Kapısız, basına da dağıttığı mektubunda, içinden geçilen günlerde Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginlikler ve münhasır ekonomik bölge tartışmalarını değerlendirerek, “Bu noktada sizin açıklamalarınızdan anladığımız kadarıyla Doğu Akdeniz’de fiili güç dengesini sağlamak ve Kıbrıs adasının etrafındaki sularda fiziksel varlık denkliği kurmak politikası gütmektesiniz” ifadelerini kullandı. Kapısız, “Her gün ‘Doğu Akdeniz’deki haklarımız, denizlerdeki egemenliğimiz’ diye demeçler verirken, yıllardır hava sahasında sağlamış olduğumuz ve uluslararası topluma resmen olmasa da fiilen kabul ettirdiğimiz varlığımız için hiçbir şey ortaya koymuyor olmanızı hayretle izliyoruz” iddiasında bulundu. Yıllardır “Ercan Tavsiyeli Hava Sahası” olarak adlandırılan bölgede uluslararası hizmet vermekte olan Ercan Hava Trafik Kontrol Merkezi’nin çok yakında hizmet veremez duruma geleceğini savunan Kapısız, mektupta Özersay’a, şu iddia ve soruları yöneltti: “Hava Trafik Kontrol Merkezine 5 yılda 45 kişilik münhal açıldığını ama şu anda çalışan sayısının bu sayının altında olduğunu biliyor musunuz? Hava Trafik Kontrol Şubesinde bu sayının önümüzdeki 2 yıl içerisinde emeklilik ve ayrılanlarla 40’a düşeceğini biliyor musunuz? Şube çalışanlarının sürekli başka münhallere başvurduğu malumunuz mu? Personelin sürekli olarak ek mesai çalışmak zorunda kaldığını, bunun yarattığı yorgunluğun uçuş güvenliği konusunda risk teşkil ettiğini biliyor musunuz? Defalarca tabi olunan mevcut yasaların Hava Trafik Kontrol Merkezinin çalışmasını engellediğini anlatmamıza rağmen bu konuda hiçbir somut adım atılmadığını biliyor musunuz? Personel sayısı her gün erirken hava sahasında hizmet veremez duruma geldiğimizde Lefkoşa’nın kuzeyinden Türkiye’nin 12 mil açıklarına kadar olan bölgede kontrolü tamamen elimizden kaybedeceğimizin farkında mısınız? Bu durum oluşunca Türk askeri uçaklarının, insansız hava araçlarının, sondaj gemilerine ikmal yapan helikopterlerin hizmet alacağı bir birim kalmayacağını algılayabiliyor musunuz? Yukarıda yazılanların farkındaysanız niye bu konuda hiçbir tedbir almıyor sadece eylemlerimizi yasaklayan kararlar üretiyorsunuz? Hava sahasındaki eşitlik sizin için hiçbir anlam ifade etmiyor mu? Personel eksikliği kaynaklı riskler artarak devam ederken yaşanacak herhangi bir kaza-kırım hadisesinin uluslararası arenada bizi sokacağı durumları anlayabiliyor musunuz? KKTC’nin uluslararası hizmet veren tek birimi eriyip biterken ve kapanma noktasına doğru hızla yol alırken, insan canı tehlikeye girmeye yüz tutmuşken bu konuda yapacaklarınız ve çözüm önerileriniz nelerdir?”