Nüfusun, hastanelerde hizmet verilen hasta sayısının arttığını, yeni hastaneler, servisler açıldığını ancak hemşire ve hekim sayısının yeterli olmadığını belirten İncirli, “Hükümetin hekimlerin tükendiğinden haberi var mı?” diye sordu.<br /> Hekimlerin sabırlı olduklarını, sabırlı olmayı uzun ve zor eğitimleri sırasında öğrendiklerini ifade eden Dr. Sıla Usar İncirli “Kimse bizim sabrımızın sonsuz olduğunu sanmasın, bizim de sabrımızın bir sonu vardır ve bu son çok ama çok yakındır, artık yeter” ifadelerine yer verdi.<br /> Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ndeki doktorlar Avrupalı doktorların eylemine Lefkoşa’dan destek verdi.<br /> Avrupa Maaşlı Doktorlar Federasyonu’nun (FEM) her yıl ekim ayında düzenlediği Avrupalı Doktorlar Eylem Günü kapsamında Tıp-İş ile FEMS’in asli üyesi olan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği yetkilileri sağlıkla ilgili açıklamalarda bulundu.<br /> Gün kapsamında, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde görev yapan hekimler beyaz önlükleriyle bugün saat 11.00’de hastane önüne çıktı, Avrupalı meslektaşları gibi sorunları dile getirdi.<br /> “Acilde Tasarruf İnsan Öldürür”, “Hekime Şiddete Hayır”, “Hekimler İşsiz Hastalar Hekimsiz” gibi dövizlerin taşındığı ve müzik dinletisinin de yapıldığı “doktorların eylem gününde” Tıp-İş Başkanı Dr. Sıla Usar İncirli ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Başkanı Dr. Kenan Arifoğlu birer konuşma yaptı.<br /> Her iki konuşmada da kamu maaşlarını düzenleyen ve “Göç Yasası” olarak da nitelendirilen 47/2010 sayılı yasanın düzenlenmesi, göreve bu yasa kapsamında başlayan hekimlerin maaşlarının yükseltilmesi gerektiği vurgulandı.<br /> İNCİRLİ: “HEKİMLERİN MAAŞLARI, ÇALIŞMA KOŞULLARI GİDEREK KÖTÜLEŞİYOR”<br /> Tıp-İş Başkanı İncirli, bugün Avrupa’nın doğusunda birçok ülkede hekimlerin maaşlarının ve çalışma koşulları giderek kötüleştiğini kaydederek, “Kıbrıs da Avrupa’nın doğusunda bir ada ve ülkemizde de hekimlerin maaşları, çalışma koşulları giderek kötüleşiyor. Bu ülkede yürek yakıcı, göz yaşartıcı boyutta hekim kaybı vardır. Bu kayıplardan en çok halk zarar görüyor” dedi.<br /> “AVRUPALI HEKİMLERE LEFKOŞA’DAN SELAM”<br /> Tıp-İş Başkanı Dr. Sıla Usar İncirli, Avrupa Maaşlı Doktorlar Federasyonu ile birlikte Avrupa’nın birçok ülkesinde, birçok hekim sendikasının ve hekim örgütünün bugün (24 Ekim) “Sağlığımızı Savunalım” sloganıyla eylem ve grev gerçekleştirdiğini söyledi.<br /> Fransa, İtalya, Avusturya, Portekiz İspanya, Romanya, Slovenya, Belçika’da, Çek Cumhuriyeti’nde, Hollanda’da, Bulgaristan’da, Polonya’da, Macaristan ve Türkiye’de hekimlerin bugün, kendileriyle aynı saatlerde eylem yaptıklarını anımsatan İncirli, “Kıbrıslı Türk hekimler olarak meslektaşlarımızı Lefkoşa’dan, selamlıyoruz. Yaşasın hekimlerin evrensel dayanışması” dedi.<br /> “GREV YAPMIYORUZ, SAĞLIĞIN NEDEN SAVUNULMASI GEREKTİĞİNİ ANLATIYORUZ”<br /> Bugün grev yapmadıklarını, sağlığın neden savunulması gerektiğini anlatmak için sadece çok kısa bir mola verdiklerini belirten Dr. Sıla Usar İncirli, sağlığın özelleştirilmesinin, bütçesinin daraltılmasının, sağlıkta eğitim ve personel giderlerinin kısıtlanmasının, hekim maaşlarının düşürülmesinin halk için daha az sağlık anlamına geldiğini vurguladı.