Milletin vekili Serhat Akpınar öyle bir bomba patlattı ki ortalık fena halde karıştı…

Hem de meclis kürsüsünden aynen şunları söyledi;

“Meyhanelere harcayacağınız paraları çocuklarınıza harcayın…”

İki gündür bu sözlere yoğun tepkiler yağıyor!

Özellikle de meyhane sahipleri…

Restorancılar da öyle!

Bu ülke bir salgın dönemi yaşayıp uzun süre kapandı…

Sonra döviz patladı, ardından deprem faciası!

Milletin bir vekili yaşanan bu süreçte meyhanecileri karşısına alınca haliyle beklediğinden çok daha büyük bir tepkiyle karşı karşıya kaldı…

Eminiz ki kendisi bile böyle bir tepki yağmurunu beklemiyordu!

Sahi Akpınar neden böyle bir açıklama yapmağa gerek duşmuş olabilir ki…

Bunun iki sebebi olabilir!

Birincisi gerçekten ailelerin ekonomik durumunu düşündüğü için…

Eğer öyleyse bunun adına gaf denir!

Başka doğru kelimeler bulsaydı hele de meyhane kelimesini kullanmasaydı, bu ne haber olacak ne de bu kadar tepki toplayacaktı…

Onunu için kelimeleri doğru seçmediği için hadi gaf yaptı diyelim!

Ama yine de yapmaması gerekirdi…

Umarız insanların özel hayatlarına girdiği için özür dileme büyüklüğünü de göstermesini bilir!

Ancak başka bir seçenek daha yok değil…

Biraz kızacak ama!

Hani mübarek bir ayı idrak ediyoruz ya…

Şu sıkı muhafazakarlık meselesi!

Bu gerekçe ile dini bir mesaj vermiş olabilir mi?

Alkol almayın, paraları çocuklara harcayın diyerek birilerinin gözüne girmiş olabilir mi?

Aslında öyle bir yapısı da yok…

Ama yine de siyasetin kötü gelenekleri ona da bulaşmış olabilir diye de düşünmeden geçemiyoruz!

Eğer öyleyse de biz bunun adına ‘yalakalık’ diyoruz…

Kimden ne medet umuyorsa artık onu da bilemiyoruz!

Adı üstünde hepsi de bu ülke insanlarının koltuğa oturttuğu milletin vekilleri, kürsüdeki sözcüleridir…

Hiç kimse onları kürsüye çıkıp da insanlara nasihat etsinler diye meclise göndermiyor!

Yok insanların özel hayatlarına dokunmak hoşlarına gidiyorsa da önce hepsi de aynanın karşısına geçip bir durum değerlendirmesi yapsınlar…

Asıl görevleri vatandaşın refah düzeyini yukarılara taşımaktır!

Olumsuz ekonomik şartlar nedeniyle gençler bir kez daha göç yollarına düşmüşlerdir…

Fırsatını bulan bu ülkeden kaçmaktadır!

Ekmeklerini burada bulamayanlar yabancı ülkelerde aramaktadır…

Sizin işiniz gücünüz bu ülkenin gençlerini yine bu ülkede tutmak olmalıdır!

Bırakın nasihatları analar, babalar ve aile büyükleri versin…

Ankara Kulisleri…

Masada ittifak içinde ittifak…

Saadet-Gelecek-DEVA arasında "ittifak içinde ittifak" görüşmeleri sürüyor. Karamollaoğlu'nun DEVA ve Gelecek Partisi ile birlikte ittifak içinde ittifak kurma söyleminde formül bulundu. İttifak içi üçlü ittifakın potansiyelinin yüzde 12'ye kadar çıktığı ifade ediliyor. Formüle göre CHP İYİ Parti ve Demokrat Parti ile aynı ittifak kanadında girecekler.

Independent Türkçe'den Nihat Arpacık Millet İttifakı'ndaki liste çalışmaları ve 'ittifak içinde ittifak'ları masaya yatırdı.

ÜÇ PARTI MİLLETVEKİLİ ADAYLARINI TEK LİSTEDE GÖSTERECEK

Eğer bir mutabakat oluşursa bu üç parti milletvekili adaylarını tek listede gösterecek ve seçmenden bu şekilde oy isteyecek.

GÖRÜŞMELER SON DÖRTLÜKTE

Bu görüşmelerin önümüzdeki günlerde nihayete ereceği konuşuluyor ancak tam anlamıyla bir uzlaşma sağlanmış değil. Genel Başkan Yardımcıları düzeyinde yapılan görüşmeler devam ediyor.

Saadet Partisi, ittifak içi ittifakın kendi logosu altında yapılması gerektiğini masaya sürdü. Bunun gerekçesi olarak Saadet Partisi'nin 180 bin sandığa temsilci verebilecek olması.

Sandık kurulları en büyük 5 partinin müşahitleriyle kurulabiliyor. Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) seçimlere Yeşil Sol Gelecek Partisi çatısı altında katılacak. Bu durumda HDP bu denklemden çıkarıyor ve Saadet Partisi dahil oluyor. Sandık başlarında itirazların oy çokluğuyla alınacağı hesap edilirse bu durum Millet İttifakı lehine bir avantaj olarak görülüyor.

