Bizi milliyetçilik mi kurtaracaktı? Yani aynı ırka mensup olduğumuz ya da aynı millete mensup olduğumuzu saydığımız hiç kimse bizden daha iyi durumda ya da daha kötü durumda değil. Sanıyorum bu noktada hızlıca öksüz ve yetim kalmış bir yavruyuz artık. En azından bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyoruz.

Bizi dini inançlar mı kurtaracaktı? Şu anda yeryüzünde varlığını koruyan ve milyonlarca kişinin yaşamını sürdürmesinde itici bir güç etkisi yaratan inanç sistemlerinin hiçbiri de bizi kurtaramadı. Yani dini inançlar ve yüce yaratan(lar)a güvenmenin bu anlamda doyurucu bir etkisi olmadığı fark edildi.

Ülkeleri yönetenlerin cinsiyetlerine bağlı olarak bir kurtarıcılık söz konusu mu? Görüyoruz ki erkeklerle kadınlar bu konuda eşit kurtarıcılık kapasitesine sahipler. Gerçi bu anlamda çok da emin olamıyoruz belki… Çünkü dünyayı yönetenlerin halen daha önemli bir kısmı erkek olduğu için kadınların bu bağlamda sayılarının daha fazla olması, bizi daha ileri bir noktaya taşır mıydı? Sanıyorum ki insanlık niteliklerinin kadında ve erkekte eşit olması bu farkın ortadan kalktığının açık göstergesine dönüşmüş oluyor. Yani cinsiyetlerine göre bireylerin birbirlerinden daha kurtarıcı, daha yetenekli, daha öngörülü, daha cesur… olmadıkları açıkça belli oldu

Bizi zenginlik ve para mı kurtaracaktı? En zengin ülkelerin dahi aynı acizliği yaşıyor oldukları açıkça gözler önündeyken paranın da belli aşamalarda yetersiz kalabildiği aşikar hale geldi işte… Etkili yöntemler -mesela bu aşamada aşı- bulunmadığı müddetçe paranızın olmasının çok büyük bir önemi olmadığını net bir şekilde görülebildi bu süreçte. Görmek isteyenlerce elbette…

Bizi herhangi bir ideolojik görüş mü kurtaracaktı? Şu anda iktidarda olanlar, soldaymış sağdaymış, çok bir şey fark ediyor mu? Mevcut koşullarımızda ırkçılığın zarar verici olduğunu açıkça yaşasak da, ilacın, desteğin nereden geldiğini hala burnu düşse yerden almayacak sıkıntılılar olsa da, utanç verici tartışmalar izlemek zorunda kalsak da sosyalist enternasyonalist bireyler/gruplar/partiler de başta olsalardı bu anlamda benzer engellere takılacaklardı. Demek ki ideolojiler de tek başına bizi kurtaramıyor!

***

Bizi ne kurtaracak biliyor musunuz?

Bugüne de kurtuluşumuz olduğunu iddia ettiklerimizin hiçbir tek başına olmaksızın, ortak aklı işletebilme kapasitemiz. Ki biz Homosapienslerin en belirgin özelliği olan akıl ile bunu yapabilme kapasitemize sahibiz. Sadece aklımızı işletmeyi öğrendiğimiz bencil ve çıkarcı yaklaşımlarımız buna engel oldu bugüne de… Liberalizmle desteklenen bu eksik ve hatalı yeteneklerimiz nedeniyle şu an daha da dipteyiz ne yazık ki! Hangi cinsiyete, dine, dile, ırka, siyasal görüşe sahip olduğumuza bakmaksızın ortak aklı kullanmak, hep birlikte hareket etmek ve gerçek anlamda yardımlaşarak insanın dünya üzerindeki varlığını insana, insan aklına yaraşır bir şekilde sürdürebilmek için güç birliği, akıl birliği yapmak kurtaracak. Bunu yapabilmek, egolarımızdan, ilkel benliklerimizden varlığımızı hala daha yönetmekte olan vahşi bakış açılarımızdan kurtularak, birimizin varlığının ötekilerden daha önemli olmadığını bilmek kurtaracak. Birimiz olmadan sahip olduğumuz hiçbir niteliğimizin önemli olmadığının farkına varabilmek kurtaracak.

Bu süreçten bunu net bir şekilde anlayanlar, sağlık ve huzur içinde çıkacaklar. Gelecek nesillerini de aynı sağlık, huzur ve mutlulukla her yönden zenginleşebilecekler.

Bunu yapabilmek için koşulsuz barışa, koşulsuz çok kültürlü bakış açısına, koşulsuz çeşitlilik inancına, koşulsuz hoşgörüye ulaşmış bir şekilde varlığımızı sürdürmeyi öğrenebilmeliyiz.

Geriye kalanlar ise maalesef azalarak yok olacaklar. Dünyadan silinecekler…

***

Burada asıl sormamız gereken soru:

Biz aklımızı kullanabiliyor muyuz?

Biz kendi içimizde mevcut aklımızı değerlendirerek kendimize yatırım yapacak kapasiteyi değerlendirebilir muyuz?

Merhaba yeni hayat!

Dr. Çiğdem DÜRÜST