İç savaşa nedeniyle Sudan, Güney Sudan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Somali’nin ardından nüfusu en fazla göç eden Afrika ülkesi.

Kuzey Kıbrıs üniversitelerinde bugün yaklaşık 13.200 civarında Nijeryalı öğrenci eğitim görmekte…

Milli aylık gelirin ortalama 400 dolar yani yaklaşık 6500 Türk lirası olduğu bir coğrafyadan ve 116 üniversitenin bulunduğu (https://tr.wikipedia.org/wiki/Nijerya ) ülkelerinden binlerce kilometre uzakta, Kuzey Kıbrıs’ta öğrenci olmayı Nijeryalı öğrencilerin neden tercih ettiği acilen cevabını arayan koskocaman bir soru.

Ve böylesi bir talep de Nijeryalı yatırımcıların KKTC’de üniversite kurmak için iştahını kabartmakta.

Acilen cevaplanması gereken iki soru var;

Neden Nijeryalı yatırımcılar KKTC’de üniversite açmak istiyor ve neden Nijeryalı öğrenciler Kuzey Kıbrıs üniversitelerini tercih ediyor?

Birçoğunun Avrupa ülkelerinde mülteci hakkı elde etme hayali kurarak mı öğrenci statüsüyle KKTC’ye geldiği yoksa KKTC’de Nijerya’da elde edemeyecekleri yaşam şartlarına ulaşmayı hedefledikleri yanıtlanması gereken ciddi sorular…

Diğer bir soru ise ucuz iş gücü olarak öğrenci statüsü ile mi adaya sokuldukları.

Öğrenci getiren ajans ve simsarların umurunda olmasa da yaratmaya başladığı sosyal sorunlardan dolayı Nijerya öğrenci gerçeği tüm yönleriyle artık tartışılmalıdır!

Ayrıca ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Büyükelçiliği ve Rum İstihbarat Teşkilatı KİP’in güdümünde olduğu iddia edilen VOIS Cyprus adı altında öğrenci derneğine sahip olmaları ise Nijeryalı öğrenci olgusunun siyasi boyutu ve politik sonuçlarının da tartışılmasını gerekli kılmakta.

Misyonerlik ve ABD-Rum yönlendirmesiyle KKTC’de Hristiyan inanç mensuplarına baskı yapıldığı algısını yaratmak ve KKTC ile Kıbrıslı Türkleri uluslar arası arenada zor durumda bırakarak uluslar arası öğrenci akışını kesmek amacındaki VOIS Cyprus başkanı Emmanuel Archi’nin faaliyetlerinin, ABD’liler ile irtibatlarının güvenlik makamlarınca da bilindiği bir gerçek. Bu arada VOIS Cyprus’un KKTC ve üniversitelerini kötüleyen bir video çekerek yayınladığı da gözden kaçırılmaması gereken bir nokta.

Üstelik VOIS Cyprus’un YÖDAK Başkanlığının yönlendirmesiyle Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından resmi olarak kabul edilmesi ise ayrıca ve tüm yönleri ile tartışılmalı. KKTC Cumhurbaşkanlığı resmi web sayfasında “YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı ve VOIS Cyprus heyetini kabul eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar (16.09.2021)” başlığı yer alan haber ise özellikle ulusal güvenlik ve toplum güvenliği açısından tehdit olan yapılar ve üniversitelerin karşısında olması gereken kurumlardaki akıl tutulmasını gözler önüne sermekte.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın başını ise liyakata göre değil de ahde vefaya ! göre yapılan bazı atamaların ağrıtacağı da şimdiden su götürmez bir gerçek.

Öte yandan gün geçmiyor ki, Nijeryalı öğrencilerin adı, kamu vicdanını yaralayan adli olaylara karışmasın…

Ne yazık ki uyuşturucu, cinayet, tecavüz, hırsızlık, darp ve kavga gibi suçlar içerisinde Nijeryalı öğrencilerin oranları azımsanmayacak düzeyde.

Ve suç ile ilişkileri bugün Nijeryalı öğrencileri toplum gözünde potansiyel suçlu konumuna getirmekte!

Bu noktada görev başta Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, YÖDAK ve Üniversitelerimize düşmekte.

Öğrenci kabul ölçütleri, disiplin tüzükleri, derse devam ve katılım yönetmeliklerinin ivedilikle ve denetlenerek uygulamaya girmesi eğitimde kalitenin sağlanması yanında toplumsal ve milli bir görev olarak karşımızda durmakta.

Ve her Nijeryalı öğrenciyi potansiyel suçlu olarak görmeden, önyargılarımızın da esiri olmadan ancak Nijerya özel örneği temelinde azgelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerden gelen öğrenciler gerçeğini doğru analiz etmek, ekonomik çıkarlardan bağımsız düşünerek değerlendirmek, gerek Kıbrıs Türkü’ne karşı gerekse vatan topraklarına karşı bir sorumluluk ve ödev…

Çünkü üniversite sahiplerinin daha çok kazanması ve günü kurtarma gailesinin gölgesinde geleceğini kaybetme lüksü yok, Kıbrıs Türk’ünün!

