Kamu çalışanı olduğu halde ikinci iş yapmanın, hukukta muhatabı olmasa bile vicdanlarda derin yaralar açtığı herkes tarafından biliniyor.

Sosyal adaletsizlik ve eşitsizliğe, devletin olanaklarını dilediği gibi kullanmak da eklendiğinde devletin varlığı da sorgulanır hale geliyor.

Devlet, halk için değil, belli bir zümre içinmiş duyguları ile hareket eden halk, siyasileri de devlet kapısından girmek için kullanıyor.

İkinci iş sorunu pandemide sürecinde daha da derinleşti.

Özel sektörün ‘’tükeniyoruz’’ haykırışlarını devlet görmezlikten geldi.

Devleti boşverelim,‘’kamudaki bu ikinci işçiler’’, yanıbaşındakilerinin ‘’tükeniyoruz’’ çığlıklarını her zamanki umursamazlıkla izlemeye devam ediyorlardı.

İkinci iş devletin dördüncü evre kanseridir!

Bu durum kesin.

Şimdilerde ikinci bir sorun daha türedi.

Pandemiyi bitirmesi umut edilen aşılar konusu…

Güya risk gruplarına göre yapıalcaktı.

Güya Sağlık Bakanlığı aşılama sürecine hakimdi, planlı programlı idi.

Aşılamanın ilk gününden itibaren, ikinci iş zihniyetine benzer bir aşılama sürecine tanık olduk.

‘’Önce ben’’ olayım.

‘’Benim hasta olmamam lazım.’’

‘’Ben daha önemliyim.’’

‘’Benim yaşamam lazım.’’

‘’Senden önce bana lazım.’’

Ben

Ben

Ben

Daha

Daha fazla

Daha da fazlası…

Zihniyet aynı.

‘’Seninle yaşıyorum ama senden daha önemliyim’’ zihniyeti.

‘’Sen yeteri kadar sahip ol, ben hep daha fazlasına.’’ açlığı.

‘’Senden daha üstünüm.’’ egosu…

Kırılır mı bu zihniyet?

Kırılmaz.

Genden gene aktarılan bir süreç.

Ortama göre de mutasyona uğruyor üstelik.

Koronavirüs gibiler.

Hep olumsuz yönde mutasyon.

Hep toplumun aleyhine!

Ha ikinci iş, ha aşı uyanıklığı.

Tek yumurta ikizleri gibi.

Genleri (genotip) de görünüşleri de (fenotip) tıpa tıp aynı!

İletişim: 0542-8529899