Başpiskopos Hrisostomos’un 2018 yılında Güney Kıbrıs’ta gerçekleştirilecek olan başkanlık seçimleri öncesinde “ilk kez kendini gösterdiği” belirtildi. Hrisostomos’un, Rum Yönetimi Başkanlığı için, herhangi bir aday lehinde bir pozisyon almayabileceğini, ancak tercihlerini gizlemek için bir çaba göstermediği yorumunda bulunan Politis gazetesi, Hrisostomos’un açıklamalarına “ırkçı ve AKEL karşıtı yorumlarla başladığını” kaydetti. Hrisostomos’un dün sabah RİK’te yayımlanan bir programa katıldığını ve Kıbrıs sorunundaki gelişmelere değindiğini yazan gazete, Hrisostomos’un Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak “iyi gitmiyoruz, bununla birlikte sorumluluk diğer tarafa aittir, çünkü her şeyi istiyor” şeklinde bir değerlendirmede bulunduğunu iletti. Hrisostomos’un bu durumda “mevcut durumun korunmasına oy verdiği” yorumunda bulunan gazete, Başpiskopos Hrisostomos’un açıklamasının devamında “Olduğumuzdan daha iyisine gitmemiz söz konusu değilse, niçin anlaşma yapmaya gidelim?” sorusunu sorduğunu aktardı. Gazeteye göre açıklamasında, “tutumumuzu sertleştirmemiz gerekiyor” ifadesini de kullanan Hrisostomos, “strateji değişikliğine gidilmesine dair görüşü paylaşıyor musunuz ?” sorusuna ise “görüşünün bu yönde olduğunu, çünkü bugüne kadar izlenen stratejinin işe yaramadığını” savundu. Hrisostomos, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in icraatları konusunda ise, bunlarla yüzde 100 hem fikir olmadığını ve bunu birçok kez Anastasiadis’e söylediğini de ifade etti. Hrisostomos’un bu noktada “ırkçı yorumlar” yapmaya başladığını yazan gazete, Hrisostomos’un devamla şunları söylediğini kaydetti; “Tek bir TC kökenlinin (yerleşiğin) bile gitmemesini kabul etmesi olumsuz bir unsurdur, çünkü 300 binden fazla doğulu, kaba TC kökenliye sahibiz ve bunların 100 yıl sonra bile Avrupalı olması söz konusu değildir. Ve eğer burada kalıp her aile bir düzine çocuk yaparsa, nereye gideceğiz?”. Hrisostomos’un bu yorumunun ırkçı olduğu gözlemine ise karşı çıktığını yazan gazete, Başkanlık seçimleriyle ilgili tercihini açıklaması da istenen Hrisostomos’un, Kilise’nin tercihinin, iyi bir çözüm talep edilmesine odaklanacak olan, herkesin katılacağı ulusal/milli bir hükümet şeklinde olacağını dile getirdi. Gazetecilerin, kendisinin DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’a ve merkez partilere daha yakın olduğunda ısrar etmesi üzerine ise Hrisostomos, buna itiraz ederek, Kilisenin herhangi bir partiye alerjisi olmadığını dile getirdi. Solcuların da cemaate ait olduğunu ve birkaçının ateist olduğunu dile getiren Hrisostomos, seçimlerde AKEL’in adayını destekleyip desteklemeyeceği sorusuna ise “solcu olmayan en iyi politikacının dahi, içerisinde hareket edeceği sınırlar önüne konmadan hareket etmesine, AKEL tarafından izin verilip verilmeyeceği?” sorusunu sordu. “AKEL’in her ne olursa olsun, bozulduğu takdirde umurunda olmayacağı bir çözüm istediğinin bilindiğini düşündüğünü” de ifade eden Hrisostomos, bu noktada Başpiskopos Makarios’a atfettiği ve Makarios’un solculara atıfta bulunarak söylediği “Eğer Türkler solcu olursa, siz solcuların hiçbir sorunu olmayacak, birlikte yaşayabilirsiniz” şeklindeki sözlerini anımsattı. Gazeteye göre Hrisostomos bu noktada “Ben size daha basit bir şey söyleyeceğim. Hepimiz Türk olabiliriz ve hiçbir sorun olmaz, Kıbrıs sorunu hemen çözülür. Beş saniyede. Bu çözümü mü istiyoruz?” ifadelerini kullandı.