Gelecek Partisi bu formüle sıcak yaklaşıyor. Davutoğlu cephesi, Saadet Partisi'nin teşkilat gücüyle birlikte büyük bir sinerji ortaya çıkarabileceği görüşünde.

Memleket Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, iktidara yakınlığıyla bilinen Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi'ye verdiği röportajda gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.

Gültekin Uysal, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan gibi siyasetçilere gösterilen saygının "CHP'nin öz çocuğu" olmasına rağmen kendisine gösterilmediğini söyleyen İnce, adaylıktan çekilme iddialarıyla ilgili ise "Neden çekileyim siz adayınıza güvenmiyor musunuz?" dedi.

İnce, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun olası ziyaretiyle ilgili ise "Bekliyorum. Buyursun" ifadelerini kullandı.

Röportajın ilgili bölümü şöyle:

"- Çekilmeniz yönünde çağrılar var. Çekilecek misiniz?

Solun 1994’teki yerel seçimlerinden bir travması var. İstanbul seçimlerinde Zülfü Livaneli ve İlhan Kesici birbirine yakın oylar aldılar. Erdoğan aradan sıyrıldı, yüzde 25 oyla seçimi kazandı. Ama o yerel seçimdi, bu genel seçim. O futbol maçıydı, bu basket maçı. Birbirine karıştırmamak lazım. Bu bir.

İkincisi ise diyorlar ki Millet İttifakı yüzde 60 alıyor. Bana da yüzde 2-3 veriyorlar. Madem yüzde 60’sınız ben olursam o zaman yüzde 58’le alın.

Üçüncüsü ise Gültekin Uysal’a Temel Karamollaoğlu’na gösterdikleri ilgiyi Davutoğlu’na, Babacan’a gösterdikleri saygıyı CHP’nin çocuğu olan bana göstermiyorlar.

Ben bu iktidardan memnun değilim ama sizden de memnun değilim. Kardeşim ben siyaset yapmak istiyorum. Peki neden çekileyim siz adayınıza güvenmiyor musunuz? Demokratik bir hak değil mi?

MESAJ KUTUSU

Sayın Hasan TAÇOY, bu ülkede hangi üniversite patronları çalışanların yatırımlarını gerçek ücretten değil de asgari ücret üzerinden yatırmakta hatta bir çoğu bunu gecikmeli yapmaktadır. Yakında size kalın bir dosya göndereceğiz top tamamen kucağınızda olacaktır…

Sayın Serhat AKPINAR, vatandaşa yaptığınız çağrılar doğal olarak yoğun tepki ile karşılandı. Çok gecikmeden küçük de olsa topluma bir özür borcunuz ve umarız yerine getirirsiniz artık değil mi?

Sayın Filiz BESİM, Sayıştay raporlarına da geçen salgın dönemi karantina merkezlerinin nasıl seçildiği, hangisine ne kadar para ödendiği konusunda kesinlikle önemli ipuçlarına yaklaşmış durumdasınız. Biraz daha derinlemesine karıştırırsanız önemli bulgulara rastlayabilirsiniz…

Sayın Erdal ÖZCENK, maddi olumsuzluklar nedeniyle önümüzdeki aylarda maaş kesintisi kararını masaya yatırdığınız ve bu konuda bir proje üretmeye başladığınızı duyduk. Bu kararı öncelikle sendikalarla paylaşırsanız hükümetin yaptığı hataya düşmemiş olursunuz, haberiniz olsun istedik…

Sayın Devrim BARÇIN, Jet krizi dosyasını sonsuza dek unutun deriz, zira o dosyanın perde gerisinde öyle birisi var ki duysanız dudaklarınız uçuklar. Bazı devlet sırları 50 seneden önce açıklanmaz haberiniz olsun istedik!

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, meclis konuşmanızda maskaralık benzetmesi yapmanız iktidar vekil ve bakanlarını çileden çıkarmaya yetmiş. Yüce mecliste biraz daha kullandığınız kelimelere dikkat etmeniz gerektiği yönünde mesajlarınız geliyor…

Sayın Murat GEZİCİ, Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birisini yapacak ve siz hala tek bir seçim anket çalışması bile yapmadınız. Kamuoyuna bu konuda bir borcunuz var en azından bazı partilere özel yaptığınız kamuoyu yoklamalarını dışarı sızdırabilirsiniz…

Sayın Ziya ÖZTÜRKLER, Mecliste yapılan düzeysiz konuşmalara karşı sakin ve düzeyli cevaplar vermeniz hem meclis içerisinde, hem de siyasilere bakış açısı değişen vatandaşlar arasında takdirle karşılanıyor. Umarız diğer vekiller de sizleri takip eder ve Yüce Meclisin kahvehane görüntüsü artık değişir.

Sayın Süleyman ULUÇAY, Surlariçi bölgesinde yaşayan vatandaş son günlerde kaldırım işgallerinin bir hayli arttığı yönünde şikayetlerde bulunmaya başladılar. Zabıta arkadaşları uyarmanızı isteyen mesajlar gönderiyorlar…

Sayın Salih CANSEÇ, sosyal medyada son paylaşımlarınızda sürekli arkadan hançerlenmekten şikayetçi olmanız dikkatlerden kaçmıyor olsa gerek ki yakınlarınız isimler üzerinde bahisler yapmaya başladılar. Hayırdır operasyon başlıyor mu yoksa!