İskele Belediyesi’ndeki bilgisayarlardan çalınan bilgiler skandalını hatırlarsınız.
KIBRIS TİME olarak bu haberi ilk olarak biz yayınlamış ve kamuoyunu bilgilendirmiştik.
Aslında skandal ötesi bir durumdu!
Halen suçlular bulunamadı, Başkan Halil Orun, bir açıklamasında bunu yurt dışından birinin yaptığı yönde bir açıklamada bulunmuştu.
Öyle ya da öyle değil bilemeyiz!
Ama bildiğimiz bu işe çok sinirlenen belediye başkanı Halil Orun’un belediyede çalışanlara tehditler savurduğu…
KIBRIS TİME’de yayınlanan bu haberin altına DP İskele Gençlik Kolları Başkanı Binal Sanlı Sanlıer şu yorumu yapmış;
“İskele belediyesindeki skandal ne ilktir ne de son olacak değişim zamanı geldi artık Halil Orun başkan gidecek skandallar bitecek..”
İşte bu yorumu okuyan Halil başkan küplere binmiş ve Sanlıer’i polise şikayet etmiş.
Sanki de bir suç unsuru varmış gibi!
İskele polisi de Orun’un gazına gelmiş olacak ki Sanlıer’i iki saat boyunca sorgulamış.
Sanki de başka bir işi kalmamış gibi!
Sanki de İskele Belediyesi’nin bilgisayarlarındaki bilgileri Sanlıer çalmış gibi.
Akla mantığa sığmayan davranışlar bunlar.
Peki bu arada Orun ne yapmış?
Sanlıer’in belediyede çalışan eşini odasına çağırıp bir güzel fırçalamış.
Daha doğrusu tehdit etmiş!
‘Kocana söyle hakkımda olumsuz şeyler yazmasın’ diye!
Kocasının intikamını, yanında çalışan sekreterden almaya çalışmış…
Hiçbir hakkı olmadığı halde!
Belediyenin beceriksizliğini ve zafiyetini böyle örtmeye çalışmış.
Ortaçağ zihniyetiyle…
Bir kere Halil Orun şunu iyi bilecek;
Oturduğu makam kendisine babadan miras kalmadı.
Gün gelecek o da gidecek mahalleye, yaptığı iyi icraatlarla da hep iyi anılacak.
Kötüleriyle de kötü tabiî ki…
Sekreter tehdit etmek de neyin nesi?
Sana bu hakkı kim veriyor bir kere?
Korkuyla, baskı ve tehditle belediyecilik yapmak yakışır mı hiç size?
Sor olarak;
Eğer yüreğiniz varsa, alın da görelim bakalım görevden?
İskele’yi başınıza yıkmazsak gelin tükürün yüzümüze!

GÜNÜN FOTOĞRAFI
 


MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Halil ORUN, hadi kocası siyasi rakibiniz ve hiç yoktan kendisini polise şikayet ettiniz de eşi yanınızda sekreter diye kendini tehdit etme hakkın kimden aldınız? O kadar uzun süre koltukta kalınca sanırız belediyeyi babanızın çiftliği olarak görmeye başladınız. İnsanların ekmeğini silah olarak kullanmak size yakıştı mı?


Sayın Ahmet ZAİM, Girne Boğazı’ndaki polis lojmanlarının berbat bir kanalizasyon sorunu olduğunu biliyor muydunuz? Burada oturanlar artık evlerine misafir davet edemez hale geldiler. Bu konuda talimatınız bekleniyor.


Sayın Mete TÜMERKAN, BRT’de yine birileri iş karıştırmaya başladı. El altından 100’den fazla çalışanın işten durdurulacağı söylentileri yayılmaya çalışılıyor. Çalışanlar içlerini rahatlatacak açıklama bekliyor.


Sayın Bengü ŞONYA, İngiltere’deki görev için valizlerini hazırladığınız söyleniyor. Zira biraz daha burada kalırsanız, parti karpuz gibi ikiye ayrılacak. Partililer sizi biraz daha olgun davranmaya çalışıyor.


