Toplumun önemsemediğini siyasette ,siyasettiçilerde önemsemez.Ancak Siyasetçi önemsemeye başladığındada sorunlar çözüm yoluna gider.Yoksa olduğu yerde kalır.

Acı ama gerçek .Henüz küresel ısınmanın ne demek olduğunu.Bireysel olarakda bunu engellemek için neleri yapabileceğimizi bilmiyoruz.

Yere çöp atanı dahi uyarma cesaretini birçoğumuz kendimizde göremiyoruz.

E hadi ben ne yapabilir ki diyenleri duyar gibiyim.’’Polise gitsem bir dert belediyeye şikayet etsem kimse ilgilenmeyecek …..

Peki bütün bunlar doğruda canım kardeşim zaten sende zamanı geldiğinde önemsemediğin için böyle…

Dağlarımızın yapısını bozan Taşocakları izinlerini kontrolsuz bir şekilde verenleri deşifre ediyor ama önemsemiyoruz.

Havayıkirletmeye devam eden santralleri biliyor bunları düzeltmesi gerekenleri duyuyor .Önemsemiyoruz.

Seçim zamanları milattır önemsediğimizi gösterme zamanlarıdır ama yapmıyoruz.

Peki hangimiz yollarımız çöpten geçilmiyor ,içtiğimiz suyun tahlil sonuçlarını bilmiyoruz marketten aldığımız GDO’ lu ürünleri ,pestisitli meyve sebzeyi kontrol edip denetlemesi gerekenleri biliyor ve zamanı geldiğinde bunu seçim kriterlerimiz içine koyabiliyoruz.

Henüz ‘’ Kızımıişe almadı onun için kendisine oy vermeyeceğim’’diyen gibi bunu yüksek sesle seslendiren hiçbir seçmene rastlamış değilim.

Bunun içinde acı ama öleceğiz.Evet bu yüzden olduğunu farkına varmadan öleceğiz.

Bizde henüz toplum tarafından çevreyi gerçek anlamda önemseyen bir duyarlılık yok.Gerek çevre örgütleri gerekse bu konuda duyarlı sivil toplum örgütlerinin tüm uyarılarına rağmen toplum olarak çevre ve çevreye gereken önem verilmediğinden dolayı ortaya çıkan sorunlar günden güne dahada artmakta İnsanımız ise adına kader dedikleri kanser illeti ile yada başka bir sağlık nedeni ile mücadele ederken kırılıp gitmektedir.

Geçtiğimiz günlerde Ülkemizde genetiği değiştirilmiş GDO’lu ürünler hakkında hiçbir denetimin söz konusu olmadığını Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Naile Soyel çok açık bir şekilde bir kez daha vurguladı.

Bugüne kadar vurgulayan temiz ve yeşil bir dünyada yaşamaktan başka bir beklentisi olmayan ve eğer para kazanmaksa onunda ancak bu yolla olabileceğini bilen bir avuç çevreci gibi…

GDO lu ürünler tüketiyoruz ve ne merkezde nede yerelde devlet ne yazık ki bunları kontrol edemiyor.

Bu ürünlerin içinde , balık yeminden maymun genine, ne ararsanız var!”diyor sayın Soyel.

Balık yemini alıp fasulyenin içine , maymun genini alıp başka ürünlerin içine ekliyorlar diyor.

Maymun gibi olmuşuz ,Balığa dönmüşüz fark edemiyoruz.

Çevre konusunda bir başka gerçek daha günümüz dünyasının tamamiyle ne olursa olsun daha fazla para kazanma üzerine kurulduğu ve şirketlerin önceliğinin insan oğlunun sağlığından çok para olduğunu göremiyor olmamızdır.

İşte size bir gerçek daha …

Ünlü İngiliz aşçı Jamie Oliver, tüketim kültürünün en büyük simgelerinden biri olan McDonald’s'a karşı açtığı davayıkazandı.

Oliver'ın kazandığı davayla, McDonald’s hamburgerlerinin içindeki "et"in, hayvansal yağ hamuru ve amonyaktan oluştuğu kanıtlamış oldu.


Ünlü İngiliz aşçı Jamie Oliver, McDonald’s hamburgerlerinin içindeki "et"in, hayvansal yağ hamuru ve amonyaktan oluştuğu defalarca açıklamıştı.

Ama duyan olmamıştı.Yada yeterince önemseyen.İşte şimdi buda bir gerçek olarak karşımızda.

Boş verin nasıl olsa öleceğiz mi diyorsunuz.Benden sonra tufan mı diyorsunuz.O zaman söylenecek çok fazla bir

şey yok ne bulursak yemeye içmeye devam…