Politis ve diğer gazeteler, 1 Temmuz tarihinde gece yarısını biraz geçe Taşkent bölgesine düşen S-200 füzesine ilişkin haberlere manşet ve iç sayfalarından geniş yer verirken, füzenin Güney Kıbrıs’ın anlaşmalı olduğu hava savunma sistemlerini nasıl geçtiği sorusunu gündeme getirdiler. Politis gazetesi: “Rusya’dan Kör Füze Konusunda Cevaplar – Suriye’nin Eskimiş S-200 Füzesi Nasıl Beşparmaklara Çarptı? – Kıbrıs Füze Savunma Sistemlerine Sahip – Protokol Var – Sakin Olun Sadece Bir S-200” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından geniş yer verdiği haberinde, KKTC’ye füze düştüğü haberinin duyulduğu ilk andan itibaren Rum Yönetimi’nin harekete geçtiğini, Rusya üretimi olan ve zamanında Suriye’ye satılan S-200 füzelerinden birinin nasıl olup da Kıbrıs’a kadar ulaşarak patladığının aydınlatılmaya çalışıldığını yazdı. Gazete, Rum Savunma ve Dışişleri bakanlıklarının başta Rusya olmak üzere İsrail, ABD, İngiltere ve bölgede faaliyet gösteren diğer ülkelerle sürekli temas halinde olduğunu, şu ana kadar ise herhangi net bir izahat olmadığını belirtirken, Suriye hükümetiyle ise, şu an için gerek görülmemesi sebebiyle, herhangi bir temas girişiminde bulunulmadığını vurguladı. Habere göre Rum Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu konuya ilişkin açıklamasında yaşanan olayı “talihsiz ve münferit bir olay” şeklinde değerlendirirken “Kıbrıs’ın savaş hattında olmaması sebebiyle endişe edecek bir durum olmadığını” öne sürdü. Pazartesi füzenin patlama anından itibaren KKTC’de yaşananlara da değinen gazete, Türkiye’den uzmanların füzenin parçalarının düştüğü yerlerde kimyasal analizler gerçekleştirerek tehlikeye yer olmadığını açıkladıklarını, dün de Rus uzmanlardan oluşan bir heyetin füze kalıntıları üzerinde inceleme gerçekleştirdiklerini belirtti. Gazete, Kıbrıs’ın şansız bir şekilde Suriye’deki savaşın sonuçlarından birini yaşamış olduğunu ancak bugüne kadar S-200 füzelerinin doğrudan Kıbrıs’ı hedef almadığını da öne sürdü. Fileleftheros gazetesi ise: “Kıbrıs Dolaylı Yoldan Kurban – Kontrolsüz S-200 Hava Trafiğinin Yoğun Olduğu Bir Dönemde Lefkoşa FIR’ında Uçuyordu – S-200 Dikelya Üsleri Üzerinden Geçti – Füze Savunma Sistemi” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından geniş yer verdiği haberinde, KKTC’ye S-200 füzesi parçalarının düşmesi olayının münferit bir durum olmasına karşın büyük tehlike arz ettiğini, şans eseri trajedi yaşanmadan atlatıldığını yazdı. Söz konusu füzenin Suriye’ye yönelik İsrail hava harekatı sebebiyle ateşlendiğini ve hedefini şaşırmış gibi görünen füzenin imha sistemi olmasına karşın, bilinmeyen bir nedenden ötürü imha edilmeyerek, menzilini tamamlaması sonrasında havada patladığını belirten gazete, Rum hükümetinin konuya ilişkin ilgili tüm ülkelerle temaslarını sürdürdüğünü ancak şu an için herhangi bir sonuç elde edilemediğini aktardı. Füzenin düşüşü sırasında bölgede birçok ülkenin sivil uçaklarının olduğunu belirten gazete, söz konusu füzenin Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO), İngiliz Üsleri radarları ve Türk askeri tarafından da fark edilmemiş olmasının endişe yarattığını vurguladı. Gazete, İngiliz Üslerinin, Trodos Dağı’ndaki radar