Eskiden Girne sevdalısıydık…

Ciklostan aşağıya doğru seyrederken, beyaz tek katlı evler, harika deniz manzarası ve yeşilin her tonuyla karşılardı bizi…

O günler tarih oldu!

Şimdi bir işimiz olduğu zaman bile gitmekten çekiniyoruz, bunun nedenini zaten hep birlikte yaşıyoruz…

Bunun tek nedeni de yanlış yapılan yasalar!

Ya da yasa olduğu halde uyulmayan icraatlar…

Hadi biz bir yana bunu şu anda Turizm Bakanlığı Müsteşarı olan İsmet Esenyel bile itiraf ediyor…

Bu konuda bir yazısı elimize geçti, okuyunca siz de çok şaşıracak, hatta hayretler içinde kalacaksınız;

“2011 yılında Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe giren “turizm gelişim yasasından” tahmin ediyorum ki turizm camiamızın 90% seviyesinde bu yasadan haberi yoktur. Kimseyi eleştirmek istemiyorum ama doğru yapılması gerekenleri de artık ortaya koyma zamanı gelmiştir. Böyle bir yasa çıkarıldı ve hiç uygulanmadı ama bu günlerde elimizi kolumuzu bu yasa bağlıyor. Hangi anlamda, yarattığı vizyonsuz bakış ile kaotik bir şekilde sırf o dönem turizmcileri ve çevre örgütlerine şirin görünmek adına . Aslında daha eleştirisel yazacaktım ama neyse bugünlük bu kadar ile kalsın. Bu gelişim yasasında neler var ? Sadece Girne Bölgesi için konan maddelerden bazılarını ele alıyorum. Bakın örnek “ İlgili yasanın beşinci maddesinin A fıkrasında belirtildiği üzere “Girne Limanı ,Girne Kalesi ve devamı boyunca şehrin silueti açısından benzer çizgide devamlılığın sağlanması,yeni binaların rengi, ölçeği, mimari oranları bakımından buna uyumlu olması ,yer yer genişleyen meydanlarda etkinliklerin düzenlenmesi. “ Açıkça ifade etmem gerekirse; belli ki bazı yerlerden alıntı yapılmış bir madde. Girne bölgesi ve hiç Girne`ye uğramamış, Girne`yi bilmeyen birisinin yazdığı bir madde. Sizlere sormak isterim, Girne Limanı ve Kalesine benzer bir yapılaşma ( 14.15.yy ) belki de daha geri mümkün mü ? Yani binaları yapar iken, eski ( antik ) limandaki gibi mi yapalım? Benim kafam karıştı açıkçası. Daha da fazlası yer yer genişleyen meydanlarda etkinlikler düzenlenmesi “ Girne `de yer yer genişleyen meydan? Hangi meydan veya meydanlar? Etkinlik yapılabilecek geniş meydanlar? Bu meydanlar nereleri ? Tamamı ile boş… Kelimeler kulağa hoş geliyor ama içi boş. Gelelim B maddesine : “Uygun güzergahlara yat turlarının yapılması, köy yaşamının canlandırılıp tur programlarına alınması ,agro turizm açısından şarapçılık,zeytincilik ve harupçuluk ve KKTC `ye özgün diğer ürünlerin geliştirilmesi. Eğer ki bir şey anlayan var ise turizm anlamında lütfen benim ile temas etsin. Girne`de tüm sahilimiz takdir edersiniz ki otellerimiz ve özel mülkler ile dolu.. Bu yat güzergahlarında köy yok ki tur düzenlensin. Hele agro turizme uygun hangi köy var ? Esentepe , Çatalköy,  Yoksa Ilgaz veya Karmi ?? E onlar da dağda sahilde değil !! ve üstelik bırakın Girne`yi KKTC de şu anda yapılmayacak kadar az şarapçılık ve Harup ile ilgili ürünlerin parlatılarak geliştirilmesi !!!! . Gerçekten yazacak kelime bulamıyorum. Keşke yapılabilseydi de en azından biz bunu başardık deselerdi. Öyle hergün orda burda ahgam kesmek ile olmuyor bu işler. En önemli bomba ise ,C maddesi. “ Turizme yönelik yeni