Sokağa çıkma yasağı devam edecek.Sigorta primi desteği devam edecek.Kapalı sektör çalışanlarına kovit yardımı desteği devam edecek.İlçeler arası geçiş yasağı tüm ülke geneline yayılarak devam edecek.Sadece tedarikçiler ve belli alanlardaki kamu görevlileri için şehirlerarası dolaşım yasağı belli izinler dahilinde yok.

Kazanç kaybı yaşayan kişilerin, çek ve senet sıkıntılarının ortadan kaldırılması veya bir nebze olsun giderilmesi için de bunların tarihlerinde uzatmaya gidildi.

Mümkün olduğunca sokağa çıkmayın çünkü sağlık için bu çok önemli!

Bakanlar Kurulu bu noktada açıklamalarını tamamladı. Aslında dönemin başrol oyuncuları başta sağlıkçılar,sonra da yurttaşlar.Sağlıkçılar hasta ve temaslı kişilerin sağlığına kavuşması ve sağlıklarını sürdürebilmeleri için bilfiil çalışmak zorundalar.Vatandaşlarda bu yükün daha da çok artmaması ve daha çok çıkmaza girmememiz için gerekli sorumluluğu göstermek zorundalar.

***

Bu kararlar rahatlatıcı mı?Bir noktaya kadar evet!

Yeterli mi? Hayır!

Gerçekten hatalı olduğumuz bir nokta var ki, bunun adı kısmi sokağa çıkma yasağı dahi olsa bu bir kapanmadır. Mecbur kalmadıkça sokağa çıkılmamasını gerektirir.Bunun için de işi olmayan kişilerin sokakta dolaşmaları,elzem birişleri olması halinde de sadece o işlerini yaparak ivedi bir şekilde kimseyle temas etmeden eve geri dönmeleri en önemli önlemlerdendir.

İşte bu noktada polis teşkilatına önemli görevler düşer. Güvenlik ve asayişin sağlanmasına ek olarak, devletin ve hükümetin işini kolaylaştırmak adınaonların da üzerlerine düşen görevi tam yapmaları gerekmektedir.Nasıl ki Maliye veya Sosyal Sigortalar Daireleri ülke ekonomisinin düzenli olarak devamı için görevlerinin başındaysalar; polislerin de aynı sorumlulukla bunu sürdürmeleri gerekir. Bunu savsaklayanlar için amirler de dikkatle takipte olmalıdır.

Hepimizin üzerimize düşen görevlerimizi her zamankinden daha titizlikle yapmamız şarttır. Unutmamalıyız ki tek bir zayıf halka dahi işleyişi aksatabilir ve huzursuzluğa yol açabilir.

Bunca huzursuzluk içerisinde en zor tahammül edilecek şey budur.Zayıf halkaların ivedi olarak idareciler tarafından kontrole alınması ve hiçbir şekilde devletin yurttaşını savunma ve korumakla ilgili hukuki ve sosyal görevlerini yapmıyormuş gibi göstermesine geçit verilmemelidir.

Günün sonunda hükümet kararlarını beğensek de beğenmesek de; eleştirsekde takdir de etsek; yeterli bulsak da bu bulmasak da bir aklımız vardır ve aklımızı başta sağlığımız sonra da huzurumuz için kullanabiliriz!

Maddi manevi temkinli davranmak zorunda olduğumuzu bilmek durumundayız.Zor bir süreçteyiz diye durumdan vaziyet çıkarmaya yeltenmek lüksü olduğunu zannedenlere geçit olmamalıdır!

Elbetteki Devleti’nişleyişinin vatandaşının hukuki ve sosyal menfaatlerini hiçbir ayrım gözetmeden uygulanması en başta sorgulanması gereken koşuldur. Eğer tüm bunlar ahlaki ve etik kurallar çerçevesinde gerçekleştirilirse mümkün olan asgari zararla bunun altından kalkarız.

Her şeyin başı sağlıktır ve her şeyden önce kendi sonra da sevdiklerimizin sağlığına ve toplum sağlığını tehlikeye atmayacak şekilde davranmak zorunluluğu, yasalara uyma zorunluluğumuzla eş anlamdadır.

***

Önemle üzerinde durulması gereken ayrıntıların başında Kıbrıs’ın kuzeyinde bulunma zorunluluğu olmayan yabancıların kendi ülkelerine gönderilmesi gelmektedir. Yeniden normalleşinceye adar burada kalması zaruri olmayan kişilerin haklarının kendilerine sunulması yasal olarak zorunlu olduğu ülkelerine dönmeleri teşvik edilmelidir. Kıt kaynakların mümkün olduğunca hassas davranılması, eğitim, hastane, beslenme vs gibi gereklilikler için bu şarttır.

Örneğin çalışmayan sektörlerde bulunan, çalışma izni sona ermekte olan hatta oturma izni bulunmayan ya da turist vizesi ile burda duran kişilerin tespiti zor değildir. Öyle değil mi?

Aynı şekilde başta Milli Eğitim ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları’nın ivedi olarak işsizliğin yoğun olduğu ya da çalışma izinli işçi yoğunluğu olan alanlardaki iş gücünü yetiştirecek sistemin geliştirilmesi için çalışma başlatmaları pandemi sonrası başka bir kriz yaşanmaması için çalışmalarını başlatması gereklidir. Çalışma başlatıp tasarım yapılması ne ekstra insan kaynağı ne de ekstra ekonomik kaynak gerektirmediğinden pandemi krizinin ardına sığınılarak tüm çalışmaları durdurmak veya üretmemeyi gerektirmediğinden süreç muhakkak değerlendirilmelidir.

Haydi iş başına.

Herkes üzerine düşenin zaten farkındadır!

Dr. Çiğdem DÜRÜST