Son olarak;

Nijeryalıların hatta bir takım çeteleşmiş öğrencilerinin burada bir üniversite sahibi olduğunu düşünsenize…

İnanın biz düşünmek bile istemiyoruz!

Zira düşünmesi bile korkutucu…

Çavuşoğlu’nun ithamına üzüldük!

KKTC’de çeşitli temaslarda bulunan Türkiye Dışişleri Bakanı’nın bazı iddiaları hoş kaçmadı…

Hatta CTP içinde bazı PKK’lı vekillerin olduğunu bile söylemesi nedeniyle dehşete düştük!

Bu tür açıklamalar yapıldığı zaman en büyük üzüntümüz ise iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin zedelenmesidir…

Bir de şu konu var tabi ki;

Madem Sayın Çavuşoğlu, meclis içinde PKK’lı vekil olduğuna inanıyor, niye anında gereğini yapmıyor…

PKK sizin de bizim de düşmanımız değil mi?

Bu arada Çavuşoğlu’nun haklı yönleri de yok değil…

CTP, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhuriyet Meclisindeki konuşmasını boykot ederek bize göre tarihi hata yapmıştı!

Öyle ya da böyle bizi tanıyan tek ülkenin Cumhurbaşkanına boykot kararı yakışık kaçmadı…

Büyük ihtimalle de CTP bir gün yeniden iktidara gelebileceğini hesaba katmamış olmalı gerek…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali Murat BAŞÇERİ, Konuk bakan Mevlüt Çavuşoğlu, PKK’lı vekiller konusunda topu sizin kucağınıza attığına göre bunların kimler olduğunu açıklama görevi de size düştü. Aksi halde bu konuda kamuoyunda büyük tartışmalar yaşanacak gibi gözüküyor…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Bakan Çavuşoğlu’nun PKK’li vekiller konusundaki açıklamasından sonra size de cevap hakkı doğdu. Bu konuda detaylı bir araştırma yapıp sonuçları kamuoyuna duyurmanız bekleniyor…

Sayın İdris DENİZ, otopsilerde son günlerde gözle görülür bir gecikme yaşandığından şikayetler gelmeye başladı. Bu ülkenin tek adli tıp uzmanı olarak bakalım bu yoğunluğa daha ne kadar dayanacaksınız biz de merak etmeye başladık.

Sayın Turgay AVCI, yurt dışından ülkeye gelen bazı Nijeryalı grupların burada izinli üniversite satın almak istediklerini biliyor muydunuz? Umarız YÖDAK olarak böyle bir büyük hataya düşmez ve zaten yaşanan adli olayları körüklemezsiniz!

Sayın Reşat AKAR, başta basın olmak üzere bazı özgürlüklerin kısıtlanmasına olanak sağlayacak yasa tasarıları hakkında Gazeteciler Cemiyeti olarak sessiz kalmanız nedeniyle üyelerinizden sitem dolu mesajlar gelmeye başladı. Bu konuya olumlu ya da olumsuz görüşleriniz bekleniyor!

Sayın Serdar DENKTAŞ, bazı muhalefet parti başkanları ile yaptığınız toplantıda yeni yol haritası belirlenmesi konusunda yaptığınız girişimler hayli merak uyandırdı diye duyduk. Konuyu biraz detaylandırarak kamuoyunu bilgilendirmeniz isteniyor…

Sayın Hasan TAÇOY, yeni asgari ücretin 8 bin 500 TL civarında olabileceği yönündeki açıklamanız özelde çalışanları bir nebze olsun mutlu etti ama işveren kesiminin de büyük tepkisini aldı. Bu kadar parayı ödeyemeyeceklerini belirten mesajlar gönderiyorlar…

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, efsane takım Çetinkaya’da başkan krizi yaşanmaya başladığı için camiada şimdi bütün gözler sizin üzerinize çevrildi. Çok yakında kapınız çalınabilir şimdiden hazırlıklı olmakta yarar görüyoruz…

Sayın Bülent DİZDARLI, milletvekili ara seçiminde adaylar arasında artık sizin de adınız anılmaya başladı. Çoğunluk kim aday gösterirse kesinlikle kazanır yorumları yapmaya başladı, hadi bakalım şimdiden hayırlara vesile olsun, yakışır doğrusu…

Sayın Hasan SUNGUR, işverenler sendikası olarak elbette asgari ücretin artırılması konusunda olumsuz tavır ortaya koyacaksınız ama bundan böyle pamuk ellerin cebe girme zamanıdır. En azından şimdiye kadar kazanıp da vermediğinize sayacaksınız…