yatırımların özel ilgi turizmi çerçevesinde yapılacak yatırımlara yönlendirilmesi. Girne Kenti içindeki yoğun yapılaşmanın sınırlandırılması .Köylerin özellikleri ile korunarak odak noktalar haline getirilmesi .Eko-agro turizm ,kültür turizmi sağlık turizmi, kongre turizmi gibi turizm aktivitelerinin özendirilmesi ; Girne Bölgesi için turizme yönelik hizmet verecek yatak kapasitesinin mevcutlar ile birlikte toplam 23000 ( yirmi üç bin ) yatak olarak sınırlandırılması. Belirlenen azami yatak kapasitesinin üzerindeki turizm yatırımlarının izinlendirilmemesi. “. Olacak iş değil gerçekten. Şimdi de televizyon programlarında, gazete köşelerinde uzmanlık alanları olmamasına rağmen adeta halkımız ise dalga geçiyorlar. Bu yazdıklarım benim üslubum değil ama Girne Bölgesi Akdeniz Köyünden Başlayıp, Esentepeyi de geçerek taa Bahçeli köyüne kadar bir alanı kapsıyor. Yani artık bu yasa ile anladığımız “ Sn Yatırımcılar, gelin beş yıldızlı otellerinizi ne olur Mesarya`ya veya ne bileyim Balalan veya Mehmetçik vs bölgelerine kaydırın diyelim. Alternatif Turizm modelleri, Batı Bölgemizde ki Akdeniz köyü bu coğrafya içindedir, Kayalar, Tatlısu, Bahçeli köylerinde yaılabilir. Ama yasa diyor ki siz buralara da yatırım yapamazsınız. Örneğin, cebinde yüz milyon dolar olan birr yatırımcı gelse ve bu topraklara yatırım yapmak istese, ilgili yasa gereği bu bölgeye yatırım yapılmasına izin veremezsiniz. Bu gibi endişeler özellikle Sn Fikri Ataoğlu Başkanlığında yaptığımız bir toplantıda Girne Belediye Başkanı Sn Nidai Güngördu ,ve Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulisioğlu`na da aktarıldı. Kendilerinin artık beş yıldızlı otel yatırımlarının alt yapı ve uygun arazi nedenleri ile inşaatlarının çok zor şartlarda hayata geçirilebileceğini belirttiler. Bir den dört yıldızlı tesislere ise daha sıcak baktıklarını da ayrıca ifade ettiler. Dünya ve en yakın komşumuz, bu gibi yatırımların önünü açmak için gerekli gördüğü yerlerde yasal düzenlemelere giderken, bizler treni kaçırdıktan sonra öyle sanıyorum ki çok üzüleceğiz. Ancak gerekli tedbirlerin de alınmakta olduğunu, şu anda Girne Merkez( Karakum- Çıkarma Plajı Arası yatak sayısı ve yatırım modelini belirleyerek 28 bin, Girne Bölgesindeki diğer köy ve bölgelerdeki alanlara da yatırım sayısını en az 7 bin yatak daha çoğaltarak toplamda otuz beş bin yatağa çıkaracağız. Yirmi üç bin sayısı zaten çoktan aşılmış durumda. Adamızın tek gerçeği, deniz ,kum, güneş turizm ürün yelpazesini yayarak , tüm bölgelere alternatif turizm modellerini ( köy pansiyonculuğu, eko agro turizm, kite sörf turizmi, karavancılık, kamp alanları kültür turizmi, festivaller gibi modelleri yaymaktan geçiyor…”

MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, sağlıkta ikinci iş yasağına rağmen bazı hekim olan vekillerin kliniklerinin tabelaları vatandaşı rahatsız ediyor. Bir genelge yayınlayıp o tabelaları kaldırmaları için talimat vermeniz isteniyor…

Sayın Mustafa AKINCI, belli ki artık Ankara ile ilişkileriniz iyi olduğu müddetçe sizi destekleyen eski dostlarınıza karşı kesinlikle yaranamayacaksınız! Çünkü onların büyük bir bölümü müzakerelerin çökmesinden Ankara’yı sorumlu tutuyorlar!

Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, mademki Girne sahillerini denize donuyla giren insanlar kuşattı onlar için mayo kampanyası başlatmaya ne dersiniz! Kim bilir belki de onların bir mayo alacak parası bile yoktur…Vatandaş bu kampanyaya epey ilgi gösterecektir kuşkunuz olmasın.

Sayın İsmet ESENYEL, Girne’de otellerin yatak kapasiteleri dolup taştığına göre ya bunlara artık izin vermeyeceksiniz ya da yeni otel yapımını yasaklayacaksınız demektir. Bu arada o ucube yasayı acaba kim hazırlayıp yürürlüğe koydu bilginiz var mı!

Sayın Erhan ARIKLI, şerefiye vergisi konusunda yaptığınız açıklama bazı kesimler tarafından eleştirilse de aslında bu ganimet düzeninin bir göstergesi oldu. Bu arada yıllar önce arazileri alıp milyon sterline satanlardan kim nasıl hesap soracak bir görüşünüz var mı!

Sayın Kemal DÜRÜST, ağır tonajlı kamyonlar ne yazık ki Güngör yolunu da delik deşik etti. Bu yolu kullananlar en azından artık yamalama zamanının geldiğini ifade eden mesajlar gönderiyorlar, haberiniz olsun istedik…

Sayın Okan Veli ŞAFAKLI, ne yazık bizde ayağını yorganına göre uzatmak sadece asgari ücretli için söylenmiş bir sözdür. Diğerleri borç harç da olsa lüks yaşama alıştığı için iki akaları hiçbir zaman bir araya gelmemektedir. Acaba lüks giderlere okkalı vergiler mi konulsa da biraz olsun denge sağlansa diyoruz…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Yüksek Mahkeme Başkanı’nın ikinci iş konusundaki açıklamalarına bakılınca sanki de bu tüzük işi çok bir şeye yaramayacağa benziyor. Onun için alternatif çözümler üretmeye bakın deriz…

Sayın Mehmet SAYDAM, son günlerde siyasi kulislerde adınız geleceğin Maliye Bakanı olarak anılmaya başlandı. Hayırdır aktif siyaset konusunda bizim bilmediğimiz bir şeyler mi var acaba? Hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Bülent DİZDARLI, ihaleler konusunda yaşanan ikilemler ne yazık ki sadece sağlıkta değil tüm sektörlerde büyük sıkıntı yaratmaya başladı. Siz de artık hem güvenlikçi olacaksınız hem de ara eleman. Bakalım daha neler göreceksiniz, ya sabır!

Sayın Turgay HİLMİ, dev konserin ardından adadan tamamen ayrılarak Almanya’ya yerleşeceğinizi üzülerek öğrendik. Yine de biraz daha düşünmekte yarar var, zira kim bilir belki de bir gün sizi de anlayacak birileri çıkacaktır, ne dersiniz?

Sayın Nilay TUNÇALP, ülkenin Kültür Dairesi müdürü olarak sanki de 250 kişilik orkestranın konser verdiği büyük bir organizasyona davet almamanızdan dolayı sitem etmeniz çok şık gelmedi bize! Böyle fırsatlar bir daha ele geçmez ki!

Sayın Özdil NAMİ, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha epey var ama bu makama adaylığınız daha şimdiden konuşulmaya başlandı bile! Onun için sürpriz gelişmelere hazırlıklı olmakta yarar görüyoruz…

Sayın Aziz KAYA, Gemikonağı sahilindeki aydınlatma lambaları iki gece yandıktan sonra ne yazık ki yeniden karardı. Bu konuda kalıcı bir çözüm üretmeniz isteniyor. Bu güzelim beldemize yakışmıyor bu görüntüler…

Sayın Arif Salih KIRDAĞ, Sarayönü’ne umut havuzu konusunda haklı yönünüz olabilir ama düşünün bir kere içi bozuk para dolu havuzun içindeki kavgaları! Vatandaş zaten meteliksiz bir düşünün hele yaşanacakları!

Sayın Rauf ATAÖV, Alayköy’deki gece kulüplerine çok yakın bir arazide üniversite izni verildiği yönünde ihbarlar gelmeye başladı. Eğer böyle bir şey olursa o öğrencilerin başarılı olma şanı var mıdır acaba?