HTSK Başkanı Cem Kapısız yaptığı yazılı açıklamada, “Bu ilk seferimiz değil, daha önce de bu güzelim adanın doğasını gerek sorumsuzca kullanımdan gerek kâr hırsından dolayı defalarca yağmaladık. Koskoca dağları binlerce dönüm araziyi kül ettik. Ülkenin doğal güzelliklerinin, ekonomik çıkar uğruna yağmalanmasını teşvik eden partileri destekledik” diyerek, ülkede her sene yangın çıktığını, ormanların ve verimli alanların yok olduğunu belirtti. Özellikle dağlık arazi yangınlarında en hızlı şekilde ve en kısa mesafeden ilk müdahaleyi yapabilmenin ancak kendi hava aracına sahip olmakla mümkün olabileceğini yıllardır anlattıklarını kaydeden Kapısız, çalışma yapıp en düşük maliyetle bu sorunu nasıl çözebileceğini anlatan raporu Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na sunduklarını ancak hiçbir geri dönüş alamadıklarını ifade etti. Kapısız açıklamasına şöyle devam etti: “Dünkü yangında da açıkça görüldüğü üzere Türkiye’den veya Güney’den helikopter gelmesi bürokrasi ile birlikte en iyi ihtimalle üç saati bulmaktadır. Üç saat içerisinde yangın yayılacağı kadar yayılmış artık kontrolden çıkmış demektir. Bu nedenle dışardan gelecek yardım ancak destekleyici nitelikte olup ilk kritik müdahalede ise hâlâ noksandır. Hükümet etme iddiasında olanların azcık irade gösterip önceliklerini belirlerken cami yerine hastane, gözetleme kamerası yerine havadan yangına müdahale aracına yatırım yapmaları, kaybettiklerimizi veya kaybedeceklerimizi büyük ölçüde engelleyebilirdi. Ancak bu bir siyasi tercih ve irade meselesidir ve görünen odur ki daha öncekiler gibi UBP-HP Hükümeti’nin de ne böyle bir derdi ne de böyle bir iradesi vardır. Bu nedenle ciğerimiz dediğimiz ormanlarımız yanmaya, bizler de seyretmeye devam edeceğiz.”