Bakan Çavuşoğlu önceki gün fazlasıyla manidar bir açıklama yaptı…

“Ben DAÜ’nün yanındayım…” dedi!

Çekin artık bunu nereye çekerseniz…

Bu arada YÖDAK’a karşı yaptığı suçlamalar da gözden kaçmadı!

Çavuşoğlu aslında net olarak şunu demiş oldu:

Ben bu konuda tarafım, tarafımı da belli ediyorum…

Bir bakan için tarihi bir hatadır bu!

DAÜ dost, YÖDAK da düşman kuvvetler gibi gösteriliyor…

Oysa ikisi de bir devlet kurumu!

Burada eğer dengeleri koruyamayıp da taraf olursan, ileride başına epey çorap örersin…

Umarız hatasından çabuk döner!

Bakan Çavuşoğlu öncelikle şunu bilmek zorundadır…

Bu ülkede DAÜ’nün karşısında olan kimse yoktur!

Çok kez yazdığımız gibi bu güzide kurum bizim göz bebeğimizdir ki bunu da zaten kabul etmeyen tek bir Allah’ın kulu yoktur…

Aynı şekilde YÖDAK da bizimdir şu anda oturduğu bakamın bakanlığı da öyle!

Burada kimsenin DAÜ ile filan düşmanlığı yoktur…

DAÜ ile YÖDAK da çatışmamaktadır!

Ta başından beri gündeme getirmeye çalıştığımız DAÜ’nün emin ellerde yönetilmemesidir…

Bu konuda YÖDAK’ın DAÜ raporu önemlidir ve yapılan suçlamalar da DAÜ’ye karşı değil yönetime, yani rektöre karşıdır…

Bunu anlamamak, görmemek hele de kabul etmek istememek yakışık almaz!

Çavuşoğlu, taraf olmakla yanlış yapmıştır…

Zaten kendi açıklamasında da vardır ve DAÜ’ye taraf olduğunu söylerken YÖDAK’ı da dünya aleme düşman ilan etmiştir!

Daha da ileri giderek bakanlığın bir birimini müsteşarlık düzeyine yükseltileceğini söyleyerek YÖDAK’ın kapatılması konusunda ilk mesajı vermiştir…

Biz bunu çok önceden kaleme aldık!

Çünkü elimizde bir takı bilgiler vardı, bunlar da şimdi tescil edilmiş oldu…

Bunun Türkçesi de şudur;

DAÜ ve diğer üniversiteler bundan sonra artık tamamen siyasilerin kucağına oturacaktır…

Çünkü YÖDAK, her ne kadar eleştirilirse eleştirilsin bir çok konuda siyasilerin keyfi karalarına takoz koymakta, onların manevra alanlarını daraltmaktadır!

Bir devlet adamı iki devlet kurumu arasında taraf olamaz…

Ama eğer ortada iyi gitmeyen şeyler varsa da alır önlemini, düzeltmeye çalışır!

Burada bu düşünülmüyor, aksine DAÜ rektörü koruma altına alınırken, rektörün yanlışlıklarını çıkaran da cezalandırılmak isteniyor…

Oysa onu hala savcılığın önünde ve oradan gelecek olan görüşler çok önemliyken, bakanın tarafını belli edip tavır ortaya koyması, yazın bir kenara ileride başını çok ağrıtacaktır…

O da artık tabiî ki kendi sorun olacaktır!

Çünkü burada hukuk ve yasalar çiğnenmekte, haklı olan taraf dışlanırken, haksız olanlara sahip çıkılmaktadır!

Bir kere daya söyleyelim…

Sadece, Bakan Çavuşoğlu değil Kıbrıs Türk toplunun tümü de DAÜ’nün yanındadır…

Ama DAÜ’yü yanlış ve hukuk kararlarını çiğneyenlerin yanında değil!

DAÜ’nün bitip yitmesi ülkenin de bitmesi ile eş anlamlıdır…

Hal böyleyken,ortada birtakım kurallar ve yasalar varken, onlara uymayanlara sahip çıkanlar aslında makamında oturdukları devlete sahip çıkmamak gibi büyük bir hata işlemiş olurlar!

Umarız, hak ve hukuk çerçevesinde konu bir an önce karara bağlanır ve biz de bundan böyle hep DAÜ’nün başarılarından bahseden yazılar kaleme alırız!

Türkiye’den cevap bekleniyor!

Son bir haftada gündeme oturan bir konu…

İzmirli işadamlarını 10 Milyon TL tutarında dolandıran buradaki bir holding sahibi!

Haber hem TC hem de bizim basında epey yoğun bir şekilde çıktı ama holdingin ismine bir türlü ulaşılamadı…

Haberler ve yorumlar bir takım imalar tamamen söylentiden ibaret!

Suçlu olduğu iddia edilenlerin isimleri niye kamuoyuna açıklanmıyor derken bize gelen haberlere göre buna Türkiye karar verecekmiş…

Yani ortada kesin olan bir şey yok!

Onun içindir biraz sabırlı olmak gerekir…

MERAKLI KÖŞE?

Hangi siyasi bu!

Yine bir arazi işleri dönmeye başladı…

Devletin hali arazisi bu!

