşmemişken hükümetin kendi kendine Ad-Hoc Komite kararı veremeyeceğini söyledi. Yüksek Mahkeme’nin Ad-Hoc Komite davasını 20 Eylül’e ertelemesini de değerlendiren HP Milletvekili Atakan, muhalefet partisinin hukukçularının bir toplantı yapacağını kaydetti. Atakan, “Muhalefetin verdiği kavga seçim tarihi kavgası değildir. Seçim tarihi konuşulur. Bizimki adaletsizlik ve hukuksuzluğa karşı bir duruştur. 50 vekilden oluşan Meclis’te 26 salt çoğunluktur. 26 vekil desteğine sağlık bir azınlık hükümeti bu yöntemi meşrulaştırarak yarın istediği her şeyi yapabilir. Bu bir emsal teşkil eder. Meclis’in daimi komiteleri vardır. Neden komiteler düzgün işlerken biz bunu bozuyoruz? Bunu makamları devam ettirme uğruna yapıyorlar” diye konuştu.