Çiner, müzakere sürecini çoğulcu katılımcılardan oluşturarak yürüteceğini, geçmiş ve mevcut müzakerecilerden müzakere heyeti oluşturacağını tüm siyasi görüşlerin temsil edildiği Cumhurbaşkanlığı danışma ekibi oluşturulacağını söyledi. Çiner, “Türkiye Cumhuriyeti’yle kaybedilmiş iyi diyaloğun yeniden tesis edilmesinin” birincil önceliği olacağını vurguladı. MDP Cumhurbaşkanı adayı Fuat Türköz Çiner Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) sorularını yanıtladı. Çiner, MDP’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı teklifini değerlendirmesindeki en önemli sebebin geçen 5 yılda KKTC siyaseti ve müzakerelerde olumsuz ve geriye gidişin bir an önce değiştirilmesi ve ileriye gidişin yeniden tesis edilmesine inancı olduğunu ifade etti, “MÜZAKERE HEYETİ PROFESYONELLERDEN OLUŞACAK” Kıbrıs müzakerelerine bakış açısı ve izleyeceği politikayla ilgili olarak Çiner şunları söyledi: “Müzakere heyeti tamamen profesyonel ve tüm siyasi parti görüşlerinin müzakere temsilcilerinden oluşan bir yapı ile oluşturulacaktır. Müzakerelere en kısa zamanda kaldığı noktadan yeniden masaya oturularak başlanacaktır. Mevcut bırakılan durum değerlendirilip Kuzey Kıbrıs Türk halkına açıkça izah edilerek tek ses, tek nefes ilkesi ile yol haritası net olarak çizilip bu yola çıkılacaktır.” “ULUSLARARARASI TÜM SÜREÇLER TÜRKİYE İLE YÜRÜTÜLECEK” Çiner, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelerle ilgili de şunları söyledi: “Doğu Akdeniz’de, KKTC’nin adına tüm süreci yürütmesi için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne devletlerarası antlaşmalar ile yetkilendirme yapılmıştır. Bu noktadan sonra Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilerek yürütülmesi gerçeğinden yola çıkarak uluslararası tüm süreçlerin Türkiye Cumhuriyeti’yle yürütüleceğinin altını net olarak çizen bir cumhurbaşkanlığı çizgisinde olunacaktır.” MARAŞ KONUSU Seçilmesi halinde Cumhuriyet Meclisi’nin üretmiş olduğu tüm kararlara uluslararası ve ulusal çıkarlara uygun olduğu sürece tam ve eksiksiz destek vereceğini söyleyen Çiner, Kıbrıs Türk halkının haklarının ve gelecek bekasının zedelenebileceği her türlü unsurda da mücadeleyi makamsal olarak sürdüreceğini, ikna süreçlerini yegane anahtar olarak kullanacağını belirtti. Kampanya sürecinde herhangi bir sorunla karşılaşmadığını kaydeden Çiner, en çok karşılaştığı sorunun ise ‘neden sağda çatı aday oluşturulamadığı’ olduğunu söyledi. BAŞKANLIK SİSTEMİ Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde güçlü bir parlamenter sistemin ve işleyen bir hükümet yapısının oluşması ile ilgili çalışacağını kaydeden Çiner, başkanlık sistemine geçilmesi ile ilgili çalışmaların yapılarak Meclis’e iletileceğini, ayrıca başkanlık sisteminin gerekliliğini halka anlatacağını belirtti. VİRÜSÜN SEÇMEN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Koronavirüsün seçmen üzerinde olumsuz etkilerine değinen Çiner, “Pandemi halk üzerinde korku ve kaygıları arttırmıştır. Seçime katılım oranını da olumsuz etkileyeceği gözlemlerim mevcuttur. Gerek hastalık ve gerekse hastalığın yarattığı sürecin doğru yönetilememesinden doğan ekonomik olumsuz durum elbette ki seçimleri ve tüm yönetsel faaliyetleri olumsuz etkilemiştir ve etkileyecektir. Seçimlerden hemen sonra halkın kaybedilmiş sağlık ve refah düzeyinin yeniden tesis edilebilmesi noktasında Cumhurbaşkanlığı olarak aktif bir görev alacağımı beyan ederim.”dedi. Çiner, şubat-mart aylarından beridir aktif doktorluk mesleğini icra ederek Lefkoşa Devlet Hastanesi Onkoloji merkezinde hizmetlerini kesintisiz vermeye devam ettiğini, bir yandan da ülke siyasetinin içinden çıkılamaz ve yönetilemez noktaya gelmesi hasebiyle, siyasette yeniden yapılanma ve KKTC Devleti’nin hak ettiği koşullarda siyaset kulvarında yer alabilmesi için kendisi ve partisinin çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti. SEÇİMİN ÖNEMİ Çiner, Cumhurbaşkanlığı seçiminin önemiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Seçimlerde yalnız cumhurbaşkanını değil ayrıca oluşan aday profillerinden de anlaşıldığı gibi yönetsel sistemimizin de yeniden gözden geçirilmesi ve daha verimli bir dış siyaset iç siyaset ve dış müzakere anlayışının yeniden tesis edilmesi gerekliliği ortaya çıkacaktır. Önemli olan seçimlerden sonra bir an önce tüm halk ve yetkili devlet kurumlarının gereken özen ve anlayışla tam ve cansiperane çalışmasının şartlarının oluşturulmasının sağlanmasıdır. Halkımız sağlığına dikkat etsin ve demokratik iradesini kullanarak sandığı gidip hem cumhurbaşkanını seçsin hem de anayasa değişikliği maddesine “evet” desin. Yaşayın ve yaşatın”