Sayın Nurcan NAMSOY, Kültür Dairesi’nin bazı çalışanları için son günlerde gelen şikayetler yoğunlaşmaya başladı. Daireye iş için gelen vatandaşlar hayatlarında böyle laçka bir daire görmediklerini söylüyorlar. Hele de birçoğunun kılık ve kıyafetler ağlıyor bilesiniz.


Sayın Erhan ARIKLI, dünürünüz Bengü Şonya’ya parti içinde arka çıkmanız ailede büyük memnuniyet yarattı. Yine de UG kanadını da kırmadan, gücendirmeden bunu yaparsanız partinizin geleceği için iyi olur düşüncesindeyiz.


Sayın Ramazan EVREN, Büyükkonuk’ta başlattığınız operasyon tüm bölgeye yayılmaya başladı. 10 örgüt başkanının yakında basın toplantısı düzenleyip istifa edecekleri söyleniyor. Demek durum bu kadar ciddi.


Sayın Önder SENNAROĞLU, enerjiden de sorumlu bakan olarak Lefkoşa’da Başbakanlık kavşağının elektriklerinin bir süredir yapmadığını biliyor muydunuz? Başkent’e biraz daha özen göstermenizi bekliyoruz.


Sayın Kemal HACIYARİM, seçimlerde DP’ye çalıştıktan sonra Hüseyin Özgür’den özür dileyip aradaki buzları çözdüğünüzü sonra da muhtarlık için kulis yapma başladığınızı duyduk. Hadi hayırlı bakalım.


Sayın Kemal ÖZTÜRK, istifanız sadece DP’de değil UBP içinde de konuşulmaya başlandı. Yakında transfer teklifleri gelirse sakın şaşırmayın.


Sayın Akın AKTUNÇ, İskan Encümenliği’ndeki göreviniz bitince duygusal bir törenle veda ettiğinizi öğrendik. Bundan böyle artık tüm enerjinizi LTB için bekliyoruz.


Sayın Oktay KAYALP, yerel seçimlerde CTP’li bir adayın bağımsız olarak seçime girecek olmasını ciddiyetle takibe almanız öneriliyor. B konuda perde gerisinde önemli kulisler yapılıyor.


Sayın Biray HAMZAOĞLULARI, bölge insanı meclis oturumlarında artık sesinizi yükseltmeniz gerektiğini düşünen mesajlar gönderiyor. Zira bir çoğu sizden önemli icraatlar bekliyormuş.


Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, Dikmen İlkokulu’na bugün atanan 4 öğretmen bölgede büyük memnuniyet yarattı. Bir de okulun spor salonu için biraz gayret gösterirseniz burada sizden daha iyisi olmayacak.


Sayın Ahmet GÜLLE, Mağusa hastanesindeki hemşire olayının soruşturmasının ne zaman biteceğini soran sayısız mesaj ve telefon alıyoruz. Özellikle hemşireler bu konuya büyük hassasiyet gösteriyor bilesiniz.
 

Günün Fıkrası
 
Üç mektup

Sokak çınlıyordu; ya ya ya; şa şa şa!
Umudumuz başbakanımız, çok yaşa!
Eski başbakan görev teslimi için,
Önce öksürdü, başladı bildik tıraşa;
“Halkın bu seferki tercihi sizsiniz,
Sonuca saygılıyız, demokratız biz.
Üç mektup bırakıyorum sıra No.lu,
Zor günlerinizde olur rehberiniz.”
Coşku bitti, iyi günler tez tükendi,
Çaresizdi, ilk mektubu açtı kendi.
“Beni suçla” diyordu, giden başbakan,
Enkaz söylemiyle, eskiye yüklendi.
Kısa sürede bu taktik oldu bayat
Mektubu açmadan edemezdi rahat,
“Arkadaşlarını suçla” sözü vardı,
Kelle aldı, biraz daha sürdü hayat.
Yine tıkandı, yumruk sıktı kahırla,
Üçüncüyü aldı dikkat ve sabırla,
Okuyunca koltuğa yığıldı kaldı,
Yazı kocamandı:
“Üç mektup hazırla!”