Posta Dairesi eski müdürünün ansızın İstanbul’a tayin edilmesi...

Yazıldı, çizildi manşetlere taşındı!

Vatandaş haklı olarak soruyor;

Yazdınız da ne oldu diye!

Zaten bir şey olacağını beklemiyorduk ki...

Şimdiye kadar olduğu gibi asıl konuşması gerekenler sustu pustu ve olay kapandı!

Burada konuşması gereken hükümetin küçük ortağıydı...

Hani şu iktidara gelmeden önce asıp kesen, ülkede partizanlığa hiçbir zaman izin vermeyeceklerini açıklayan!

Eskiden alışıktın zaten böyle şeylere ama...

Söz verip de yapmayanlar, hele de halkın umudu olarak görülenler yapınca göze daha fazla batıyor!

Sustuklarına göre de suçlarını kabul ediyorlar demektir...

Ha keşke kamuoyuna bir saygı göstergesi olarak açıklama yapıp özür dileselerdi!

Bir daha olmayacak dilerek...

Nerede o günler!

Belli ki aynı tas aynı hamam devam edecek...

Gelen yaptı giden yaptı, biz niye yapmayalım mantığıyla...

...

Geçen Pazar günü Tepebaşı ve Kalkanlı’da ciğerlerimizi yakan yangın olayı yaşadık...

Hepsi yangın bölgesinde boy gösterdi!

Uzanan mikrofonlara üzüntülerini dile getirdiler...

Hatta ellerindeki değneklerle ateşe meydan okuyanlar da oldu!

Samimi olan var olmayan var bu çok ayrı bir konu ama...

Asıl sorgulamaları gereken konu yangının neden ve niçin çıktığı değil, Güzelyurt bölgesindeki Orman Dairesi’ndeki ağır araç sürücülerinin nerede olmalarıydı...

Bir avuç görevli elbette gitti yangına karşı büyük mücadele verdi ama ağır araç şoförleri yoktu!

Çünkü bir kez daha partizanlık hortlamış ve bu dairedeki bir şoför rica minnet üzerine hem de daha fazla ek mesai alsın diye Sağlık Bakanlığı emrine ambülans şoförü olarak tayin edilmişti...

Buna aracı olan vekil efendi daha fazla oy alsın, meclisteki koltuğunu korusun diye!

Ailesi kendisini alkışlasın bağrına bassın diye...

Onun içindir orman yangınları elbette içimizi fazlasıyla yakar ama eğer bir dairede çalışan insan sırf daha fazla ek mesai alsın diye yeri değiştiriliyorsa bunun da sorgulanması gerek!

Hem de hükümetin iki ortağının liderleri tarafından...

...

Hani salgın sürecinde hep dediler ya...

Bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye!

Kimse inanmasın bu sözlere...

Bizim artık genlerimize işleyen partizanlık gibi insanlar arasındaki eşitliği ortadan kaldıran çok kötü bir huyumuz var!

Dün vardı, bugün de var, yarın da olacak demektir bu...

Onun içindir insanların artık siyasilere güveni kalmamıştır!

Bir kesim partizanlıktan çıkar elde ederken bir kısmı da ötelenerek adalet ilkesi ayaklar altına alınmaktadır...

Bu da devlete olan güveni gün geçtikçe aşağıya çekmektedir!

Benden olana devletin tüm olanakları önüne serilirken, olmayana tüm kapılar kapanmaktadır...

...

Tatar ve Özersay’a çağrımızdır...

İnsanların arasına nifak tohumu serpen partizanlıktan artık vazgeçiniz!

Sırf sizin partililerinizin diğerlerinden hep bir adım önce olması bu ülke insanına yapılan en büyük kötülüktür...

Sizler nasıl bu ülkenin iki insanıysanız, bu ülke sınırları içinde yaşayan herkes de sizinle eşit haklara sahiptir!

Hele de devletin olanaklarını partizanca size oy verenlere yönlendirmeniz bu ülke insanına yapılan kötülüklerin en büyüğüdür...

...

MESAJ KUTUSU

Sayın Menteş GÜNDÜZ, Güzelyurt Orman Dairesi’nde çalışıp Sağlık Bakanlığı’nın emrine ambülans şoförü olarak atanan arkadaşın torpili konusunda sizin adınız geçiyor. Orman yangınlarının en yoğun olduğu böyle bir dönemde bölge halkına en büyük kötülüğü yapmış olmuyor musunuz?

...

Sayın Ali PİLLİ, Devlet Laboratuarı Çalışanları kendilerine niçin test yapılmadığı konusunda sitem mesajları gönderiyorlar. Bu arada bakan olduktan sonra bu daireyi hiç ziyaret etmediğinizi de öğrendik, En kısa zamanda ziyaret edip bir kahvelerini içerseniz çok mutlu olacaklar, bizden iletmesi...

...

Sayın Mehmet ÖZBİLGEHAN, Spor Dairesi’ne kesilen naylon faturalar konusunda soruşturma tamamlandı mı? Devletin ensesinden nemalanmak isteyenleri deşifre edecek misiniz yoksa konu çoktan kapandı mı bile!

...

Sayın Önder SENNAROĞLU, can parçanız olan oğlunuzu savunmanız elbette doğal karşılanabilir ama bu konuda medya mensuplarını suçlamak ne kadar doğrudur acaba bunu da düşünmek gerek değil mi? Sonuçta son adalet bir şekilde karar verecek ve ak koyun kara koyun ortaya çıkacak...

...

Sayın Olgun AMCAOĞLU, Otellerin 1 Haziran’da açılacak olması kumarhanelere KKTC vatandaşlarının da gireceği yönünde algı yarattı. Yanlış anlaşılmalara olanak vermemek için böyle olmayacağını açıklamak size düşüyor sanırız...

...

Sayın Dursun OĞUZ, orman yangınlarına göre en iyi sistemin belli bölgelere drone merkezleri kurulması olduğu yönünde işin uzmanlarından tavsiye mesajları geliyor. Yangın büyümeden anında müdahale için bunun şart olduğu görüşü hakim bundan sonra top artık sizde!

...

Sayın Hasan SUNGUR, Kalkanlı ve Çamlıbel bölgesinde özellikle yabancı yatırımcıların yoğun bir şekilde arazi aldıkları yönünde hem de ciddi makamlardan ihbarlar gelmeye başladı. Yangın olayı ile bağlantısı olduğunu söyleyenler de az değil haberiniz olsun istedik...

...

Sayın Okyay SADIKOĞLU, hükümet nezdinde yaptığınız girişimler ve sosyal medya paylaşımları camilerin bayram sabahında açılması kararında epey etkili oldu diyorlar. Umarız sosyal mesafe kuralı burada da geçerli olur da başımıza bir kaza bela gelmez...

...

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, araçlarda sigara içilmemesi için yasalar üretmek için çalışma başlatmanız isteniyor. Zira bu yaz orman yangınları eskisine göre çok daha yoğun olacak gibi gözüküyor.

...

Sayın Bülent DİZDARLI, maçların başlaması yönünde karar alınması halinde istifa kararı alacağınız yönündeki açıklamanıza hem sizin camiadan hem de toplumun genel kesiminden büyük destek gördü. Umarız bu konuda yanlış kararlar üretilmez de herşeyin başının sağlık olduğu gerçeği göz ardı edilmez!

...