Üst üste 2 veya daha fazla haneden oluşan binalara biz apartman diyoruz.Bu 2 katta olabilir 5 veya 20 katta.

Apartmanların müstakil konutlardan farklı bir özelliği belli yerlerin ortak alan diye ayrılmış olması.

Birçok kişi farkında olmasada bu ortak alanların neler olduğu Apartmanlarda yaşayanların mül koçanlarındada bu belirtilmiş.

Adı üstünde ortak .

Yani herkesin eşit hakka sahip olduğu alanlar demek.

İşte işin zor tarafı burda başlıyor.Çünkü ortak alanları nasıl kullanmamız gerektiğini bilmiyoruz.

Ve Apartman hayatı zor diyoruz.

Zor derken öyle üst katta oturuyorsunuzda merdiven çıkmak zor anlamında değil.İşin zorluğu Apartmanda yaşayanların bir apartmanda uymaları gereken kurallara uymamasından dolayı zor.

İşi zor hale getiren kural yasa bilmeyen birlikte yaşamayı beceremeyen başkalarının haklarına saygı duymayan kişilerin bu hayatı zorlaştırması aslında.

Halbuki iş basit.Bugün bunun için yazılmış ve yasa haline getirilmiş kurallar bile mevcut.

Bu Kurallarda özetle şu deniyor;Eğer bir apartmanda yaşıyorsanız Apartmanın üzerine inşaa edildiği arazi olmak üzere her kata ulaşan merdivenler ve Apartmanın üzerini örten çatı ortak.

Kullanımda da ,bu alanlarda ortaya çıkacak tamirat ve masrafta ortak.

Ha bu ortak alana siz kendiniz bir garaj yada kamelya yapmaya karar verdiniz Olmuyor.Çünkü adı üstünde ortak köpeğinize bir kulübe yapmak isteseniz dahi buda tüm kat sahiplerinin izni ile mümkün.

Adı üstünde ortak.

Yani apartmanda yaşayan hiçkimse apartmanın üzerine inşaa edildiği araziyi tek başına kullanma yetkisine sahip değil.Yani apartmanın bir dairesinde yaşayan biri bu arazinin herhangi bir köşesine apartmanın diğer daire sahiplerinden gidip izin almadan birşey yapamaz.Yada bu arazinin bir köşesine garaj yapamaz.Dükkan inşa edemez.Tabela dikemez.İlk ben bu apartmana yerleştim istediğim yerden kendime park yeri ayırım diyemez.

Bunun için apartmanda ikamet eden herbir kişinin iznini alması gerekir.Bunun için bir yönetim planı oluşturuluması gerekir.

Fakat gelin görün ki bunu bilmeyenler yada bilipte bilmezden gelenlerde yok değil.

Bu konuda yaşananlar ise tam bir trajikomik vaka örnekleri.

Mesela bununla ilgili bir vakada zemin katı dükkan olan üstteki 2 kattada ikamet eden 2 kardeşle ilgili.

1.katta oturan kardeş ayni zamanda zemin katta bulunan dükkanında işletmecisi.

Yaklaşık 20 yıldır bu dükkanda market işi ile uğraşıyor.Babası yapmış sonra oğluna devretmiş.

Zaman içerisinde apartmanın üzerinde bulunduğu arazinin yani ortak alanın her tarafınıda kapatarak zemin kattaki dükkana ilave etmiş ve oralarıda işletmesine katmış.

2.katta oturan diğer kardeş buna hiç ses çıkarmamış.Hatta kardeş ya.İş yapıyor, ortak alanda benimde hakkım var,çocuklarımın oynayacağı ,köpeğimin serbestçe gezip dolaşacağı , arabama garaj yapabileceğim bir yer yok diye hiç tasa etmemiş.

Bu arada sadece akşamları dükkan kapandıktan sonra arabasına park etme imkanı bulabildiği diğer saatlerde gün boyu birbaşkasına ait araziye park etmek zorunda kaldığı dükkanın ön kısmı konusunda da ses çıkarmamış.

Kardeşi kullansın para kazansın demiş.

Her sabah saat 8 olmadan akşamdan park ettiği arabasını dükkanın açılış saatinde kalkmış çekmiş. 10 dakika bile geciktiğinde aşağıdan gelen telefonla apar topar çekmek zorunda kalmayada ses çıkarmamış.

