Her gün sayısız telefon görüşmesi yaparız…

Bilirkişi olmasak da çok sayıda sorular alırız!

Yoğunluk ise hep siyasidir…

Siyaseti seven bir toplumuz ya!

Parti içi çekişmeler çok yoğun ilgi görür…

Kim kiminle ne yapmış ne konuşmuş, kime kazık atmış filan!

Hatta bazen siyasiler de arar…

Birbirlerini gammazlarlar!

Ya da bir aracı kullanarak yaparlar bunları…

Anlamamış gibi gözükürüz ama anlarız işte!

Sonuçta bu meslekte biz de siyasetle uzun bir zamandır yoğrulup gidiyoruz…

Ersin Tatar, UBP’ye genel başkan olduktan sonra sorular genelde benzerlik teşkil etmeye başladı…

4’lü koalisyon hükümeti ne zaman gider?

Dikkat ettik de bu sorular hiç istisnasız hep UBP’lilerden ya da sempatizanlar geliyor…

Çünkü iktidar olmak en fazla UBP’yi ilgilendiriyor doğal olarak!

Bu hükümet ne zaman iktidardan gidecek?

Ya da Ankara musluğu tamamen kapatıp iktidardan gönderilecek?

Ersin Tatar ne zaman Başbakan olacak?

Kimleri bakan yapacak?

Karşısında aday olanları bakan yapar mı?

Aralarında çeşitli pazarlıklar yapılıp anlaşmaya varıldı mı?

Eroğlu’nun UBP üzerindeki etkisi ne kadar güçlü?

Hasan Taçoy, gözünü genel başkanlığa dikip Ersin Tatar’a kazık atar mı?

Falan filan işte…

Ersin Tatar uzun bir süredir tanıdığımız siyasette hırslı bir siyaset adamıdır…

Muhalefette de bulundu, bakan da oldu!

Elbette Başbakan da olmak isteyecektir…

Onun yerinde ben de olsam aynı duyguları taşırım!

Ama şimdi genel başkandır…

UBP’nin en tepesindeki!

UBP’nin öyle sütliman bir parti olmadığını çıkarların hep ön planda tutulduğunu da elbette bilir…

Şimdi etrafındaki kalabalıklar kendini sakın kandırmasın!

Muhalefet bizde kolaydır da zor olan aslında iktidar olmaktır…

Ersin Tatar için de öyle olacak!

Önce bakanlık kavgaları…

Sonra müsteşarlık ve üst düzey yöneticilik için sıraya girecekler!

Son da devlet kaynaklarının dağıtılması meselesi…

Bunu geçmişte çok gördük, gelecekte de göreceğiz!

UBP içinde genel kanı şudur;

Bu hükümet darmadağın olup giderse UBP tek başına iktidar olur!

Doğruluk pazı bize göre de vardır…

Ve yanlış bir görüş;

UBP gelirse muslukları sonuna kadar açar, ülkeye bolluk ve refah gelir!

İktidar hırsıyla yanıp tutuşan UBP’li dostlar bu konuda yanlış düşünüyor…

Bizin bu konudaki görüşümüz tamamen farklıdır!

Zira ülkenin başına kim gelirse gelsin, artık eski günler çok gerilerde kalmıştır…

Türkiye’nin maddi ve manevi yardımları tamam ama!

Bundan böyle eskisi kadar o kadar kolay değil…

Aslında çok eskiden gelmesi gereken sistem şimdi yeni yeni oturuyor!

Kendi ayakların üzerinde durmaya çalışacaksın…

Devletin içindeki kamburları ortadan kaldıracaksın!

Kamu reformu dahil, tüm reform paketlerinin altına imzanı atıp bunları uygulamaya geçireceksin…

Hatta bazen de Kıbrıs Türk kimliğine ters düşen bir takım gelişmelere de göz yumacaksın!

Sonrası işte kolay…

Tatar’ın en önemli özelliği heyecanlı olması…

Biraz da sabırsız!

Bu dönemde dolduruşa gelir mi, çevresinden etkilenir mi onu da süreç belirleyecek…

Elbette gönlünde Başbakanlık hayali de var ama!

