TAK’ın eski müdürü yılların gazetecisi Emir Ersoy aradı dün telefonda...

Sesi öfkeliydi!

Dün öğleye doğru Lefkoşa’daki Tren Yolu Polikliniğine gitmiş doktora gözükmek için...

Aldığı cevap şu:

“Sizin doktor bu saate kadar bakması gereken hastaya baktı onun için öğleden sonra gelin...”

Akıl da vermiş oradaki görevli;

“Yarın sabah gelseniz de olur...”

Emir abi bunları sinirle anlattı, haklıydı da...

Doktorun hasta sayısı tamamlanmış ta sonra gel öyle mi?

Tabi ki bir kaç saat gidecek kendi kliniğine, orada parayı kapacak, vatandaşa da başka zaman gelmek düşecek...

Nasıl bir mantıktır ki bu!

...

Dr. İlker İpekdal dün yazdı, işte o yazıdan bir alıntı;

“Hastamın oğlu.

Özel hastane diye götürmüş annesini.

Bir doktor bakmış, devletten gelen.

Sonra bir daha gitmiş.

Bir vizite parası daha, yine aynı özel hastanede…

Ve birkaç defa daha.

Önceleri telefonlarına çıkarken, telefonlara çıkmaz olmuş doktoru.

Bir ara telefona yakalamışlar, ‘’acile götürün’’ lafını duymuşlar sadece.

Sonunda canlarına tak etmiş, başka doktor arayışlarına girmişler.

Bana geldiler.

Bir süre takip edip tedavisini düzenledim.

Yaşı biraz fazla.

Ek sorunları var.

Birkaç branşın da yardımı gerektiğini söyledim.

Başlarından geçenleri anlattı.

Nereye götürelim siz söyleyin dediler...”

...

İnanın ki bu tür şikayetler artık hayatımızın bir parçası haline geldi...

Vatandaştan şikayet üstüne şikayet geliyor!

Bakanlık ise belli ki sözünü geçiremiyor...

Onun içindir yıllardan beridir ağızlarda sakız olan hasta hakları artık ciddi bir

Şekilde masaya yatırılmalı ve yasal mevzuat haline getirilmelidir.

Hasta hakları bir mecburiyettir!

...

Dünyanın hemen her ülkesinde var…

Türkiye’de de var!

Belki de olmayan tek ülkeyiz…

Hani hep deriz ya devlet olduk ama bazı konuları unuttuk diye!

İşte onlardan bir tanesi…

Büyük eksikliğimiz!

Sosyal devletlerin olmaza olmazı…

Hastanın haklarının yasalarla belirlenmesi!

Uygulamaya sokulması…

Yılların kanayan yarasıdır Hasta Hakları Yasası’nın bir türlü hayata geçirilmemesi!

Oysa adı üstünde, bu yasa geçerse ve uygulamaya girerse hastanın hakları daha çağdaş normlarda, daha bilimsel olarak ele alınacak…

Daha iyi sağlık hizmeti alacak!

Sağlık hizmetlerinde torpil kalkacak, adam kayırma kalkacak herkes eşit olacak…

Demek ki birileri bunu istemiyor!

İstemiyorsa da bunun vardır elbet mantıklı bir açıklaması…

Belli ki şikayetler bir türlü bitmeyecek...

Hekim-hasta ilişkilerinde!

Öncelikle şunu belirtmekte yarar görüyoruz ki, diploması aldığı zaman ettiği yemine bağlı kalan ve kalmaya devam edecek olanları bir yana koyuyoruz…

Ama yemini filan unutanlar da yok değil!

Onlar yaptıkları kutsal mesleğin kutsallığında filan değiller…

Olaya tamamen ticari bakanlar bunlar!

Tabi ki hekimler bize göre belki de standartların çok üstünde maddi kazanç sağlamaları gerek ama…

Bunu yaparken de bu işin kutsallığını unutmamak kaydıyla!

Eğer sen devlette tedavi gören bir hastayı özele sevk etmek için çaba harcarsan ve bundan komisyon alırsan işin ne etik yanı kalır ne de ahlaki tarafı…

Kutsallık filan hak getire!

Bu konuda bazı devlet hekimlerinin isimleri de var elimizde, bağlantılı oldukları özel sağlık kurumları da…

Onları ileriki tarihlerde, zamanı geldiğinde muhakkak araştırıp soruşturduktan sonra kamuoyunun gündemine getireceğiz!

Ama burada asıl konumuz hastalar…

Onların hakları!

Verilmeyen hakları…

Devletin hekimleri tarafından eşit muamele görmemeleri!

Devlet hastanelerinde yeteri kadar sağlıklı hizmet alamamaları…

Kaderlerinin bazı hekim simsarların iki dudağı arasında kalmaları!

Bunu için önemlidir, hem de çok iyi hazırlanan Hasta Hakları Yasası’nın bir an önce hayata geçirilmesi…

Hani geçerlerde de kutladık ya devletin kuruluşunu!

Sonsuza kadar da yaşatacağız yemini ettik…

Devletin yaşaması için önce insanının sağlıklı ortamlarda yaşaması bunu için de hizmet alması gerek!

Onun için de hasta hakları önemli…

Hasta Hakları Yasası’nın uygulamaya girmesi de hayati!

Peki, yılan hikayesine dönen bu yasa niye hala uygulamada değil?

