Su yaşamın kaynağı.Fakat birçoğumuz bunun çokta farkında değil.

Özellikle suyu yönetmekle sorumlu olanlar.

Geçen sene tahminlere göre 10 milyon m3 su barajlar dolduğu için Denize akmış.

Benim tahminim ise çok daha fazla 50 milyon m3 diyorum.

Görünen o ki bu yılda rakam bundan farklı olmayacak.

Ülkemizdeki en büyük gölet olan Gemikonağı Göleti su hacmi 4 milyon m3 olduğunu düşünürseniz kaybettiğimiz milli servetin değerini daha iyi anlayabilirsiniz.

Milli servet diyorum çünkü su ekonomik bir değer iken ayni zamanda ondan da önemlisi insan yaşamının kaynağı.

Yaşamak için içmek zorunda olduğumuz suyun, beslenmemiz için yemek zorunda olduğumuz gıdanın ana unsuru.

Konu açılmışken Göletlerin birkaç önemli faydasından bahsedelim ki ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılsın.

Çünkü kimimizin bilgileri lise üniversite çağlarından kalma haliyle unutanlar vardır ama kimimizin ise hiç haberi yok ya esas o mesele.

Göletler yeryüzünde en değerli ekosistemlerdendir.

Göletlerin faydalarının değeri diğer ekosistemlerle kıyasla kat kat fazladır ve en önemli meziyetleri ise suyun güvenliğini güncelleştirmek veya geliştirmektir.

Göletler tatlı su kaynağı olmak ve suyu topluma zararlı maddelerden arıtmak ve rafineri etmek gibi bir çok faydası vardır.

Göletler insanların besin maddelerinin kaynağıdır, çünkü balık ve pirinci temin eder ve böylece dünyanın beslenme ihtiyacının %20 kadarını karşılar.

Göletler özel atmosferik şartlarda seli veya kuraklığı önlemekte bir koruma kalkanı gibi görev yapar.

Göletler kronik iklim şartlarını önleyerek iklim değişikliği hadisesi ile mücadele eder ve özellikle ormanlara kıyasla iki kat daha fazla karbondioksit depolar.

Göletlerde türlü kuşların, memeli hayvanların, sürüngenlerin, balıkların ve haşarelerin barınması bu ekosistemin ne denli önemli olduğunu ortaya koyan gerçektir.

Kuşlar göletlerde barınmakla bir yandan iktisadi menfaat sağlarken, öbür yandan da oldukça güzel manzaraların oluşmasına vesile olur.

Dolaysıyla göletlerin yeryüzünde en değerli ilahi nimetlerden biri olduğu söylenebilir.

Ekonomi uzmanları ve bilim adamları başta göletler olmak üzere doğal ekosistemlerin iktisadi değerleri ve hizmetleri üzerinde geniş çapta araştırma yapmışlar.

Son araştırmalar ise bu tür ekosistemlerin yılda en az 33 trilyon dolar değerinde hizmet ürettiğini ve bunun yaklaşık 5 trilyon doları doğrudan göletlerin ürünü olduğunu gösteriyor.

Göletlerin üzerinde derin araştırma yapan bazı uzmanlar ise bu ekosistemlerin değeri petrol kuyuları ve altın madenlerinden farksız olduğunu belirtiyor.

2013 yılında Türkiyeden KKTC ye su getirme projesi kapsamında ülkemizde yapılması düşünülen gölet projeleri vardı.

Güzelyurt bölgesinde KKTCnin de üretimin merkezi olan Lefke ,Yedidalga, Yeşilırmak, Doğancı ,Yeşilyurt, Gaziveren ve bu güzergah üzerindeki diğer üretimle alakalı yerlerin var olan üretimlerinide artırmak adına su ihtiyacını karşılmak için göletler yapılması düşünülüyordu.

Türkiyeden su getirme projesininde bir parçası olan ve yukarıda isimlerini verdiğimiz yerler ile bu bölgeler içindeki üretim noktalarının sulama suyu ihtiyacını karşılamak üretimi daha da artırmak üzere Lefke ve Yeşilırmağa Regülatör (Bariyer-Su yerin altında toplanacak)Kırkmil ve Yedidalgaya Gölet ,Cengizköye Baraj yapılması planlanmıştı.