Bunlar için hiç acele etmemeli…

Etmezse, daha sakin ve olgun olursa, partiye ekip çalışması ruhunu getirirse elbette başarılı olur, ardından da Başbakanlık gelir!

Ama işte gelin görün ki UBP’yi yıllardır ayakta tutan milliyetçi çizgide olmasının yanında aynı zamanda menfaatlerin de partisidir…

Ersin bey de pek ala ki bunu çok iyi bilmektedir!

Onun içindir;

Son günlerde hep ‘halk bizi istiyor’ diye tutturdu ya…

Buna biraz da daha geniş açıdan bakması gerek!

Halk gerçekten UBP’yi istiyor mu?

Yoksa UBP’liler ve bazı menfaatçi çevreler mi UBP’nin iktidar olmasından yana tavır mı ortaya koyuyorlar…

Sonuçta Ersin Tatar’ı muhalefette de iktidarda zorlu bir sınav beklemektedir!

Erki elinde uzun bir tutması için de tutarlı plan ve projelere tabi ki en önemlisi kişisel değil toplumsal değerlere önem veren ilişkilere ve sağlam bir ekibe ihtiyacı vardır…

Ve son olarak bir dost tavsiyesi;

Dome Hotel konusunda gösterdiği hassasiyeti, CAS’ın batırılması ve paraların kimler tarafından heba edilmesi konusunda da gösterirse genel olarak inandırıcılığı daha fazla olacaktır!

Sadece Merak İşte?

Akıncı-Özersay sürtüşmesi nereye gider?

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay Cumhurbaşkanı ile görüş farklılıkları olduğunu söyleyince Akıncı dayanamayıp kendisine sosyal medyadan cevap verdi…

Burada önemli olan konunun ne olduğu değil de devletin tepesindeki görüş farklılıklarıdır!

Akıncı’nın belli bir politikası vardır ve bu çizgide gider…

Özersay ise Dışişleri Bakanı olduğu için Ankara ile daha içli dışlıdır!

Onun için bu tartışmanın boyutu ve sonuçları görüldüğünden çok daha önemlidir…

Sadece kredi kartına mı?

Maliye Bakanı Serdar Denktaş, kredi kartıyla harcama yapanlara KDV iadesi yapılacağını açıkladı…

Ülkede kredi kartı uygulaması hayli yaygın ama!

Kullanmayanlar da var…

Durum böyle olunca da doğal olarak vatandaş sitem mesajları geliyor!

Bizim suçumuz ne diye…

Devlet Laboratuarı ne oldu?

Sağlık Bakanı sürekli olarak Devlet Laboratuarı 2019 yılı sonuna kadar yeni binasında hizmete girecek diyor ama…

BRT’nin hemen arkasında TAK için yapılan ama verilmeyen karkas binada hiçbir kıpırtı yok!

Hayalet bina olarak duruyor sadece…

Ve bakanlık elini çabuk tutmazsa bir çok gıda analizi çok da sağlıklı olmayan o binada yapılmaya devam edecek!

Serumlar bayat mı?

Hafta sonu bir okur aradı şikayetçi oldu…

Çocuğunu tedavi için Mağusa Tıp Merkezi’ne götürmüş serum verilecekmiş!

Duyarlılık gösterip serum şişesindeki son kullanma tarihine bakmış ve tarihin geçtiğini fark etmiş…

Sonra da kıyametler kopmuş!

Yok mu bunları denetleyen bir merci?

MESAJ KUTUSU

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, Vicdani retçi arkadaş 3 gün kaldığı cezaevi izlenimlerinde öyle dehşet açıklamalarda bulundu ki topu tamamen sizin kucağınıza attı. Bu arada yağışlı havalarda yaptığınız ziyaretlerde kibar ayakkabılar yerine çizme türlerini tercih etmeniz gerektiği tavsiye ediliyor…

Sayın Filiz BESİM, özel hastanelerde ilaç ve serumların kontrolü için bir denetim merkezi var mı? Bu arada Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde diyabet hastaları için verilen bazı cihazların yetersizliğinden dolayı şikayet mesajları geliyor haberiniz olsun istedik!

