Hem de 500 polis eksikliği varken…

Sizin itibarınızı, prestijinizi yesin bu halk…

Ne yalan söyleyelim Zorlu Töre’den böyle şok eden bir açıklama beklemezdik!

Biz onu çok daha mütevazi ve halkın arasından birisi olarak tanıdık…

Şimdi biraz alınacak ama demek ki koltuğa oturunca hepsine de bir şeyler oluyor!

Şimdi bu ülke terör ülkesi olsa anlarız…

3 Değil 33 tane koruma polisi alsınlar!

Ama hiç gerek yokken sırf prestij adı altında böyle bir istekte bulunmak hem de bu olumsuz ekonomik şartlarda toplum olarak hoş karşılanmadı…

Töre bu akıl almaz isteğinden hiç gecikmeden vazgeçmelidir!

Hatta özür de dileyerek…

Gofa geldiğini kabul edip hatadan geri dönmelidir!

Sonra arkadaş prestij bunun neresindeki…

Beli silahlı korumalar peşinde koşturunca millet size alkış mı tutacak!

Ne kadar önemli ve değerli olduğunuzu mu arkanızdan konuşacak?

Yok böyle bir şey!

Bu ülkede siyasetçiler hiçbir zaman can tehlikesi altında kalmamışlardır…

Yine bu halk böyle koruma eşliğinde gezen siyasetçilere de itibar etmemiştir!

Polis genel müdürü geçtiğimiz aylarda bir ziyaretinde açıklamıştı;

Şu anda polis teşkilatı kadrosuna bakılınca 500 eksik ile çalışıyor…

Hem de asayiş olaylarının tavan yaptığı, polis haber bültenlerinin kabardıkça kabardığı, uyuşturucu, hırsızlık, yolsuzluk ve tecavüz olaylarının tavan yaptığı bir denemde!

Şu anda teşkilatta 50 civarı polis uzak ya da yakın koruma görevlisi olarak eski ve yeni siyasilerin peşinde koşturuyor…

Bellerinde silahlarla!

Bunlar günün belli saatlerinde değil 24 saat görev başındalar…

Siyasiler evlerinde uyurken bunlar kapılarında nöbet tutuyor!

Sakın ha kendilerine bir saldırı olmasın diye…

Biz gerçekleri buradan size aktaralım…

Şu anda birçoğunun yaptığı koruma filan değildir!

Eski ve yeni siyasetçiler koruma adı altında polis mensuplarını her işlerine koşturmaktadırlar…

Markete, manava, alışverişe hep bunlar gönderilmektedir!

İster inanın ister inanmayın bunlar içinde bahçe çapalayan bile vardır…

Anlayacağınız korumadan başka her işi yapmakta ve yaptırılmaktadırlar!

Kuru temizlemeye elbise götüren de bunlardır, mıntıka temizliği yapan hatta çocukları okula götüren bile…

Daha da ilgincini söyleyelim…

Koruma adı altında yapılan bambaşka işler için bazı polis memurları torpil mekanizmasını kullanmaktadırlar…

Dost ahbap ilişkisi yani!

Gidip sıcağın ya da soğuğun altında nöbet tutmak, çeşitli eğitimlere katılmak yerine bizim siyasilerin peşinden koşmayı yeğlen çok kişi tanıyoruz…

Devletin her kademesinde olduğu gibi işten kaytarmak için de en iyi yol birisin koruma polisi olmaktır!

Koruması yaptığı zatın ev kiralarını toplama görevi olanları da tanıdık biz…

Yeteri kadar beklenen hasılatı toplayamadığı için fırça yiyeni de!

Bu yazı şu anda koruması olan herkesedir…

Aynen Tufan hocanın yaptığı gibi, gelin bu sevdadan hep birlikte vazgeçin ve bunu da kamuoyuna açıklayın!

Polis teşkilatının 500 eksiklikle çalıştığı bu zor dönemde siz kişisel ihtiyaçlarınız için hem de prestij adı altında onları yanınızda her türlü özel işinizi yaptırarak çalıştırmaya devam edersiniz bundan böyle bu ülke insanının sizden hiçbir beklentisi olamaz…

Şu anda yaptığınız devletin cebinden çalmaktan başka bir şey değildir!