sisteminin S-200 füzesini tespit edip etmediğini de bilinmediğini, Üslerden bu konuda henüz bir açıklama gelmediğini belirtirken füzenin fırlatıldığı merkez ve olası rotası göz önüne alındığında Dikelya Üssü üzerinden geçmiş olması gerektiğini savundu. Füzenin sivil bir uçağa çarpmamasının da büyük bir şans olduğunu, menzilini tamamlayıp düşüşe geçtiği sırada en az beş Türk yolcu uçağının yüksek irtifada uçuşta ve en az ikisinin ise Ercan Havaalanına yönelik alçalma ve kalkış pozisyonlarında bulunduğunu öne süren gazete, Güney Kıbrıs’taki hava savunma sistemlerinin ise söz konusu füzeyi tespit edebilecek düzeyde olmalarına karşın, sadece savaş durumlarında hazır konuma getirildiklerini, bu sebeple de hazır konumda bulunmadıklarını belirtti. Alithia gazetesi ise konuya ilişkin haberini: “Büyük Bir Trajediden Şans Eseri Kurtulduk – Kıbrıs’a Bir Buçuk Dakikada Vardı – Füzeyi Neden Tespit Edemedik – Tüm Bilgiler Değerlendiriliyor” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından çok geniş şekilde yansıttı. Gazete, Suriye’deki savaş sebebiyle ateşlendiği düşünülen S-200 füzesinin Beşparmaklara düşmesi sonrasında şans eseri trajedi yaşanmadığını, bu durumun Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türklere, adada kalıcı çözümün ne kadar önemli olduğunu hatırlattığını yazdı. Füzenin yerde 40-50 metre yüksekteyken patlamış olmasından ötürü parçalarının birçok bölgeye dağıldığını belirten gazete, füzenin Kıbrıs’a ulaşmasının sebeplerinin, İsrail’in füzenin yönüne şaşırtacak elektronik müdahalelerde bulunması ve hedefi vuramaması sonrasında 30 saniye içerisinde kendisini yok etmesi gereken füzenin eski olması sebebiyle yoluna devam etmesi olabileceğini iddia etti. Gazete, S-200’lerin menzilinin yaklaşık 240 kilometre olduğunu belirtirken füzenin Güney Kıbrıs’ın hava savunma sistemlerince neden tespit edilemediğinin ise en büyük soru işaretini oluşturduğunu yazdı. Güney Kıbrıs’ın füze savunma sistemlerinin bir savaş durumda aktif olduğunu, barış durumunda ise aktif olmadıklarını aktaran gazete, Güney Kıbrıs’taki radarların füzeyi tespit etmesine karşın bu sebepten ötürü imha etmediğini, bu uygulamanın uluslararası bir uygulama olduğunu aktardı. Gazete, Türkiye’nin de bu sebepten ötürü füzeyi imha etmediği iddiasında bulundu. Güney Kıbrıs’ın savunma sistemlerinin barış döneminde aktif olmasının birkaç dakika aldığını, füzenin ise bir buçuk dakika içerisinde Kıbrıs’a vardığını öne süren gazete, savunma sistemlerinin aktif konumda bulunması için geçerli bir sebep bulunmadığı için aktif olmadıklarının altını çizdi. Gazete, Güney Kıbrıs’ın “Buk” ve “Tor M1” savunma füzelerine sahip olduğunu vurguladı. Füzenin herhangi bir yerleşim yerine düşmemesinin ve sivil uçuşların yoğun olmadığı bir saatte olayın gerçekleşmesinin büyük şans olduğunu belirtirken, füzenin iki sivil uçağın yakınından geçtiği iddiasında da bulundu. Haravgi gazetesi ise konuya ilişkin haberlerini şu başlıklarla yansıttı: “S-200 Füzesi ‘Avlumuza’ Düştü – Şans Eseri Kurban Vermedik – S-200 Füzesi Patlaması – Girne ve Mağusa’daki Üç Köyden Beş Parça Toplandı – Akıncı: Barış İstiyoruz – Türkiye’den Teknik Komite Gidiyor – Kıbrıs Cumhuriyeti Yardım Önerdi”.