Sayın Metin BİLMEM, Merkezi Cezaevi Müdürü olarak dün öyle iddialar yapıldı ki size de bu konuda cevap verme hakkı doğdu. İddialarla ilgili kamuoyunu bilgilendirmeniz isteniyor, zira hepsi de çok ciddi değil mi?

Sayın Kudret ÖZERSAY, sağ kesimin Cumhurbaşkanı adayı olarak bir takım senaryolar hazırlandığı iddiaları yapılmaya başlandı. Bu konuda yorum yapar mısınız bilmeyiz ama bazı entrikalara da uyanık olmanız isteniyor!

Sayın Zeki ÇELER, Asgari Ücretin en az 3 bin 150 TL olması için öyle bir vaatte bulundunuz ki bunun altında bir rakam çıkarsa vatandaş büyük bir hayal kırıklığı yaşayacak ve bu da doğal olarak sizin siyasi yaşamınızı etkileyebilecek. Umarız hesabı kitabı iyi yapmışsınızdır…

Sayın Ersin TATAR, kurultay yarışında sürekli olanlar ile son günlerde bir takım kırgınlıklar yaşadığınız konuşulmaya başlandı. Kötü günde yanınızdan ayrılmayanlarla umarız iyi günlerde sırtınızı dönmezseniz değil mi?

Sayın Mehmet TATAR, siz daireden emekli olmadan önce fare zehri konusunda kulağımıza bir şeyler fısıldandı ve dehşete resmen dehşete düştük. Konunun detaylarını bir kahve sohbetinde görüşmeye ne dersiniz?

Sayın Serdar DENKTAŞ, KDV iadesi konusunda alacağınız karara kredi kartı kullanmayanlar içerlemiş olacaklar ki sitem mesajları göndermeye başladılar. Aynı zamanda da büyük haksızlık olacak gibi görülüyor değil mi?

Sayın Aytaç ÇALUDA, UBP içinde bir takım yeni gelişmelerden ötürü bazı hayıflanmalarda bulunduğunuz yönünde konuşmalar yapılıyor. Hayırdır yoksa başkan ile aranıza bazı kara ve beyaz kediler mi girdi acaba?

Sayın Nazife YILMAZ, Su İşleri Dairesi Müdürü olarak dere yataklarına yapılan binalar konusundaki açıklamanızı ibretle okuduk ama bir de bu binaların listesini yapıp kamuoyuna deşifre ederseniz kim bilir belki de bunların yıkılması için da bir kapı açılmış olur…

Sayın Kamil KAYRAL, emeklilik günleri artık yaklaşmaya başlayınca daire içinde başkanlık tartışmaları da başlamış. Çalışanların büyük bir çoğunluğu siz emekli olduktan sonra komisyonu zor günler beklediğini söylemeye başladı.

Sayın Bülent DİZDARLI, sizin emekliliğe artık sadece 10 gün kala içeride yeni başhekimlik yarışının da başladığı ve yeni isimin merak konusu olduğunu duyduk. Bakalım bakanlık sizin görüş ve önerilerinize de önem verecek mi?

Sayın Ödül MUHTAROĞLU, Bizim izlediğimiz kadarıyla Kıbrıs Türk Ticaret Odası DPÖ konusunda bir özür yazısı yayınlamadı. Peki size yaptıkları ziyarette yaptıkları yanlıştan dolayı gönlünüzü aldılar mı?

Sayın Akay CEMAL, bazı sağlık sorunları nedeniyle köşe yazılarına bir süre ara verdiğinizi üzüntü ile öğrendik. Siz daha bu topluma lazımsınız, engin deneyimlerinizden uzun yıllar yararlanmak istiyoruz. Büyük geçmiş olsun…

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, seçimlerden önce günün 24 saati sizin ofisten çıkmazken seçildikten sonra selamı sabahı bili kesmişler! Bunun elbet bir hesaplaşması olacaktır değil mi? Siyasetin gözü kör olsun artık!

Sayın Salih KAYIM, vicdani retçi arkadaş cezaevinde sizin beş yıldızlı yemekleri kötüleyince sinir katsayınız ve tansiyonunuz bir hayli tavan yapmış diye duyduk. İnsanların alın teriyle böyle dalga geçilince kolay hazmedilmiyor değil mi?