Herkes ‘karma’ diyor!

Yapılan son ankette karma oyların yüzde 24 civarında olacağı ortayı çıkmıştı…

Abartılı bir rakam değil bu!

Hatta çok daha fazla olacağa benziyor…

Yüzde 50’yi bulur mu?

Bu ihtimal var…

Ama bu yanacak oyların da fazla olacağını tahminlerini beraberinde getiriyor!

Aslında insanların kafası bir hayli karışık…

Oylarının yanmasını istemeyenler ‘acaba mühür mü vursam’ diye de düşünüyor ama eğer mühür vuracaksa da aslında gönlünde yatan karma bir liste!

Bize de soruyorlar;

Varsa iyi adaylar listelerine eklesinler diye…

Şimdiye tek tek bir isim bile vermedik ama hep şunu söyledik…

“Elini yüreğine koy, memleketin geleceği için kimi hayırlı görüyorsan tercihini yap…”

Vatandaş karmada bile zorlanıyor çünkü zaten eskiler belli, yeniler de çok umut vaat etmiyor!

Onunu için seçmen yeteri kadar isim bulamadığından eşine dostundan yardım istiyor…

Haksız da değil!

Peki 7 Ocak’ta sandıkta karma patlaması yaşanırsa ne olur?

Mühürler daha değerli hale gelir…

Karma isimleri ön plana çıkarır ama bir mühür 50 tercih olduğu için çok daha kıymete biner!

Onun içindir siyasi partiler ne kadar çok mühürde başarılı olursa sıralamada o kadar çok ön planda olacaktır…

Ama karma oylardaki bu yoğunluk bile aslında seçmenin siyasete bakış açısını net bir şekilde ortaya koyuyor…

Siyasete olan güvensizliği!

İnandırıcılığın kalmadığını…

Bu da denenmemiş partileri biraz daha öne çıkarır, tabi ki bu fırsatı iyi değerlendirebilirlerse!

Görünen şudur ki;

Halkın beklentisi yine boşa çıkacak ve Meclis’te yeteri kadar temizlik olmayacaktır…

Oysa biz bile artık siyasette bir değişim başladığına inandırmıştık kendimizi!

Kaşarlanmışların gitmesini…

Yeni ama vizyon sahibi olanların gelmesini temenni etmiştik!

Baksanıza yeniler daha seçilmeden bile bakanlık koltuklarına dikti gözlerini…

Onu, bunu, şunu yapacağım diyen yok!

Bakanlık koltuğuna oturup ekibini kuran taze adayların bolluğu var…

Bu da eskiye olan rağbeti artıracaktır!

Çünkü kasaba politikacıları olarak nitelendirdiklerimiz hem isim hem de kitlelere olan hakimiyetini hala sürdürmektedirler…

Yenileri gittikleri yerde kimse tanımazken eskileri kucaklamalar ve samimiyet çok daha fazladır…

Adamlar birkaç telefon ile büyük kitlelere ulaşırken yeniler kendilerini tanıtmak için kart dağıtmakla heba oluyorlar!

Yine de temennimiz odur ki seçmen artık eskileri iyi analiz edip inandıklarının yanında yeni yüzlerden de ince eleyip sık dokuyarak Meclis’in yenilenmesi için katkısını koymak zorundadır…

Sonradan dizini dövmenin faydası olmayacaktır!

HP’den korkuyorlar çünkü…

Ne yalan söyleyeyim daha seçim sürecine girmeden ben bile HP’nin 12 ve üstü vekil çıkaracağını düşünüyordum…

Ta ki adaylarını açıklayıncaya kadar!

Kudret hoca şu sıralar iktidara talip olduğunu söylemeye başladı ama bu olacaksa da artık koalisyon ile olacak…

Hoca UBP ve CTP’de kapıyı çoktan kapadı nasıl iktidar olur bilinmez ama bildiğimiz şudur ki HP’den tüm siyasi partiler korkuyor!

Korkunun nedeni de bilinmez olduğudur…

Özersay’ın tüm acemiliklerine, aday kalitesinin çok yüksek olmamasına rağmen derim ki;

Bu partiyi yabana atmayın!

