Lapta Belediyesi’nde yönetim faciasını geçmişte çok duymuştuk ama…

Sonuçta onların hepsi de birer söylentiden ibaretti!

Çok yazıldı çizildi ama…

Elde ne bir rakam vardı ne de belge!

Geçenlerde yeni başkan Mustafa Aktuğ açıkladı…

Kim bilir belki de hiç açıklamayacaktı!

Ama belli ki artık işin içinden çıkamaz hale gelmişti…

Aslında bu bir battık bittik mesajıydı kamuoyuna!

Zira borç miktarı beklenenin çok üzerindeydi…

Korkunç boyutta!

Eski yönetim borçlanmış yeni yönetim bunu ödeyecekti…

Tabi ki ödeyebilirse!

Burada kimseyi yargısız infaz etmek istemeyiz ama…

Mustafa Altuğ diyor ki;

“Seçimden önce 25 Mayıs 2018’de resmi yazı ile bilgi edinme yasası kapsamında dönemin başkanı Sayın Fuat Namsoy’dan Belediyenin borç durumu hakkında bilgi talep etmiştik. Almış olduğumuz cevap belediyenin borç yükünün sadece 1,113,552.20 TL olduğu yönündeydi…”

Yani bir büyük belediye için de çok büyük bir rakam sayılmaz bu rakam doğrusu…

Ama gelin görün ki Fuat Namsoy’un açıkladığı borç miktarı doğru çıkmadı!

Yeni başkan bor miktarının 22 Milyon TL’ye yakın olduğunu açıkladı hem de kalem kalem…

Ama gayet de efendice!

Geçmiş yönetimi suçlamadan…

Başka birisi olsa doğrusu bu kadar kibar olamayabilirdi!

Mustafa Altuğ’un açıklamasından sonra hep neyi bekledik biliyor musunuz?

Fuat Namsoy’un açıklamasını!

Sonuçta dolaylı olarak bu açıklamada Namsoy dönemi sorumlu tutulmuştur…

Namsoy da karşı bir açıklama yapmadığına göre borç miktarını doğruluyor demektir!

Bunun başka bir izah tarzı olabilir mi?

Varsa da açıklasın birisi…

Peki Fuat Namsoy ne yaptı biliyor musunuz?

Avukatına bir yazı yazdırıp belediyeye gönderdi…

Tazminatının kendisine ödenmesini istedi…

Peki ödenmezse ne olacak?

Tabi ki konuyu mahkemelere taşıyacak…

Bu en doğal hakkıdır da!

Peki ya 22 milyonluk borç batağındaki Lapta Belediyesi’nin bu konuda hakkı hukuku yok mu?

Kanunen de Fuat Namsoy’un tahmini 400 Bin TL olan tazminat alacağı da elbette er ya da geç ödenecek…

Ama 22 milyonluk borcun hesabı da sorulacak mı?

Kesinlikle sorulmalı!

Hem artık bu iş Lapta Belediyesi’nin davası olmaktan çoktan çıkmış, tüm kamuoyunun davası haline dönüşmüştür…

Savcılık ve Sayıştay da dahildir bunlara!

Nasıl olmuşta Fuat Namsoy belediyeyi bu kadar büyük bir borcun altına sokmuştur…

Dahası, şimdiye kadar kendinden niçin zamanında bu konuda bir hesap sorulmamıştır!

Tamam belediye başkanlarını bölgenin halkı seçer ama belediyenin içine etsin diye değil ki…

Hem başka şeyler kulağımıza geliyor belediyenin eski yönetim dönemindeki bazı aksaklıklar konusunda…

Mesela bazı ihalelerden söz ediliyor!

İhaleye çıkılmayan ihalelerden…

Hatta belediyenin muhasebesine işlenmeyen bir takım ihalelerden!

İhalesiz iş alanlar geçen dönem paralarını alamadıkları için şimdi yeni yönetimden bunu talep ediyormuş…

Ama ortada kayıt kuyut filan da yok!