<br /> İncirli, “Hastaların tedavi olma hakkını, doktorların hastaları tedavi etme hakkını savunuyoruz” dedi.<br /> Sıla Usar İncirli, gelen giden hükümetlerin, sağlığın sorunlarıyla ilgilenmediğini, sağlığa dair yasaları gündemlerine almadığını, sağlığa bütçe ayırmadığını ve hastanelerin fiziki koşullarını iyileştirmediklerini savundu.<br /> İncirli, “Hastalarımız her gün dökülen hastanelerde hizmet almaya çalışıyor, biz sağlık çalışanları her gün dökülen hastanelerde hastalarımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Bin bir güçlükle, eksiklikle... Doktorların elbette işe ihtiyacı vardır. Halkın doktora daha çok ihtiyacı vardır, bu asla unutulmamalıdır” dedi.<br /> “HÜKÜMETİN HEKİMLERİN TÜKENDİĞİNDEN HABERİ VAR MI?<br /> İncirli, kamu hastanelerinde görev yapan hekimlerin istifa ettiğini, istifaların devam edeceğinin bilindiğini kaydederek, acil servislerde, bazı kritik branşlarda nöbetlerin dönmediğini ve hekimlerin insanüstü gayretle çalıştığını kaydetti.<br /> Nüfusun, hastanelerde hizmet verilen hasta sayısının arttığını, yeni hastaneler, servisler açıldığını ancak hemşire ve hekim sayısının yeterli olmadığını söyleyen İncirli, “Hükümetin hekimlerin tükendiğinden haberi var mı?” diye sordu.<br /> Hekimlerin sabırlı olduklarını, sabırlı olmayı uzun ve zor eğitimleri sırasında öğrendiklerini ifade eden Dr. Sıla Usar İncirli “Kimse bizim sabrımızın sonsuz olduğunu sanmasın, bizim de sabrımızın bir sonu vardır ve bu son çok ama çok yakındır, artık yeter” ifadelerine yer verdi.<br /> “GAZETE İLANLARI İLE HEKİM ARIYORLAR, BULAMAZSINIZ DEMİŞTİK...<br /> İncirli, hükümetlerin sağlıkta yaptıkları düzenlemeleri eleştirerek şunları aktardı:<br /> “Önce, hekimleri kadrolamak yerine mecburi hizmetçi, uzatılmış mecburi hizmetçi, sözleşmeli çalışmaya zorladılar. Birçok başka kamu kurumunda kadrolar açılırken mecburi hizmeti silah olarak kullanıp genç hekimleri yıllarca özlük haklarından mahrum bıraktılar. Ne ilk atama, ne de terfi kadrolarını ilan ettiler. Kamu Hizmeti Komisyonu’nda kadrolar yıllarca bekledi. Ne hikmetse hekim sınavları bir türlü yapılamadı. Sonra, “Göç Yasası” marifetiyle hekimlerin maaşlarını kabul edilemeyecek bir seviyeye indirdiler. Çok defa uyarmıştık. ‘Düşük maaşlar ve kötü çalışma koşulları nedeniyle hekim bulamayacaksınız’ demiştik. Hekim bulamıyorlar.<br /> Ülkemizin genç hekimleri dururken yurtdışından hekim getiriyorlar. Emekli hekimlerden hizmet satın alıyorlar. Gazete ilanları ile hekim arıyorlar. ‘Gazete ilanlarıyla hekim bulamazsınız’ demiştik bulamadınız, bulamayacaksınız. ‘Yurtdışından hekim taşıyarak verimli hizmet veremezsiniz’ demiştik. Veremediniz, veremeyeceksiniz. ‘Eksik kadrolarla, fiziki koşulları yetersiz hastanelerde hastaları mutlu edemezsiniz’ demiştik edemediniz, edemeyeceksiniz.”<br /> İNCİRLİ’DEN BİRLİKTE SAVAŞMA ÇAĞRISI<br /> “Sağlığı ekonomik tedbirlerin parçası yapamazsınız” da diyen İncirli, “Sağlıkta tasarruf insan yaşamından tasarruftur. Bunu yapmaya hakkınız yok” şeklinde konuştu.