Kudret Özersay’ın kara kaşı kara gözü için değil belki ama diğerlerinin ülkeyi kötü yönetimleri HP’nin yabana atılmaması gerektiğini ön plana çıkarıyor…

Hesabınızı kitabınızı ona göre yapın derim!

Okur şikayeti

“Fiyatlar değişik…”

“Sayın Levent Özadam,

Karaoğlanoğlu Tempo markette bazı malların raf fiyatları ile gerçek fiyatları birbirini tutmuyor. Kasaya gittiğimiz zaman malın fiyatı rafta yazan fiyatından daha pahalı oluyor.Bahaneleri de “şirketlerin rafçı elemanları fiyatları değiştiriyor” oluyor.

Ama bu iş bu kadar da kolay değil.Market çalışanları hiç mi fiyatları kontrol etmiyor?Başka marketlerde niye olmuyor?Geçen gün 1 paket “24’lü Papia tuvalet kağıdı” aldım. Raftaki fiyatı 19.95 TL idi.Kasaya gittiğim zaman 22.90 TL olduğunu söylediler.Halkın bu şekilde kazıklanmasını önleyecek kimse yok mu?Ticaret dairesi ne iş yapıyor?..”

(Bir okur)

Sadece Merak işte?

Evinizi hemen satın?

TKP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı öyle diyor…

İktidara geldikten sonra evi olmayanlara peşinatsız 500 TL taksitle ev verecekmiş!

Bunun için evinizin olmaması yeterli bir sebep…

Onun içindir evinizi ya başkasının ütüne yapın ya da satın ki bu haktan yararlanasınız!

3 Ay sonra seçim mi var?

Yeni görüş bu…

Seçim sonuçları tahmin edilemediğinden dolayı vatandaş 7 Ocak’tan sonra kendini inandırdı!

Çıkacak sonuçla hükümet kurulamaz ve yeni bir erken genel seçim için start verilir…

Kimi 3 ay sonra diyor kimi 6 ay sonra!

Tam da midemize seçim krampı girmişken yandığımız gündür işte o gün…

TAK’ı takan kim?

Türk Ajansı Kıbrıs kuruluşunun 44’ncü yılını kutluyor…

Bu güzide kurumumuza yapılan methiyeleri hep birlikte izliyoruz!

Sizi bilmem ama ben şahsen sadece gülüyorum…

Çünkü sadece yılda bir sırtı okşanan bir kurum!

Farelerin içinde haber yapmaya çalışan bir avuç basın emekçisi…

Anlayacağınız Tak’ı takan aslında hiç yok gibi!

Ya hemşireler suçsuz ise?

Yanlış kan verme iddiasıyla yargılanan hemşireler…

Maşallah tüm basınımız bu hemşirelerimizi yüzleriyle birlikte deşifre etmeye başladılar!

Onların ailelerini, eşlerini ve çocuklarını bile düşünmeden…

Birde acaba suçsuz olabileceklerini düşünmediler mi acaba?

Bu memleketin topyekün empati yapamama sorunu vardır, ne yazık!

Sadece 80 taneydi?

Sosyal medyada midye dolma resmi paylaştık başımıza iş aldık resmen…

Tamam davet yaptık herkese ama o nezaketendi!

Bu arada merak edenler sordu kaç tane ediniz diye…

80 taneydi hadi buyurun bakalım!

Bu arada bizim hanımla rekorumuz 130’dur meraklılara duyurulur…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ahmet HÜDAOĞLU, dün bir gazetemiz vergi kaçırma olayını artık isimle verdi ve size de kamuoyuna detaylı bir açıklama yapma gerekliliği doğdu! Daha fazla gecikmeden bunu yapın ki eğer vekil seçilirseniz şaibe altında kalmayın!

Sayın Dilek ÖZGÜRGÜN,yakın dostlarınıza  halen boşanma aşamasında olduğunuz eşinizi bitirmek için sonuna kadar mücadele edeceğinizi söylüyormuşsunuz! Ha keşke en azından bunu için seçim sonrasını bekleseydiniz daha etik olmaz mıydı?

Sayın Çağatay ÖZBİRİM, İngiliz ortağınızın yaptığı para transferlerinde başınızın ağrımaması için yakın dostlarınız çeşitli uyarılarda bulunuyorlar! Bu konuda daha hassas olmanızı bekliyorlarmış haberiniz olsun istediler her halde!

