Türkiye haber başlıklarında hastaların KKTC’den uçaklarla alınarak Ankara’ya taşındığı yazıyor!

Duyan, gören de Kıbrıslılar arasında hasta olanların komple Ankara’ya taşındığını düşünecek!

Bu iyi mi kötü mü gelin düşünelim.

Üniversitelerimize gelecek öğrenciler açısından düşünecek olursak mesela: Uyanan ilk intiba ne olur?

“Eyvah! Hastalar o kadar arttı ve ağırlaşan vakalar ortaya çıktı ki KKTC bunlarla başedemediğinden hastalar Türkiye’ye taşınıyor!”

Bunu sadece öğrencilerin değil ailelerin de duyduğunu ve düşündüğünühayal edin!

Yaa…!

***

Bir haberin nasıl yapılacağına karar vermek elbette medya mensuplarının, genellikle de patronlarının işidir. Lakin böylesi prestij kaybına neden olabilecek haberin başka bir ülkede yapılmasına, farklı şekillerde anlaşılma ihtimali olacak bir haberin göz göre göre servis edilmesine nasıl da sessiz kalıyor KKTC’nin ilelebet saygın ve dünyaca tanınmış bir devlet olarak yaşatılmasını kanın son damlasına kadar savunacağını ifade edenler?

Şu anda bu haberin bize nasıl zarar verme potansiyeli olduğunu düşünemeyenler için bir kez daha Türkiye’de yayınlana haberlere bakmalarını öneririm.

***

Ayrıca önceki akşam 12 hasta uçakla taliye edilmiş.

O manşetlerden sonra kaç kişi sayıyla ilgilendi acaba?

Bu hastalar hastanedenmi yoksa karantina otellerinden mi alındı?

Hepsi TC uyruklu muydu yoksa aralarında KKTC uyruklu olanlar da var mıydı?

Kriterler neye göre belirlendi?

Tahliye isteğe bağlı mıydı yoksa belli bir semptom artışı veya kriter mi belirlenmişti?

Geride kalanlardan da alacakları var mı?

TC tüm yurttaşlarını mı tahliye ediyor yoksa isteyenler kalacak mı?

Giden hastaların geri gelmesi hususunda herhangi bir protokol uygulanacak mı? Mesela çalışma izinli bir hasta, Türkiye’ye götürülmek üzere tahliye ediliyorsa, iki ülke arasındaki protokole göre mi davranılacak?

Bu protokole göre, kişi sigortalı olduğu devletin sigortasının sorumluluğunda olduğuna göre neden gidiyor?

Kendi isteği ile gitmişse bunun bedeli kim tarafından karşılanacak?

İsteği ile gittiği belirtilecek mi?

Uçak ambulansın ücreti hangi devlet tarafından karşılandı? Bu bedel sonradan KKTC’den talep edilecek mi?

Bu sorular okyanus gibi sorunların içinden sadece cımbız ile çektiğim tek bir mesele… Ya diğer soru ve sorunlar?

Bir gecede aniden karar verilen bu meselenin gelecekte ortaya çıkabilecek sorunlarla başedilmesi hususundaki etkinlikler bakanlar kurulumuz tarafından düşünüldü mü?

***

Gerçekten Avrupa’nın yaşadığı Şubat-Mart-Nisan paniğini açıkçası biz şimdi yaşıyoruz besbelli.

Eğer o süreçte aklımızı kullanıp kriz yönetimini bu kadar beceriksizce sürdürmemiş olsaydık şimdi her şey çok başka olacaktı.

Gel gör ki artık başa gelen çekilir modunda yaşamak durumda kalmışız ve sanırım sabırlı olmalıyız!

Bela bize uğramadan geçerse ne ala…

Bela hafif sıyrıklarla atlatılırsa amenna…

Ölüm olursa geride kalanlara şükür ola…

Dr. Çiğdem DÜRÜST