Cumhurbaşkanlığında tercihim netti.

Tufan Erhürman.

Hiçbir ortak çıkar paydası yokken.

Hiçbir ortak menfaat yokken.

Ne zamana dek?

14 Mart Karantinaya dek.

Sonra bişey oldu.

Erhürman’ın sesi ile kamuoyu arasındaki senkron bozuldu.

Kendi sesimi ve sözümü duyamamaya başladım.

Kulak kabartıp, kredibilite vermeme rağmen.

Bişey eksik kaldı.

Tuzsuz hellimli misali.

Hellimsiz makarna misali.

Bişey eksik kaldı Tufan Hoca.

Un var, şeker de var.

Ama helva nedense olmuyor.

Pandemi ile birlikte olan bişey bu.

*****

Haksızlık etmeyeyim diye inceledim.

Erhürman’ın sosyal medya açıklamalarını.

Cümleler gayet iyi.

Tümünün sonu şu meyanda bitmiş.

“Artık tahammülümüz kalmadı.

“Anlamak mümkün değil”

“Gelinen son nokta bu”

Peki sonrası Hocam?

Anlamadınız mümkün değil diyelim.

Sonra ne yapacaksınız?

Tahammülünüz de kalmadı madem.

Ertesinde ne olacak?

Yada gelinen son nokta kötü diyorsunuz.

Ne yapacaksınız bu kötü noktadan sonra?

*****

Tufan Hoca doğru bir siyasi figür.

Dürüst, bilgili, entellektüel.

Ve lakin, CB büyüsü bozuldu mu?

Neden birşey eksik gibi duruyor?

Neden birşeyler tamamlanmamış gibi?

Neden bir hissa daha lazım ama yapılmıyor hissi var?

Ben bu hissiyatı açıkçası anlamlandıramadım.

Ama kamuoyunda farkındalık yaratan birşey var.

Erhürman’ın CB yolculuğuna dair umut ışıltısı sönüyor.

Bunun sebebini Erhürman bulmak zorunda

Çünkü bu genel bir serzeniş.

*****

Tufan Hoca, övgüden hiç şımarmadı.

Yergiden de gocunmayacak eminim.

Bu iyiniyetli bir tespit ve sorgulama.

Sorgulama oluşmuşsa sorun var.

Sorun varsa, çözümü de olmalı.

Ve bu çözümü Hoca bulmakla yükümlü.

CB yolculuğuna dair inancını koruyorsa şayet.