Tam bir KKTC klasiği…

Bugün 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı ya!

Devlet çalışanları her zaman olduğu gibi iki günlük hafta sonu tatilini 4 güne çıkarmak için resmen birbiriyle yarıştılar…

Bu ülkede hemen herkesin yakın olduğu bir hekim vardır elbette!

Yaz bir rapor, iş kimin umurunda…

Yıllardan beridir konuyu gündeme getirmeye çalıştık!

Devlet çalışanlarının getirdikleri hasta raporlarını inceleyin dedik…

Nerede o duyarlılık bizde!

Çünkü sistem böyle…

Böyle gelmiş böyle gidecek gibi!

İlgili arkadaşlara bir kez daha buradan çağrıda bulunuyoruz;

14 Kasım tarihi için getirilen hasta raporlarını masaya yatırın…

Sonuçları da kamuoyuna açıklayın!

Bugün 15 Kasım Cumhuriyet Bayramını kutluyoruz…

Kimi coşkuyla kimisi de sadece tatil amaçlı ruh hali içinde!

Doğru ya da yanlış 39 yıl önceki yönetim Cumhuriyeti ilan etmiş…

Belki devlet olmuşuz ama devletin gerekliliklerini bir türlü yerine getirememişiz!

Gelen de giden de aynı zihniyette yönetmiş memleketi…

Toplumsal çıkarlar değil ama partisel ve bireysel çıkarlar ön planda tutulmuş!

Devlet bir türlü otoritesini kuramamış…

Devlet yönetmemiş aksine devleti hep yönetmişler!

Sonuç ortada…

Bugün Cumhuriyeti kutlarken özellikle devlet erkanı başını iki elinin arasına alıp düşünsün!

Nerede hata yaptık diye özeleştiri yapsınlar!

Bu ülke toprakları üzerinde yaşayan özellikle gençler niye ekmek parası için göç ediyor diye kendilerine sorsunlar…

Ders alırlarsa ne ala!

Aynı kafada giderlerse ki büyük ihtimal öyle olacak vay halimize…

Bu ülkenin en büyük sorunlarının başında eşitsizlik ve adaletsizlik gelmektedir…

Mutlu bir azınlık ve mutsuz çoğunluk kavramı yıllardan beridir değişmemiştir!

Devletin kaynakları adil bir şekilde dağıtılmıyor…

Zengin hep zengin, fakir hep fakir!

Çünkü devlet otoritesi sağlanamıyor…

Alın işte Kıb-Tek örneği!

Kurumu soyup soğana çevirmişler…

Aynı düzen devam ediyor, devletin ensesinden tabi ki vatandaşın cebinden yedikçe yiyorlar!

Kurumun eski müdürü ek mesai yolsuzluğu nedeniyle şu anda içeride ama büyük parayı götürenler hala dışarıda…

Gerçekten bir devlet olsaydık böyle mi olurdu, arsızlar hırsızlar dışarıda cirit mi atardı!

Alın size tam 10 yıllık bir palavra daha…

Önce 20 Temmuz dediler sonra 15 Kasım, yeni Ercan hala açılamadı!

Kimse nereden çıktı bu adam diye de sormadı, aksine bizim devlet erkanı bu adamın önünde düğmelerini ilikledi…

Yetmedi devlete olan vergi borçları üst üste ertelendi!

Bu adamla nasıl bir söyleşme imzalandı ki devlet, devlet olduğunu bir türlü gösteremiyor, ağırlığını ortaya koyamıyor…

Yine aynı şahsa geçtiğimiz yıllarda kuzey sahil yolunda asfalt işi verdiler onu da bitiremedi ama kendini kuruş ceza kesilmedi, kesilemedi!

O da bizimkilerle hep dalgasını geçti…

Sayın Arıklı diyor ki;

Kaynak var ama proje üretemiyoruz!

Yani proje özürlü olduğumuzu söylüyor ki kesinlikle bu doğrudur…

O zaman kendisine sormak gerek;

Madem kaynak var niye ilçeler arası ana yollar hala zifiri karanlık?

Girne dağ yolunda araç sürmek cambazlık ister…

En fazla ölümlü kazaların yaşandığı Fuar kavşağına bir trafik ışığı koyamıyorsunuz!

Yolların kenarındaki bariyerler bir türlü yapılamıyor…

Hele de tabelalar?

Yahu hadi bizi bir kenara bırakın hiç mi utanmazsanız bu ülkeye turist olarak gelen insanlardan!

Devlet otoritesi ayaklar altında ama devletin saygınlığına en çok gölgeyi de sizler düşürüyorsunuz…