Birilerine peşkeş çekilmek ve sudan ucuz bir fiyata kiralanmak için düğmeye basılmış…

Hem bir bakan hem de alıcı taraf fırsat kolluyormuş!

Bir şekilde de kiralama işlemi erine getirilecekmiş…

Hadi bakalım o zaman hodri meydan…

Bu kez çok ciddi bir şekilde takipteyiz haberleri olsun!

Bedelini kim ödeyecek!

Dillere destan olan 200 Milyon TL’lik ilaç müsrifliği…

Bu konuda yorum yapmayan kalem sallamayan kalmadı gibi!

Tek konuşmadığımız ise devleti bu kadar zarara sokan ya da sokanların durumlarını ne olacağı…

Zarar var zarar veren yok!

Suçlama var, suçlulardan bedel ödemelerini isteyen de yok…

Bu da demektir ki. Böyle gelmiş böyle gider sözü bir kez daha doğru çıktı!

Kader utansın artık…

Bu arada yanan Devlet Laboratuarında ki tarihi geçmiş kimyasal maddeler de bu rakamı daha da yükseltecek gibi görülüyor!

Dünya tanıyacak mı?

Sürüş ehliyetlerinde ihaleye çıkılıyormuş…

Yeni ehliyetlerde dünya standartları uygulanacak diyorlar!

Gayet iyi de kartlar dünya standartlarında olacak ama bunları dünya tanıyacak mı?

Yoksa KKTC’nin tanınması çok yakındır da böyle bir karar mı üretildi…

Gayet ilginç olsa gerek değil mi?

Umarız bu ihaleden birileri yine cebine devletin yani vatandaşın paralarını haksız ere indirmez…

MESAJ KUTUSU

Sayın Behiç ÖZTÜRK, YÖDAK’ın DAÜ raporu masanızın üzerinde ve acil olarak hukuki bir karar bekliyor. Biraz daha gecikirseniz hem ülkenin kurumları birbirine girecek hem de DAÜ fazlasıyla yıpranacak. Ülkenin menfaatleri için biraz daha hızlı hareket etmekte yarar görüyoruz…

Sayın Kemal Deniz DANA, son günlerde yine birilerinin kovanına çomak sokmuş olsanız ki bazı kurumlarda bir panik hali yaşandığı ifade ediliyor. Elinizde bilgi ve belgeler tamamsa hiç gecikmeden kamuoyuyla paylaşın deriz!

Sayın Bünyamin MERHAMETSİZ, yıllardır yılan hikayesine dönen öğrenci taşımacılığı konusunda yeni bir sistemi hayata geçirmek için yoğun bir çalışma içinde olduğunuz gözleniyormuş. Doğru yoldasınız zira bu sene de u konuda haksız yere kazanç elde etmeye çalışanlar bir kez daha türemiş!

Sayın Fikri ATAOĞLU, Dipkarpaz Belediyesi’nin borcunu kapatarak başkanın makam aracına yeniden kavuşması gayet yerinde bir karardı ama şimdi de başkanın DP’ye katılacağı söylentileri çıkmaya başladı. Bir aydınlatma açıklaması gayet iyi olacaktır…

Sayın Mustafa AKÇABA, ülke genelindeki tüm eczanelere gönderdiğiniz bir talimat yazısında reçetesiz antibiyotik satılmaması uyarısında bulunmuşsunuz. Bu arada uyuşturucu ihtiva eden ilaçlar konusunda da ciddi bir denetim yapmanız isteniyor…

Sayın Ali PİLLİ, kanser ilaçları konusunda vatandaş bakanlık ile ilaç deposu arasında mekik dokumaya başladı. 3 aydır kemoterapi alamayan hastaların olduğu yönünde şikayetler alıyoruz. Allah rızası için bu sıkıntının giderilmesi için artık bir önlem alınız…

Sayın Uğur DERELİKÖYLÜ, Akçay muhtarı olarak köyde devletin yapamadığını başarıp okulun elektrik borcunun ödenmesi için yoğun çaba sarf ettiğiniz ve bunda da başarı sağladığınızı memnuniyetle öğrendik. Umarız dikkate alırlar da ellerini ceplerin atarlar artık!..

Sayın İnci Pars ÖZGÜRGÜN, ailenin ve eşinizin artık şu andan itibaren artık size eskiye göre çok daha ihtiyacı olduğu bir sürece girmiş bulunmaktasınız. Tabi ki dualarınız da çok önemli ama kadının iradesi ve gücü bu zor günlerde çok önemlidir…

Sayın Hasan BÜYÜKOĞLU, Güzelyurt ve yöresi bölgeniz sorunlarıyla daha yakından ilgilenmeniz gerektiğini belirten mesajlar gönderiyorlar. Özellikle bölge okullarının hala büyük sorunlar yaşadıklarından bahsediliyor haberiniz olsun istedik!

Sayın Mehmet SOYKURT, hem müşaviri olduğunuz dairede hem de görev yaptığınız üniversiteden son günlerde sürekli bir takım haberler gelmeye başladı. Umarız bir terslik yoktur da başınızı boş yere ağrıtmazlar…