Polis sizin prestijinizi korumak için teşkilatta istihdam edilmemiştir…

Gerçekten prestij sahibi olmak için bu ülke ve insanı için tek bir tane yararlı icraat yapın, sonra isterseniz tuvalete giderken bile korumalar sizinle olsun!

Sevgili okurlar bu ülkede artık güvenlik sorunumuz da baş göstermiştir…

Öğrenci kimliği ile ülkeye gelen ama öğrencilik dışında her pisliğe karışan özellikle siyahi bir takım kişiler başta uyuşturucu olmak üzere her türlü karanlık işlerin altından çıkmaktadırlar!

Bu konuda özellikle son aylarda hemen her kesimden güvenliğin artık tamamen Allah’a havale edildiği yönünde ciddi ihbarlar alıyoruz…

Bu konularda polisimize her zaman güvenimiz tamdır ve sonsuzdur ama onların da imkanlarının yetersizliği gerçeğini de unutmamak gerek!

MESAJ KUTUSU

Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, yılların ihmali şimdi sizin omuzlarınızda. Yanan ama tamir edilmeyen Devlet Laboratuarındaki kanserojen içeren ilaçlar hala imha edilmedi. Bölge halkı artık bu ihmalin ortadan kaldırılmasını isteyen mesajlar gönderiyor.

Sayın Bertan ZAROĞLU, UBP’de umduğunuzu bulamayınca Milletin Partisi’ni yeniden canlandırmak için bir takım girişimlerde bulunduğunuzu duyduk. Lider özelliği taşıyan bir genel başkan için nabız yokladığınız gözleniyormuş, hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Mustafa AKINCI, hala Türkiye’nin sığınacak tek liman olmasını dile getirmeniz düşmanlık besleyen kesimleri çılgına çeviriyor. Yaşanan her şeye rağmen doğruları açıklamanız tarafsızlığınızı da ortaya koymuyor değil…

Sayın Dursun OĞUZ, Türkiye bakliyat ürünlerinin yurt dışına ihracatına yasak koydu ve listede bizim ülkenin de adı geçiyor. Hiç gecikmeden önleminizi alın ki bir de gıda krizi yaşanmasın.

Sayın Ahmet SOYALAN, sürekli hedef tahtası haline gelen ya da getirilen basın mensupları için çok yakın koruma talep ediyoruz. Bizimkisi prestij ve gösteriş için değil tamamen can güvenliği içindir, hiç kuşkunuz olmasın olur mu?

Sayın İbrahim BENTER, Çağlayan Çocuk yurdunda kalan bebeklerin mama sıkıntısı yaşadığı ve iyilik gönüllüsü olan Vakıflar Dairesi’nin bu konuda devreye girmesi isteniyor. Belli ki devlet artık bir çok konuda aciz duruma düştü…

Sayın Emre HACI, İstanbul’daki yeni göreviniz hayırlı olsun. Böyle bir atama partili partisiz tüm kesimler tarafından memnuniyetle karşılandı, artık bundan böyle minik kızımızın hayırlı sağlık haberlerini bekliyoruz…

Sayın İsmail ARTER, eğer yapılabilirse yerel seçimlerde Erdal Özcenk’e destek vereceğiniz hatta kendisine ‘başkan’ diye hitap etmeye başladığınız konuşuluyor. Belli ki artık eski defterler kapandı ve küskünlükler de sona erdi…

Sayın Ertan BİRİNCİ, Genç TV’nin yarım asırlık 25’nci kuruluş yıldönümünü kutlar nice başarılı yıllar temenni ederiz. Böyle kutlamalar öyle kuru kuru olmaz değil mi, pintiliği bırakın da ıslatın deriz…

Sayın Cem DANA, İsmail Başkan aday olmayacağını açıkladıktan hemen sonra teşkilatları kurmaya başladığınız söyleniyor. Bakalım parti yetkili kurulları adaylık konusunda nasıl bir karar üretecek onu da artık bekleyip göreceğiz…