Tüm bu yatırımlarla yer altından ve yerüstünden akıp giden toplam 46.3 milyon metre küp suyun toplanarak kullanılması hedefleniyordu.

46.3 MİLYON M3 -Yalnız Güzelyurt Lefke bölgesi için bu rakam.

Fakat yapılamadı .

O günden bugüne kaybettiğimiz suyun ,kabettiğimiz milli servetin hesabını varın siz yapın.

Konu şu ki

Her kış olduğu gibi bu kışta Göletler dolduğu için Milyonlarca m3 su yine denize akacak.

Yanlış, kontrolsüz ve dere yatakları içerisine yapılan binaların içinde yaşayanlar yine inşallah birşey olmaz diye dua edecek.

Dere yatakları içerisine oy almak maksadı ile verilen hayvancilik alanlari ,yollar sel altinda kalacak.Elektrikler ,sular kesilecek.

Ve biz kış bitip ilkbahar geldiğinde herşeyi unutacak kaldiğimiz yerden hayatımıza devam edeceğiz.

Sonrada çıkıp bu memleketi yönetebildiğimizi iddia edeceğiz.

Göletlerde barınan bitkiler ve canlılar gölet ekosistemine ayrı bir güzellik kazandırmanın yanında, biyolojik çeşitlilikleri korumakta da önemli rol ifa eder. Göletler dünyanın en üretken ekosistemlerinden biridir ve bu yüzden bunlara biyolojik çeşitlilik beşiği ve alanı denir. Göletler üremek için uygun su kaynağı ve ortamı temin etmekle sayısız bitki ve canlı çeşidinin bekasında da önemli rol ifa eden bir ekosistemdir.

Göletlerde türlü kuşların, memeli hayvanların, sürüngenlerin, balıkların ve haşarelerin barınması bu ekosistemin ne denli önemli olduğunu ortaya koyan gerçektir.

Kuşlar göletlerde barınmakla bir yandan iktisadi menfaat sağlarken, öbür yandan da oldukça güzel manzaraların oluşmasına vesile olur. Göçmen kuşlar ayrıca göletlerlde türlü afetlerin kontrol altına alınmasında rol ifa eder. Yine kuşların dışkıları bir yandan topraktaki mikro organizmelerin dengesini olumsuz etkileyen kimyasal gübrelerin tüketilmesinde tasarruf sağlarken, öbür yandan da bu kuşların varlığı türlü zararlı haşarelerin ve hayvanların yok edilmesinde ve çevrenin korunmasında etkilidir.

Göletler aynı zamanda bitkilerin genetik bankası sayılır. Göletler çevrenin ana damarı gibidir, nitekim iklim şartlarının dengelenmesi, sellerin engellenmesi, toprak erezyonunun hafifletilmesi ve rüzgarın olumsuz etkilerinin azaltılması, göletlerin en önemli hizmetleri ve işlevleri arasında yer alır. Çevre uzmanları göletlerin ekolojik değerini ormanların on katı ve tarım arazilerinin 200 katı olarak değerlendiriyor

Çünkü doğru düzgün bir fizibilite çalışması olmadığından ve yapılacak olan baraj tipide bölgesel özellikler düşünülmeden tasarlandığından haliyle bölge insanınında tepkisi ile birleşince kaldı.

Bugün bu bölgelerden denize akan su miktarı

20 ile 25 milyon ton.

Bu boşa denize akan suyu toplayabilseydik ne olurdu.

Bir kere yeraltı suyunun tuzlanmasının önüne geçebilirdik.

gelen suyun Güzelyurta kadar olan kısmı 2013 yılında

.Milyonlarca m3 su yine denize akacak.Yanlış, kontrolsüz ve dere yatakları içerisine yapılan binaların içinde yaşayanlar yine inşallah birşey olmaz diye dua edecek.Dere yatakları içerisine oy almak maksadı ile verilen hayvancilik alanlari ,yollar sel altinda kalacak.Elektrikler ,sular kesilecek.
Ve biz kış bitip ilkbahar geldiğinde herşeyi unutacak kaldiğimiz yerden hayatımıza devam edeceğiz