"Şimdi aşağıda anlatacaklarımı kendim için değil, bu hayatta asgari ücretle geçinmeye çalışan evine ekmek götürebilmek için gecesini gündüzüne katan insanların maruz kalabilecekleri davranışlara örnek olsun diye yazacağım. Biliyorum uzun olacak ama sabırla okumanızı istiyorum. Dün anneler günü biliyorsunuz bir heyecan bizde de sabah annemlere gideceğiz öğlen kayınvalidemlerle buluşacağız oradan Limassol'da iki toplumlu bir etkinlik var belediye başkanının davetlisi olarak oraya gideceğim. Öğlen yemek yerken telefonum çalar, bende bu arada çocukla ilgileniyorum eşim uyardı ve tanımadığım bir numaraya cevap verdim. Karşıdaki "gardaş ben Mehmet Eminoğlu" der, ilk anlamadım çünkü hayatımda hiç telefonda konuşmadım 25 sene evvel lise yıllarından samimi olmadığım ama tanıdığım biri. Buyur dedim, bir personelin eşimin yaptığı bir işle ilgili facebookta yazı yazar dedi, nedir kimdir vs.Bende sosyal medyada benimle de ilgili her gün tonlarca eleştiri olur çok takmayın dedim. Sen konuş kendiyle de ana... sik...m dedi. Bende benimle böyle konuşma diyerek telefonu kapattım. Sonra da telefon numarasını kaydettim. Ondan sonra aşağıda göreceğiniz mesajlar gelmeye başladı, sinirlerime hakim olmaya çalışarak cevap vermedim, bugün polise gitmeden sizlerle paylaşıyorum ki, Girne'deki 10 kat mevzuatının sadece şehir planlamasına değil kişilik erozyonuna da insanları nasıl uğratabildiğine örnek olsun diye. Kamuoyundan özür dileyerek bugüne kadar çok yapmadığım bir şeyi yaparak bu arkadaşa bir cevap vereyim. LTB Başkanlığı benim için İŞ değil yurttaşların verdiği bir görev ve ödevdir. Sağolsunlar araba, ev vs anlamında çok lüks bir hayat sürmesek de ailemin maddi durumu mal varlığı oldukça yerindedir. AB ve Politika Masteri yapıp ilk iş hayatıma 1000 Kıbrıs Lirası maaşla başlayıp sonra 2005 yılında BDH'dan MV adaylığım istenince seve seve diyerek işsiz kalmıştım. Sonra kimse bir gün baba parası yer demesin diye ve kendime olan saygımdan, ilk bulduğum yerde 45 derece sıcakta havuz testi yaparak, klimasız araçlarla rehberleri otelllere taşıyarak turizm sektörünün en alt basamağından iş hayatıma yeniden başladım. Sonra o şirketin ortağı oldum. Sonraları göğsümde bir ömür onurla taşıyacağım LTB başkanlığı ödevini toplum bana 2 kez verdi, bu ödeve toplum ne zaman yeter derse,aynı hayata gerekirse sıfırdan başlarım. Polise gitmeden bilinsin istedim ki bana bunları yazabilen kafanın kendisiyle bir şekilde iş ve aş ilişkisi olabilenlere neler yapabileceğini toplum görsün istedim..."