291 hastanın yatılı tedavi gördüğü hastaneden öğle saatleri itibarıyla 86’sının, altı farklı hastaneye taşındığı belirtildi. Ülkede büyük üzüntü yaratan yangın, başta hastane personeli olmak üzere çeşitli birimlerin özverili çalışmasıyla kontrol altına alındı. Hastanedeki tüm hastalar başka hastanelere taşındı ancak iki hasta YDÜ Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Yangın nedeniyle kriz masası kuruldu, hastanede hareketli saatler yaşandı. Geride büyük iz bırakan yangın, 06.45’te Kalp Damar Cerrahisi Anjiyo bölümünde başladı. Yangının bir kablonun ısınması sonucu çıktığı düşünülüyor. Yangın nedeniyle hastane bölgesinden, gökyüzüne siyah dumanlar yükseldi. Halk arasında tedirginlik yaratan dumanları görenler hastaneye akın etti. Başta hastane çalışanları ve hastanede tedavi gören yakınları bulunanlar, hastaneye koştu. İtfaiye, Sivil Savunma Teşkilatı ve askeri birimler yangını kontrol altına almaya çalışırken, bir yandan da öncelikli olarak yatılı servislerdeki hastalar özellikle doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının yoğun ve hızlı çabalarıyla güvenli şekilde tahliye edildi. Diğer devlet ve özel hastanelerin ambulansları da seri şekilde Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne geldi ve hastalar diğer hastanelere taşındı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bazı bakanlar, milletvekilleri, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı da yangın nedeniyle hastaneye giderek incelemelerde bulundu. Yangının söndürülmesinin ardından soğutma çalışmalarının saatlerce devam ettiği sırada siyasiler ve bürokratlardan oluşan kriz masası, gelişmeleri yönetti. Hastanedeki yangın söndürme sırasında görev başında olan ve olmayan birçok doktorun hastaneye koşarak geldiği gözlemlendi. Gazetecilerin canlı yayınlarla ve haberlerle duyurduğu yangınla ilgili gelişmeler, kamuoyunda endişeyle ve ilgiyle izlendi. Gün içinde birçok açıklama yapıldı, durum tespiti paylaşıldı. Yangının hastanede yol açtığı zararıon tespiti için çalışmalar devam ediyor. Hastanede laboratuvar başta olmak üzere bazı bölümler ise hizmetlerini sürdürüyor. Haber: Hurşide Baybora -Tuğçe Ülkü Aydın Fotoğraf: Hüseyin Sayıl