UBP Genel Başkanı Ersin Tatar diyor ki…

“Kimsenin kapısını çalmayız, kimseden talep ettiğimiz bir şey yok…”

Sonra ekliyor;

“Eğer görev düşerse ülke için gereğini düşünür, yetki organlarımızda karar veririz…”

Ama Tatar’ın iktidar olmak için Başbakanlık koltuğuna oturmak için de içinin içine sığmadığını bilmeyen yok…

Burada bürokratik bir dil kullanmış!

Çünkü o artık her ne kadar heyecanlı bir siyasetçi olsa da aynı zamanda tecrübe sahibi de oldu…

Aslında doğrudur!

UBP şu anda kimseden bir şey talep filan etmiyor…

Ama işte gelin görün ki bunun için UBP’nin talep etmesi filan da gerekmiyor!

Çünkü bizde her hükümet kurulması ve yıkılması öncesinde irade tamam olarak Kıbrıs Türkünün elinde olmuyor…

Bizim daha iddialı görüşlerimiz var…

Bu hükümet için artık geri sayım başlamıştır!

Her ne kadar UBP ve HP Gene Başkanları açık seçik belirtmeyip hatta biraz da bu konuda çekinceleri olmasına rağmen yeni bir UBP-HP hükümeti konusunda anlaşmıştır…

Bu kadar kesin ve net söylüyoruz bunu!

Daha mı iddia istiyorsunuz?

Bakanlıklar konusunda bile iki parti arasında bir uzlaşı hakimdir…

Çünkü konu kafalarda şekillenmiş, karşılıklı konuşulup isimler konusunda bile mutabakata varılmıştır!

Şimdi tek konu, zaman ve zemindir…

Bu hükümet ne zaman yıkılacak!

Aynı zamanda yıkılma nedeni ne olacak…

Öncelikle Türkiye’nin ruh hali önemlidir buradaki yeni hükümetin kurulması için…

Sonuçta yerel seçimler bitmiş ama tartışmaları hala devam etmektedir!

Ankara hükümeti seçimlerden büyük yara almıştır, hatta seçimlerin tekrarını hayal edenler bile vardır…

Buradaki süreç oradaki ortamla da ilgilidir!

Başka önemli bir konu da buradaki hükümetin hangi nedenle yıkılacağıdır…

Sonuçta 4 partili bu hükümet kurulurken Hüseyin Özgürgün’ü dışlayarak, UBP’yi devre dışı bırakmış ve çeşitli iddialar ortaya atmıştır!

Vaatlerde bulunmuşlardır…

Uyumlu olmak zorunda bulunduklarını ortaya sürmüşlerdir!

Başta uyumlu olarak görülseler de ülke gerçekleri her geçen gün daha fazla ortaya çıktığı için siyasi çizgilerin farklılığı nedeniyle görüntü şu anda bir uyumu gösterir gibiyse de perde gerisinde uyumdan eser filan kalmamıştır…

Kıb-Tek’de yaşananlar…

Önümüzde duran kamu reformu yasası!

İhale yasanının değiştirilmek istenmesi…

Tabi ki pakette bulunan bir takım özelleştirmeler!

4 hükümet partisinin bütün bu konularda uzlaşmasının, ortak paydalarda bulunmasının imkan ve ihtimali bulunmamaktadır…

Hükümetin son bulma nedeni bunlardan birisi olarak gösterilebilir!

Çünkü bunlar ayrıca Türkiye’den para akışının başlamasıyla da yakından ilgilidir…

Bir de bu akış sağlanmadan burada hayatın normale dönmeyeceği gerçeği olduğu müddetçe bu hükümetin yaşama şansı da her geçen gün azalmakta ve geriye sayım hızlanmaktadır!

MERAKLI KÖŞE?

Şölen var foto yok!

YDP’de iki gün önce rozet takma şöleni vardı…

Tam 353 kişi yapılan törenle YDP rozeti taktı ve resmen partili oldu!

Ama barıda bazı eksiklikler de gözden kaçmadı…

Bir partiye 353 kişi katılacak ve adına şölen denilecek!

Ama ortada tek bir fotoğraf olmayacak…

Acaba bu bir parti stratejisi miydi?

Rozet takılanlar deşifre olmasın hükümetle başları derde girmesin diye!

Basın özgürlüğü kimin umurunda?

Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü açıkladı…

Basın özgürlüğü konusunda Türkiye 157’nci sıradaymış!

Buna pek şaşırmadık zaten yaşananlar ortada…

Peki ya bizde?

KKTC’de durum daha iyi ama yeterli değil…

Güney Kıbrıs bu konuda 28’nci sırada ama biz 74’ncü sıraya girmişiz!

Türkiye’ye göre iyi ama Güney Kıbrıs’a göre kötü bir sıra bu…

Anlaşılan haber sadece ‘haber’ olarak kalacak ve unutulup gidecek!

Aksine bunun üstüne gidilmeli KKTC’de basının daha özgür olması için bir şeyler yapılmalı…

Yerli mimar niye yok?

KKTC’de faaliyet gösteren yerli mimarlar Cumhurbaşkanı Akıncı’ya bayağı tepkili…

Hani şu Saray ile hükümet arasında da tartışma konusu olan Lefkoşa’ya yapılması düşünülen park var ya!

Bu önemli projede yerli mimarların olmayacak olması haliyle mimarlar tarafından tepki ile karşılanıyor…

Bundan en çok da nasibi Akıncı alıyor!

MESAJ KUTUSU

Sayın İsmail ARTER, son bir haftadır Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağımsız olarak katılmanız yönünde bazı teklifler aldığınız yönünde mesajlar almaya başladık. Eğer gönlünüzde böyle bir şey yatıyorsa şimdiden kolları sıvamakta yarar görüyoruz…

Sayın Kemal ATAMAN, Koop-Bank’ta bir terfi süreci daha geride kalırken her zaman olduğu gibi siyasi baskılar bir kez daha kendini göstermiş ve sonuçta süreci başarıyla atlatmışsınız diye duyduk. Büyük geçmiş olsun ne yazık ki ülkenin gerçekleri böyle değil mi?

Sayın Filiz BESİM, Lefkoşa’da nöbetçi eczane sayısının yeterli olmadığı yönünde yoğun şikayet mesajları gelmeye başladı. Gecenin bir yarısı uzayan kuyruklar vatandaşı çileden çıkarıyormuş konuya hassasiyet göstermeniz bekleniyor…

Sayın Necdet OSAM, YÖDAK’ın yeni yasa çalışmalarında hükümet tarafından görevlendirdiğiniz konuşulmaya başlandı. Ne kadar etik bir durum bilemeyiz ama bu konuda üzerinizde büyük bir sorumluluk yüklendiğinin farkında mısınız?

Sayın Ersin TATAR, muhalefette ne güzel aylardır esip gürlerken pek yakında artık iktidar olmanız konuşulacak ve özellikle bakanlık dağılımlarında başınız çok ağrıyacağa benzer. Süreci kazasız belasız atlatırsanız artık ne ala!

Sayın Ahmet HAVUTÇU, hem içeriden hem de dışarıdan yeni hükümet modelinde Maliye Bakanı olacağınız yönünde ciddi kaynaklardan haberler almaya başladık. Organik tarım çalışmalarına yine ara vereceksiniz desenize…

Sayın Hasan TAÇOY, bazı parti kurmaylarının yeni bir MYK toplantısı için bir takım gerekçelerle toplantı yapmak istemedikleri ve bunun için de bir üyeyi gösterdikleri yönünde yorumlar yapılmaya başladı. İkinci adam olarak zorlu bir süreç sizi bekliyor artık!

Sayın Kutlu EVREN, yeni hükümet modelinde bir kez daha bakan olabilmek için Lefkoşa’ya daha fazla gelmeye başladığınız bu arada partide etkili bazı iş insanlarıyla dirsek temasını yoğunlaştırdığınız gözleniyormuş, hadi bakalım artık hayırlısı…

Sayın Nidai MESUTOĞLU, yeni eğitim yılında Lefkoşa’da çok önemli bir özel eğitim kurumunun başına geçmek için el sıkıştığınızı duyduk hayırlı uğurlu olsun. Sizin için özel sektör ruhu da iyi bir deniyim olacak değil mi?

Sayın Mustafa AKINCI, Lefkoşa’daki park projesinde ön planda bulunmanız belli ki CTP ile aranızı açacağa benziyor. Bunun Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de olumsuz yansıyabilir onun için dengeleri koruyun deriz…