Fakat bir gün bakmış ki artık eskisi gibi etrafta arabasını park edebileceği doğru dürüst bir yer yok. Bölgede açılan iş yerleride çoğaldığından nüfusta arttığından arabasını park edecek yer sayısıda azalmış.Zaten bu yerlerde başkalarına ait mülklermiş ki zaman zamanda mal sahipleri park etmeyin birşey koymayın diyede uyarıyorlarmış. Bu yerler alt yapısı olmadığından bakımda yapılmadığından bir yağmurla çamur haline gelen ot bürüyen yerlermiş.

Birçok zaman bunada katlanmış.

Sonra bir gün bak kardeş demiş.

Durum malum.Yıllarca başkalarının arazilerine arabalarımızı park ettik .Güneşte sıcağa yağmurda çamura katlandık.İnsanlarla yüz göz olmayada. Artık zorlanıyoruz.Sende uygun görürsen evimizin arazisinde uygun bir yere benimde kullanmam için bir yer aç.

Demiş demesinede.Sonrası tam bir harislik örneği.Kardeşine küfretmelermi istersiniz el kaldırmalarmı.

Kavga dövüşle dükkan önünden arabalık bir yeri kardeşi zorla alıyor.Ama dükkanın işletmecisi kardeş yıllarca sadece akşamları park etmesi için kardeşine izin verdiği dükkan önünün kardeşine lütuf olarak sunduğunu ,bunun kendinin sahibi olduğu sandığı araziyi kardeşi bir parçasını elinden zorla aldığını düşünerek kardeşine konuşmayı keser.Yalnız kardeşine değil eşine hatta yeğenlerinede yüz çevirir.

Sonra kardeşi bu duruma çok içerleniyor. Madem öyle o zaman bende ortak alanda gerçek hakkım olan kısımı istiyorum diyerek gidip kardeşine bunu söylüyor.

Senmisin bunu söyleyen.Abi ağzına geleni söylüyor.Oraları babam bana verdi.Ekmek paramla oynama.İstersen sen kendi evini bana sat sen başka yere git diyor. Hatta el kaldırıyor.

Sonuçta abi ortak alandan habersiz.Oralarda da kardeşinin hak sahibi olduğunu bilmiyor.

Kardeşi kendisine bahsedince .Gidip bir Avukat bulup meseleyi öğreniyor.

Yıllarca kardeşine kendinin bir lütfuymuş gibi sunduğu yerin aslında kardeşinin kendisine bir lütfu olduğunu anlar. Anlar anlamasınada hadsizlik ve bencillik sürer.

Buna rağmen geri adım atmıyor.Tükrüğünü yalamayacak ya dahada hadsiz oluyor.Hepsi benim diyor.

Araya girenlerede hakaret ediyor onlarıda sert bir dille red ediyor.

Hatta işi dahada ileri götürüyor Kardeşini ve eşini dövmek için ağza alınmayacak sözler sarfederek üzerlerinede yürüyor.

Konu şimdilerde mahkemede.

Yıllarca sırf kardeşi mağdur olmasın para kazansın kardeşi istediği zaman park edip istediği zaman oradan arabasını çeken tek bir park yeri talep etmeyen kardeşe anlatamadığını yargının ona anlatması için mahkemeye başvuruyor.Tek nedeni gelecekte çocuklarına bırakacağı bu mülkün kavgasını onların yapmaması.

Bu hadsizin ve bencilin kim olduğunumu merak ettiniz.İsmi şimdilik bende saklı kalsın.Şimdilik.Çünkü daha anlatacak çok şey var.Onuda bir başka yazı konusu yaparız.

Diyeceğim şu ki ;İnsanın emek verdiği malı sevmesinde bir sakınca yoktur. Fakat mal için daha büyük şeyleri feda etmeye başlarsa, meselâ mal için maneviyatı feda ederse, mal için hakkı feda ederse; böyle mal, helâl dahi olsa, insanı kirletir, insanın sırtında ağır bir mahşer yükü haline gelir. Böyle söylemiş dinimiz atalarımız.Mülk Allahın demiş.

Dedim ya Apartman hayatı zor.Ama zorlaştıran yine bizleriz.

Ortak alan ama kimse ortak olmak istemiyor.Kardeşte olsa kim önce gelirse hak onun zaneddiyor.

Siz siz olun payIaşmanın ve hakkın asaIetini, benciIIiğin ve batılın çirkinIiğine değişmeyin.