2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, halk arasında tartışılan bütün olumsuzlukların sorumlusunun “Kıbrıslılar” olduğunu, Türkiye’yi içişlerine karıştıranların da kendileri olduğunu savundu.<br /> <br /> Onca zamandan sonra Türkiye’nin çözüm konusunda istekli olması ve irade ortaya koymasının AK Parti döneminde olduğunu da kaydeden Talat, “Bundan iyisi, can sağlığı” diye konuştu.<br /> <br /> 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat Kıbrıs TV’de katıldığı bir programda çeşitli konuları değerlendirdi.<br /> <br /> Talat’ın Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Rum lideri Anastasiades ile BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Downer’ın arasının açık olduğu yolundaki haberleri değerlendiren Talat, bu durumun Rum basınının manipülasyonu olabileceğini söyledi ve konunun abartıldığını düşündüğünü kaydetti.<br /> <br /> Liderler yemeğinin “İstanbul’un fethinin yıldönümü olması nedeniyle 29 Mayıs’ta yapılmadığı” yönündeki fikirleri değerlendirirken de Talat, 30 Mayıs’ın da Nazi ordularının Girit’i işgalinin yıldönümü olduğunu belirtti ve “İstanbul’un fethi olan 29 Mayıs’tan kaçınırken, Girit’in işgaline gelindi” dedi. Bu konular üzerinde tarih spekülasyonundan kaçınılması gerektiğini ifade eden Talat, maalesef Kıbrıs’ta böyle olmadığını ve bir yemeğin tarihinin bile bu yüzden değiştirilebildiğini söyledi.<br /> <br /> EĞLENCE<br /> <br /> Talat, kendisinin Downer’ın verdiği yemeğin bir eğlence olduğunu daha önce ifade ettiğini ve neticede böyle olduğunu bizzat Downer’in de söylediğini dile getirdi.<br /> <br /> Talat, bu yemekten Kıbrıs sorunuyla ilgili herhangi bir şeyin çıkmayacağının bilindiğini söyledi.<br /> <br /> CTP’nin hükümetin gitmesini istediğini söylediğinin, ancak konuyla ilgili meclis genel kurullarına katılmadığının belirtilmesi üzerineyse 2. Cumhurbaşkanı Talat, “Bana bunu sormasınlar. Ben meseleye global bakarım” dedi.<br /> <br /> Herkesin bir şey söylediğini kaydeden Talat, zaten erken seçim tarihinin belirlendiğini, dolayısıyla hükümetin düşüp düşmemesinin fazla öneminin kalmadığını söyledi.<br /> <br /> CTP içinde herhangi bir adayın yanında olup olmadığı iddiasının kendisini rahatsız edip etmediğinin sorulması üzerine Talat, adayların hepsi ile dost olduğunu söyledi, kendisinin de elbette doğruları olduğunu ve bunları basın önünde olmasa da tüm arkadaşlarıyla paylaştığını kaydetti.<br /> <br /> KARPAZ KONUSU<br /> <br /> Başka bir soru üzerine Talat, Karpaz’ın büyük bir bölümünün kendi dönemlerinde doğal ve arkeolojik sit alanı olarak saptandığını, öncesinde de milli park ilan edildiğini kaydetti ve bu nedenle AB’den bilgi ve para desteği istendiğini söyledi. Natura 2000 kapsamının da bunların sonucu olduğunu kaydeden Talat, Avrupa’nın bölge hakkında endişe duymasından ancak üzüntü duyulabileceğini söyleyerek, Karpaz’daki vatandaşlara da gerçeğin anlatılması halinde vatandaşların bölgenin doğasının korunmasının önemini anlayabileceğini belirtti.<br /> <br /> HAYAL GÖRÜYOR<br /> <br /> Rum Dışişleri Bakanı Kasulides’in Kıbrıs sorununu çözmek için Ekim’de Türkiye ile görüşmek istediklerini söylediğinin hatırlatılması üzerine Talat, Kasulides’in hayal gördüğünü söyledi.<br /> <br /> Talat, geçmişi hatırlatarak, Kıbrıs sorununun 1963’ten beri var olduğunu, Rumların Enosis için darbe yaptıklarını, bunun üzerine Türkiye’nin adaya askeri müdahalede bulunduğunu, müdahaleden sonra Rumların Kıbrıs sorununu işgal sorunu haline getirmeye çalıştığını, Türkiye ile görüşmek istemelerinin altında yatan nedenin bu olduğunu kaydetti. Talat, bunun gerçekleşmesinin ise mümkün olmadığını vurguladı.<br /> <br /> VATANDAŞLIK SORUNU<br /> <br /> UBP döneminde dağıtılan vatandaşlıkların, hükümet kurulur kurulmaz incelemeye alınması gerektiğini de söyleyen Talat, verilen vatandaşlıkların çoğunun keyfi ve sübjektif olabileceğini anlattı.