Halkın Partisi altı üstü bir imar planı için hükümeti bozmayacaklarını açıkladı. Böyle bir dönemde halkın hükümetsiz kalmasına sebep olmayacaklarını ifade etti.

Mayıs 2019’da halkın hükümetsiz kalmasında önemli rol oynayan Halkın Partisi, pandemi nedeniyle yaşanan krizlerden dolayı “böyle bir dönem” ifadelerini kullandı herhalde.

Hatırlatma bâbında:Geçen seferki hükümetin bozulma gerekçesi Serdar Denktaş, oğlu ve Demokrat Parti’ye dayandırılmamış mıydı?

Şimdi kriz daha büyük. Sorunla,r içinden çıkılamaz bir hal alıyor.Eğitimin, sağlığın ve ekonominin özellikle düzenlenmesi için çok önemli çalışmaların ortaya konabilmesini bekliyorduk...

2020-2021 eğitim öğretim yılının başlamasına 1 aydan belki çok az daha uzun bir süre kaldı.

Derslerin online mı yoksa sınıfta mı devam edeceği hususunda önemli soru işaretleri devam ediyor.

Öte yandan 45 günde yapılacak pandemi hastanesi unutuldu, yerine 500 yatak kapasiteli bir Lefkoşa Hastanesi’nen söz edilir oldu.

Birçok küçük ölçekli işyeri teslim bayrağını çekti.

Nispeten daha büyük işyerleri, insan kaynağını sözüm ona ekonomik kullanmak için daralmaya gitti.

Kısmi çalışma hususunda Eylül’e kadar devam edecek düzenlemeler yapıyor, yarı maaşla çalışacak insanların buna katlanmasını bekliyorlar.

Devletin teşvik veya katkı maksatlı yaptığı girişimlerin yetersiz olduğunu sadece bilmiyor, yaşıyoruz da…

Pahalılık aldı başını gidiyor ve ne acıdır ki hiçbir şeye çözüm olabilecek ad8mlar yok!

Söylendiği gibi ikinci bir dalga gelmesi halinde bizi nelerin beklediğini planlayamıyoruz bile.

Pandemi süresince söz verildiği halde PCR testleri yapılmayan kamu görevlilerinin testlerinin yapılmadan görevleri başında bulunmaları, tam zamanlı açılma öncesinde de kamu görevlilerinin kendi kendilerini korumak dışında hiçbir önlemi devlet eli ile güvence altına alınmayışları dikkat çekerken, okulların açılmasıyla öğretmenler, öğrenciler ve velilerdeki tehdidin daha da artması an meselesi.

Vaka sayısı riskin en yüksek olduğu dönemlerden bile daha yüksek. Bir çoğumuz farkında bile değiliz!

Bütün bunlar hükümetin bozulması için de gerekçe bozulmaması için de.

Lakin hatalarını ve eksiklerini görerek değiştirmeye kararlı bir hükümetin bozulmaması işimize elbette gelir. Yapamıyorlarsa da yeni bir hükümetin hızlıca kurulabilmesi için gerekli çalışmaları yapacaklar!

***

Buradaki kilit ayrıntı kesinlikle Cumhurbaşkanlığı seçimleridir. Bazı medya kanalları Mayıs 2019’da Kudret Özersay’ın Cumhurbaşkanı adaylığı nedeniyle o dönmelerde hükümetin bozulmasına önayak olduğunu söylemiş hatta UBP ile yapılan antlaşmalara göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Özersay’In desteklenmesine katkı sağlanması yönünde uzlaşıldığı için UBP ile koalisyon kurduklarına kanaat getirilmişti.

Öyle midir bilinmez. Asla da öğrenilemeyecek. Çünkü pandemi tüm planları alt üst etti.

Bu süreçte hem Ersin Tatar hem de Kudret Özersay çok yıprandılar.

Sessizliğini koruyan CTP adayı ile Akıncı ise bu süreçte prim yapan adaylar olarak varlıklarını sürdürdüklerinden işler daha da karıştı. Çünkü azımsanmayacak kadar Cumhuriyetçi Türk Partili’nin bu süreçte Akıncı’yı desteklemesi bekleniyordu. Bunda nasıl bir değişiklik oldu bilinmez.

***

Yine de görülen gerçek odur ki hükümetin kısır döngü hali Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile alakalıdır.

Siyasetin halk için değil de siyaset yapmak için olduğunu düşünen siyasetçilerimiz oldukça hükümetlerimizin ömrü değil 13-14ay, 5-6 aya bile gerileyebilir.

Yine de iyi tarafından bakalım:

Kimbilir belki tüm yurttaşlarımızın ömürlerinin 5-6 aylık sürecinde milletvekilliği yapması mümkün olacaktır bu vesileyle(!)

İstemez misiniz?

Dr. Çiğdem DÜRÜST