Hepsi oldu.
Hepsi ulema kesildi başımıza.
Ömründe iki kitap okumayan bilgiç.
İki satır çiziktirmeyen yazar.
Ama en fenası hadsiz siyasetçiler.
Onlar sosyal medyada salınanlar.
3-5 beğeni alınca ahkam kesenler.
Bilmiyor garibanlar!
Bilmiyor ki toplum şakşakçı.
Yani tıpkı kendisi gibi.
Bilmiyor ki toplum yalaka.
Yani tıpkı kendisi gibi.
Oldu sanıyor.
Pişti kurtarıldı sanıyor.
Sanınca da hadsizleşiyor.
Hadsizleşince başımıza çıkıyor.
*****
Söyleyecek tek makul sözleri yok.
Ama bayramlıkları hep açık.
Ağız ishaline uğramışlar.
Ukalaca.
Şımarıkca.
Kibir dolu.
Ama en önemlisi hadsizce.
Sosyal medya ego tahtaları olmuş.
Türkçe’den acizler ama lafazan.
Siyaset biliminden bihaber ama ordinaryüs.
Şeşi beş anlıyor ama Einstein.
Bu tipler işte.
Arif Hoca’yı bize andıranlar.
Bu tipler işte.
Ağzımıza terbiyesini bozduranlar
*****
Peki bunu önlemek mümkün mü?
Mümkün.
Medya bu tipleri haberleştirmeli sürekli.
Varsın şan olduğunu sansınlar.
Varsın ilgi odağı hayali yaşasınlar.
Onlar küçük egolarını beslesin.
Bu arada toplum gerçek yüzleri görsün.
Yani iyi ki sosyal medya var.
İyi ki toplum da yüze piyaz.
Yoksa bu hadsizleri bilemeyecektik.
Tanıyamayacaktık.
Bu yüzden kendi adıma mutluyum.
Halk adına da umutluyum.
Hadsizler adına ise üzgünüm.
Takkeler düşüyor kelleri görünüyor.
Hem de hergün.
Bıkmadan, usanmadan.