KTSÇHB’nin yıllardır kamu hekimlerinin yasalara aykırı olarak özel hastane ve kliniklerinde çalışmalarına karşı hukuk mücadelesi verdiğini hatırlatan Gardiyanoğlu, sosyal devlet olma anlayışının bir gereği olarak, kamu hastanelerinden hizmet alması gereken vatandaşların, bekledikleri hizmeti doktorların yasadışı ve Sağlık Bakanlığı’nın her türlü denetimlerinden muaf açtıkları özel kliniklerinden geçmeden alamadığı görüşünü ifade etti. Gardiyanoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, dar gelirli vatandaşı daha da yoksulluğa ve çaresizliğe düşüren bu durumun, her türlü yasa dışılığa, Anayasa Mahkemesi kararına ve hatta Yargıtay’ın Mandamus emrine rağmen sürdüğünü belirtti. Gardiyanoğlu, yakın zamanda Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı bir tüzükle kamu hekimlerinin özel klinikleri ve kamu hekimlerinin talepleri doğrultusunda, özel hastanelerin istenilen birimlerinin “kamusal alanlar” olarak tanımlanarak, Mandamus emri, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın da tüm hukuki uyarılarına rağmen, by-pass edilmeye çalışıldığını kaydetti. Son meclis toplantılarının birinde hükümet partileri ve CTP milletvekillerinin birlikte kullandığı oylarla, seçim arifesinde, Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nda bir değişiklik yapıldığını belirten Gardiyanoğlu, Cumhurbaşkanı’na onay için gönderilen bu değişiklik maddesine göre, kamu hekimlerinden herhangi birisinin, mevcut yasaya göre “ikinci bir iş yaptığı saptanırsa, tıpkı diğer kamu çalışanlarında uygulandığı gibi, kamudaki görevlerine son verilmesi” gerekirken, bu süreç değiştirilerek “7 kez aynı suçun işlenmesi durumunda kamudaki görevlerine son verilmesi” düzenlemesi yapıldığını bildirdi. Gardiyanoğlu, bu düzenlemenin, söylenenin aksine dolaylı olarak kamu hekimlerinin ikinci işlerine adeta devlet teşvikiyle devam etmelerini sağlayacağını savundu. Gardiyanoğlu, CTP’yi de iktidarla ele ele vererek halkın değil zümresel çıkarların peşinde olmakla suçladı ve bunu “halkın aklı ile oynama gayreti” olarak niteledi. “AĞIR DARBE” Gardiyanoğlu şöyle devam etti: “Akla mantığa sığmayan bu son yasal düzenlemeyle tüm partilerin programlarına aldıkları ve halkımıza söz verdikleri, başta Genel Sağlık Sigortası olmak üzere, Meclis’ten aynı anda geçirilmesi öngörülen sağlıkla ilgili 5 maddenin omurgasına ağır bir darbe vurulmuştur. Biz öyle anlıyoruz ki hem bugünkü hükümetteki partiler hem de ana muhalefet partisi sağlıkta halktan yana bir dönüşümün değil de kamu hekimlerinden yana, kamusal kaynakların kendi yararlarına kullandığı bir sistemin devamının teminatı olacaklardır. Bir taraftan ikinci işe karşı olduğunu vurgulayıp diğer taraftan hukuksal mücadele sonucu yolun sonuna yaklaşıldığı bir anda, üstelik de seçim kargaşasında, adeta yangından mal kaçırırcasına, ikinci işe yasal dayanaklar hazırlayanların gerçek niyetlerini kamuoyunun takdirine sunuyoruz.”