Sayın Mustafa AKINCI, basın mensupları için yeni yıl resepsiyonu vereceğinizi öğrendik sağ olasınız var olasınız ama ha keşke buraya harcanacak olan parayı bir hayır kurumuna bağışlasaydınız daha hoş olmaz mıydı?

Sayın Serdar DENKTAŞ, bir siyasi partinin oy satın almak için organizasyon yaptığına dair açıklamanız kamuoyunda yine bomba etkisi yarattı ama bu açıklama isimsiz olunca hepsi şaibe altında kaldı. Bu partiyi isimle açıklamaya ne dersiniz?

Sayın Neriman SAYGILI, bir yıl dönümü daha ve yine siyasilerin söylediği tatlı sözler ve sırt sıvazlamalar. Kimse yeni binadan söz etmedi değil mi, kader utansın artık! 44’ncü yılınızı kutlar her türlü sıkıntılara rağmen başarılarınızın devamını dileriz…

Sayın Ahmet RUSO, bizde milliyetçilik ne yazık ki sizin de ifade ettiğiniz gibi özde değil sözle kalıyor. Tarihe mal olmuş bir isim için ailenin isteği elbette göz önüne alınıp hassasilet gösterilmeliydi. Madem ki öyle vatan sağ olsun artık…

Sayın Kemal Deniz DANA, önümüzdeki haftadan itibaren Mesarya’da da nöbetçi eczanelerin listeye ekleneceği yönünde karar almışsınız, teşekkür ederiz. Bu arada haksız yere sürgün yiyen ambulans şoförünün durumu hala değişmedi, bilginize sunulur!

Sayın Emrullah TURANLI, 7 Ocak’ta yapılacak olan genel seçimlerde hangi siyasi partileri ve adayları destekleyeceğiniz merak konusu olmuş ki vatandaş bu konuda mesajlar gönderiyor! Bu arada tabi ki hesaplaşacağınız bazı bakanlar da olacak değil mi?

Sayın Hasan TAÇOY, Lefkoşa’da kazanacaklar listesinde hızla yukarılara doğru yükseldiğiniz gözleniyormuş. Bu konuda teşkilatçı yapınız sizin için büyük avantaj değil mi? Hadi bakalım şimdiden hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Bertan ZAROĞLU, Antakya’dan gelecek olan misafirlerle birlikte bin 500 kişinin katılacağı bir dayanışma yemeği vereceğiniz konuşuluyor. Meclis’e girmeye taktınız kafayı ya artık iç ve dış dinamikleri kullanmak şart oldu değil mi?

Sayın Asım İDRİS, genel seçimlerde ‘gerekirse bedel de öderiz’ sloganının çok manidar bir açılım olduğu düşünülüyor. Bazı şeyleri zamana bırakmalı ki insan su akar yolunu mutlaka bulur değil mi?

Sayın Murat GEZİCİ, şu sizin 28 Aralık’ta açıklayacağınız anket çalışması hem merak konusu olurken hem de bazı olumsuz ihbarlar almaya başladık. Bazı siyasiler geçmişteki anket sonuçları için önümüzdeki günlerde açıklama yapacaklarını söylüyorlar bilesiniz!

Sayın Halil SADRAZAM, organik tarım çiftliği kurmak için kolları sıvamış çalışmaları başlatmışsınız bile. Umarız devlette bu yararlı çalışmaya teşvik vererek katkısını esirgemez, zira artık organik olmayan tüm ürünler kanser riski taşıyor!

Sayın Ahmet SAVAŞAN, çok ağır olan seçim programınız nedeniyle artık isyan noktasına kadar geldiğiniz söyleniyor! Sıkın biraz dişinizi sadece iki haftalık bir süre kaldı ve şanslı olanlar listesinde gösteriliyorsunuz…

Sayın Emete GÖZÜGÜZELLİ, seçim sonrasında seçilip seçilmeyeceği en çok merak edilen adaylar arasında yer alıyorsunuz. Bu arada en fazla Doğuş hanımla olacak diyaloglarınız şimdiden konuşulmaya başlandı bile! Ama bunu için önce seçilmek gerekiyor değil mi?