Çünkü bu konuda da statüko var arada takoz olmuş…

Hastanın hakları verilirse ve adam gibi bir sağlık sistemi kurulursa, birilerinin etik dışı haklarının da önüne geçilecek!

Foyaları ortaya çıkacak…

Komisyonculuk, simsarlık, bir takım pazarlıklar yapılamayacak!

Yasa geçerse hastalar haklarını gerekirse mahkemelerde çok daha rahat ellerinde bir takım bilgi ve belgelerle arayacak…

Yanlış iş yapanlardan hesap sorulabilecek!

Yasa geçtiği takdirde hekim sadece hekimlik yapabilecek…

Ticaret tarih olacak!

Devletten özele hasta kaçırmalar ve bundan rant elde etmeler de…

Bu hükümete artık daha çok yeni diyemeyiz…

Acemilikleri de bitti şaşkınlıkları da!

Özelde çalışmak ile devlette çalışmanın hele de yönetici olmanın farklılıklarını da gördüler…

Şimdi artık söylemleri bırakıp eylemlere geçme vakti gelmiştir!

Hasta Hakları Yasası’nın da artık gündeme getirilip bir an önce hayata kazandırılması için beklemenin bir manası yoktur…

Daha iyi yönetim, adil ve eşit bir toplum yaratmak için hükümet olmuşlardır!

Ortada hasta haklarının yasalaşmaması için de çeteleşen bir statüko takımı vardır…

Bunları aradan çıkarıp, hastanın çağdaş ortamlarda sağlık hizmet alması ve haklarını her alanda aramaları için hazırlanan bu yasanın ivediliği söz konusudur!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, hayat bir kez daha normalleşmeye dönerken hastanelerde hekimler yine hastalarla kedi fare oyunu oynamaya başladılar. Salgındaki başarı hikayenizi hasta hakları konusunda da başarabilirseniz ne ala! Bu konuda artık eski tas eski hamam klasiği bir son bulmalıdır...

...

Sayın Ali ÇAYGÜR, bilim kurulu ısrarla sosyal mesafeden bahsederken Lefkoşa Devlet Hastanesi’ndeki 16 fizyoterapistin hepsini birden aynı anda göreve çağırmak da hangi aklın eseri oldu Allah için. Zaten bir çoğu da vardiya sisteminin devamından yana, yanlış kararın düzeltilmesi isteniyor...

...

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı kadrosunda çok sayıda mimar ve mühendis varken, okulların laboratuar projelerinin dışarıda çizdirilmesinin devlete maliyetinin hesabını yaptınız mı. Artık değiştirin şu yasayı ki hem tasarruf olsun hem de devletin memurları kendini gösterme imkanı bulsun...

...

Sayın Çağatay ÖZBİRİM, çok az sayıda ev ve dükkan sahibinin yaptığı iki ay kira almama kararınız maddiyattan daha ziyade manevi olarak memnuniyet yarattı. Doğru ve yerinde bir karar ürettiniz umarız herkese iyi bir örnek teşkil eder...Allah size çok daha fazla versin inşallah...

...

Sayın Serhat AKPINAR, kısa bir süre sonra dünyanın en tanınmış üniversitelerinden Arizona Üniversitesi ile işbirliği yaparak bu konuda büyük bir çığır açacağınız konuşuluyor. Bu kıtlıkta epey iyi olacak tebrik ederiz...

...

Sayın Kuzey TARIK, hoş karşılıklı darp olsa da sizin gibi kibar birisi için kadına darp çok da hoş karşılanmadı. Kamuoyuna mal olmuş birisi olarak umarız hem kendinden hem de vatandaşlardan özür dilersiniz. Yakıştıramadık doğrusu!

...

Sayın Laden BAYSEN, tek taş pırlantayı taktıktan sonra ayaklarınızın yerden kesildiğini duyduk. Allah tamamına erdirsin. Bu arada babanız bakalım sizi nasıl verecek o da çok ayrı bir tartışma konusu değil mi?

...

Sayın Emir ERSOY, poliklinikte bugün git yarın gel olunca sinir kat sayınız fazlasıyla artmış. Yoksa siz hala bu düzene alışamayanlardan mısınız? Bu arada benzin istasyonu konusunda ilgili bakanlığın sessizliğini koruması epey manidar değil mi? Allah sabırlar versin artık. Bu arada beşinci torun gelmiş hoş gelmiş...

...

Sayın Hasan UZUN, salgın döneminde mekanda mangal sönmeyince bundan böyle meslek değiştirip kebapçı dükkanı açma kararı almışsınız. Başına eğer o gazeteci arkadaşı koyarsanız iki günde batarsınız bizden uyarması...Baksanıza göbeği patlama noktasına kadar gelmiş...

...

Sayın Dursun OĞUZ, iktidarıyla muhalefetiyle hemen herkes bundan böyle tarım ve ürünlerinin ön plana çıkması gereği üzerinde uzlaşırken şimdi bütün gözler sizin bakanlığın üzerinde olacak. Bu konudaki projeleriniz merakla bekleniyor...

...

Sayın Ersin TATAR, bazı vekillerinizin şu iş takibi huyundan vazgeçemediğini biliyor muydunuz? Onların biraz kulağını çekin ki bireysel menfaatlerden daha ziyade toplumsal çıkarlar için emek sarf etsinler artık...