Kayıt yoksa ödeme niye yapılsın ki…

Eğer bir takım işler perde gerisinde gerçekleştirildiyse ve birilerine sırf rant kazandırılsın diye ihalesiz işler yapıldıysa onu bu yeni yönetimden isteme hakkını kendilerinde nasıl buluyorlar ki!

Lapta Belediyesi’nin bu kendini aşan borcu ödenir mi bilemeyiz, zaten bizim uzmanlık alanımız da bu değil…

Demek istediğimiz Lapta Belediye de dahil bir çok belediyenin şimdiye kadar keyfi ve bir takım çıkarlar için yönetildiğidir!

Ve ne acıdır ki belediler konusunda sorumlu olan makamlar zamanında gerekli denetimleri yapmadıkları için sorunlar soru olmaktan çıkmış, kaosa dönüşmüştür…

Bunun bedeli de ne yazıktır ki yanlış yapanlardan sorulmazsa, bir takım bedeller ödetilmezse bu yük bölge insanının boynunda asılı kalacaktır!

Sonuçta;

Lapta Eski Belediye Başkanı Fuat Namsoy şimdi tazminatını istemektedir…

Ödenir ya da ödenmez!

Ama bir gerçek vardır ki öncelikle perde gerisinde ne yaşandıysa tüm detaylarıyla ortaya dökülmeli, borcun hesabı sorulmalıdır…

Tazminat konusu da bir süreliğine askıya alınırsa Sayın Namsoy açlıktan ölmez ya!

Sadece Merak İşte?

Ucuz satmak yasak mı?

Ayşen Buba açıkladı…

Marketlerinde sattıkları Hediyem Su’yu piyasa değerinin altında verdikleri için ilgili şirket kendilerine ambargo başlatmış…

Bundan onlara su satmayacaklarmış!

Böylesi de ilk defe görülüyor doğrusu…

Sen malını toptan veriyorsun!

Marketlerin kaça sattığından sana ne ki?

Vatandaşın üç kuruş ucuz almasından neden bu kadar rahatsız oluyorlar ki!

BM kamptan çıkmazsa ne olur?

Dışişleri Bakanı Kudret Özersay çok iddialı açıklamalar yapmaya başladı…

Şehir merkezlerindeki askeri birlikler üzerine!

Örneğin Mağusa’daki BM Barış Gücü kampı…

Belli ki bu konuda şimdiye kadar bir talepte bulunulmadı!

Ama şunu da düşünmek gerek…

Bu işin gerçek prosedürü nedir?

BM bu talebi kabul etmezse o zaman ne yapacağız!

B planını da hazırladınız mı?

Eğitimde ikinci iş ne oldu?

Eğitimde yaşanana sorunlar bir yana…

Bir şekilde biraz geç olsa da sorunlar muhakkak çözülecek ama!

Peki ya devlet okullarındaki öğretmenlerin ikinci iş konularına da bakanlık yetkilileri el atacak cesaretleri kendilerinde bulacaklar mı?

Sonuçta yasalar bu konuda belli!

Devlette çalışan öğretmenlerin ikinci iş yaptıklarını yoksa bu yönetim de mi kendince yasal buluyor?

8 Bin tükürük örneği ne olacak?

Birileri ortaya çıktı kadınların sağlık haritasını ortaya çıkarma gerekçesiyle ülke genelinde bir çalışma başlattı…

Bu konuda bir de anket çalışması yapılıyor!

Çok daha önemlisi isteyenler tükürük örneği verebilecekmiş…

Alınan örnekler Oxford Üniversitesi’ne gönderilecek!

Bir takım genetik çalışmalar için…

Ve sonuçlar gizli kapaklı olacak!

Bizim genetik bilgilerimizle bu kadar yakından niye ilgileniyorlar acaba dersiniz?

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa ALTUĞ, Lapta Belediye Başkanı olarak belediyenin borçlarını kamuoyuyla paylaştınız ama geçmiş dönemde yapılan ve kayıtlara geçmeyen bazı ihalesiz işleri ve işletmeleri niçin acaba açıklamaktan çekindiniz? Biraz daha cesaret lütfen!