<br /> Her hastanın, Dipkarpaz’dan Yeşilırmak’a kadar aynı kalitede sağlık hizmetine aynı hızda ve güvenirlikte ulaşması için kavga verdiklerini dile getiren İncirli, hekimleri, hemşireleri, sağlık çalışanlarını ve hastaları sağlıkla ilgili hükümet politikalarına karşı birlikte savaşmaya çağırdı.<br /> İncirli, “Genç doktorların bu topraklarda iş bulacağı, tüm doktorların iyi koşullarda hastalarına hizmet vereceği ve hastalarımızın da mutlu olacağı bir düzeni kurabilir, bunu başarabiliriz. Beraber mücadele edersek kazanırız” dedi.<br /> ARİFOĞLU: “SAĞLIK SADECE BİZİM SORUNUMUZ DEĞİL”<br /> Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Kenan Arifoğlu ise konuşmasına Tabipler Birliği’nin önce FEMS’in gözlemci, sonra da asli üyesi olduğunu anımsatarak başladı.<br /> Böyle uluslararası organizasyonların parçası olmanın kendileri için öneme değinen Arifoğlu, “Sağlık sadece bizim sorunumuz değil. Nice ülkelerde aynı zorluklar yaşanıyor” dedi.<br /> Uluslararası temaslara, katıldıkları toplantılara işaret eden Arifoğlu, “Özelleştirme baskısı altında hekimlik mesleği ciddi hasar görmektedir. Hastalar düzgün şekilde yapılmadığı zaman özelleştirmenin kurbanı oluyor. Ülkemizde de özelleştirme giderek arttı. Bu alanda yeterli yasal düzenlemeler yapılmadı. Hastalar mağduriyet yaşıyor” ifadelerini kullandı.<br /> Sağlık bütçesindeki kısıtlamaların hastanelere yatırımı azalttığını, bunun da hastaların daha kötü sağlık hizmeti almasına neden olduğunu ifade eden Arifoğlu, özellikle doktorların maaşlarının azaltılmasının ciddi bir sorun olduğunu dile getirdi.<br /> “HEKİMLERİN AZALMASI SAĞLIK HİZMETLERİNİN AKSAMASINA, CİDDİ TEHDİTLER OLUŞMASINA NEDEN OLUYOR”<br /> Birçok hekimin bu nedenle hastanelerde çalışmak istemediğini söyleyen Kenan Arifoğlu, “Hekimler istifa ederek ya özelde çalışıyor ya da ülkeyi terk ediyor. Hekimlerin azalması sağlık hizmetlerinin aksamasına, ciddi tehditler oluşmasına neden oluyor” dedi.<br /> Kamuda çalışan hekimlerin istifasıyla burada görev yapan meslektaşlarının daha fazla yorulduğunu söyleyen Kenan Arifoğlu, “Hekimlerin üzerinde ciddi bir yük var” şeklinde konuştu.<br /> 472010 sayılı kamu maaşlarını düzenleyen ve “Göç Yasası” olarak nitelendirilen yasaya işaret eden Arifoğlu, yasada düzenlemeye gidilerek hekim maaşlarının gereken düzeye getirilmesini istedi.<br /> “BÖYLE SORUNLAR DA YAŞIYORUZ... KENDİ İÇİMİZDE ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ”<br /> Kenan Arifoğlu, yakın tarihe işaret ederek, anestezi bölümünde hekim eksikliği yaşandığını söyledi, “Bir hastanede anestezi uzmanlarının azalması demek o hastanenin çökmesi demektir. Böyle sorunlar da yaşıyoruz. Kendi içimizde bu sorunları çözmeye çalışıyoruz” dedi.<br /> Doğu Avrupa’da hekim maaşlarının düşük olduğunu, hekimlerin buralardan batı ülkelerine göç ettiğini de anlatan Arifoğlu, bu hekimlerin yine de düşük maaşlara çalıştığını, dünyada bu konuda da bir emek sömürüsü olduğunu söyledi.<br /> Açıklamaların ardından hekimler hastanedeki görevlerine döndü.