Sayın Ayşegül BAYBARS, geçmiş dönemlerde bazı gece kulübü işletmelerine yası dışı işletme izinleri verildiğini söylediniz ama bunların hangileri olduğunu ve izinlerin kimler tarafından verildiğini söylemeyi unuttunuz mu acaba?

Sayın Mustafa AKINCI, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın Rum yönetimi ile görüşmelerinde Kıbrıs Türkünün devre dışı kalacağı yönündeki endişelerinizde yerden göğe kadar haklısınız. Zaten Rumlar da zaten yollardır böyle bir statünün peşinde koşmuyorlar mı? Umarız Ankara bu konularda çok daha fazla hassas davranır…

Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa Kabristanlığı’nda ki araç soygunları artık burada tamamen bir güvenlik sorunu olduğu gerçeğini de ortaya koymuş oluyor. Özellikle cenaze vakitlerinde özel güvenlik tedbiri almanız kaçınılmaz oldu değil mi? Bu arada belediyenin zabıta bölümünde ki bir takım huzursuzluklar yaşandığını biliyor muydunuz?

Sayın Fuat NAMSOY, yıllardır belediyenin tek patronu sizdiniz ama şu tazminat konusunda çok da fazla acele etmeyin deriz. Zira sizden daha önce çalışanlar da hala tazminatlarını alamamışlar onlara öncelik hakkı tanınmalıdır değil mi?

Sayın Kudret ÖZERSAY, TC Dışişleri Bakanlığı’nın Kıbrıs Türkünü atlayarak Rum yönetimi ile görüşme yapmak istemesi konusunda bir açıklamanız olacak mı? Bu konuda Cumhurbaşkanı görüşlerini açıkladı şimdi sıra sizde…

Sayın Osman KIRMIZI, canınızdan bir parça dünyalar iyisi oğlunuzu çok erken ve zamansız kaybetmenizi üzülerek öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah kimseye evlat acısını yaşatmasın!

Sayın Naciye NAMİ, 112 servisinin sorumlu hekim olarak çalışanlar ve yönetenler arasında bir takım sürtüşmeler nedeniyle çok yakında bu serviste kimsenin çalışmak istemeyeceği yönünde şikayetler geliyor. Konuya bir el atmakta yarar görüyoruz, zira huzursuzluk dizboyu!

Sayın İzzet TÜRKMEN, cezaevinde başlattığınız eylem ve grevin çok kısa bir sürede sonlandırılmasına özellikle diğer sendikalardan sitem dolu eleştiriler yapılıyor. Bakalım bugün eğer bir uzlaşma sağlanmazsa bundan sonra ki yol haritanız ne olacak?

Sayın Ahmet LATİF, şimdiye kadar bir çok belediye başkanı Eskişehir modeli için bu kente ziyaret gerçekleştirdi ve örnek almaya çalıştı ama daha şimdiye kadar hiçbirinde de icraat göremedik. Bakalım siz başarabilecek misiniz?

Sayın Hüseyin KIRAL, pek kıymetli ve sevilen insan kardeşinizin zamansız kaybını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…

Sayın Hasan GÜNGÖR, bir cenaze etkinliğine katılmak bu kadar size pahalıya patladığına göre yakınlarınız artık bu tür görevleri yapmayacağınızı konuşmaya başladı. Büyük geçmiş olsun artık demek ki her vatandaş kendi güvenlik önlemini kendi alacak desenize!

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, Türkiye okullardaki güvenlik sorununu özel polis eğitim timleri kurarak çözmeye başladı. Biliyoruz eksik kadro ile çalışıyorsunuz ama artık bizde de böyle özel ekipler kurulması için inisiyatif üstlenmeniz bekleniyor…

Sayın Mehmet ÇAKICI, psikiyatri alanında bir çalışmanız Türkiye’de ödüle layık görüymüş ve haliyle sizin de koltuklarınızın altı kabarmış diyorlar. Bu arada uyuşturucu belası konusunda burada da sorumluluk üstlenmeniz bekleniyor bilesiniz!