Halkın gözünün önünde halledemediler şimdi perde gerisinde görüşmeye başladılar.
Hafta sonu vatandaş deniz kenarlarına akıp edip mangal yakarken, siyasiler gizli pazarlıklarla koalisyonu kurmaya çalıştılar…
DP, bir yandan CTP ile dirsek temasına devam edip, görüşmeleri resmi olmaktan çıkarırken diğer yandan UBP ile de temaslar yapıldı ve artık karar aşamasına gelindi…
DP, belli ki kaderi mi olsa nedir anahtar parti olmayı sürdürüyor…
İster CTP’li ister UBP’li olsun serdar bey iktidarda olmayı garantiledi gibi bir hava var etrafta.

İrsen bey halen UBP’nin resmi genel başkanı olduğu için Serdar Denktaş ile el sıkıştı bile…
El sıkıştı ama, yeni başkan olacak Hüseyin Özgürgün’ün özellikle genel başkan olduktan sonra takınacağı tavır da merak konusu oluyor…
Zira eski bacanak olan bu ikili nasıl anlaşacak, nasıl bir koalisyon kuracak, kurulursa ne kadar uzun ömürlü olacak kimse kestiremiyor…
Bir de İrsen Küçük’ün varlığı tartışma konusu!
Herkes İrsen Küçük kurultaydan sonra gidecek diye beklerken, UBP içinde İrsen beyin gitmemek için çeşitli planlar yaptığını söyleyen çok kişi var…

Bugün itibarıyla gizli görüşmeler sonrasında olası koalisyon UBP-DP ve TDP tarafından kurulacak…
Tek sorun, UBP’den ayrılan vekillerin DP’ye geçtikten sonra eski partilileriyle nasıl anlaşıp sağlıklı bir hükümetin kurulacağı…
Sanki bunun da bir formülünü bulmuş gibiler!
O da UBP-DP ve TDP Teknokrat Hükümeti…
Yani mevcut şu anki geçici hükümetten CTP çıkacak yerini UBP alacak…
Ama tek bir siyasi bile bakan olamayacak!
Gerekçe, UBP’li vekillerle eski UBP’li yeni DP’li vekillerin dalaşmaması!
Mantıklı olabilir ama yine de riskli…

Bizim anladığımız o ki, Derviş bey düğmeye bastı…
2015 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Sayın Talat’a karşı bir kalkan hazırlama düşüncesinde…
Hani, Talat ve yakınları CTP’nin UBP ile koalisyon yapmasından yana ya Derviş bey de böylelikle Talat’ı kendi silahıyla vurmaya hazırlanıyor.
Senaryo şu;
UBP-DP ve TDP teknokrat hükümeti kurulacak, önümüzdeki yıl seçimlere kadar da bakanlar teknokratlardan oluşacak.
Yerel seçimler bittikten sonra ki seçimlerde bazı ilçelerde UBP ile DP’nin anlaşma yapıp CTP’nin güçlü olduğu bölgelerde ortak aday çıkarılması sağlanacak, böylelikle CTP yıpratılmak istenecek…
Yerel seçimlerin hemen sonrasında siyasi hükümet kurulup koalisyon hükümeti yoluna devam edecek…

Derviş beyin planı tutar ya da tutmaz!
Hoş olmayan, yeni kurulacak olan koalisyon hükümetinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olarak monte edilecek olmasıdır…
Sayın Talat, UBP’yi yanına almaya çalışırken, Sayın Eroğlu da halen çok güçlü olduğu UBP’yi Cumhurbaşkanlığı seçimlerine alet etmeye çalışıyor…
Ne için, Saray’da bir dönem daha kalmak için!
Peki toplum olarak olan bundan kazancımız ne olacak?
Koskocaman bir hiç!!!



Çavuşoğlu: Gökmen beni kesince ben de onu kestim!


Cumartesi günü UBP İskele ilçe başkanlığı binasındayız…
Seçimlerde bölgenin en çok konuşulan kişisi olan Nazım Çavuşoğlu’nun ricası üzerine gittik, kahvesini içtik.
Bir süredir kendisi için yazdıklarımız kendisini üzmüş olsa gerek ki, ‘bu ne düşmanlık’ diye sitem etti…
Daha da ileri giderek, bizi Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun bu konuda görevlendirdiğini iddia etti…
Ne garip değil mi, siyasilerin ortak tavrı bu;
Eğer bir gazeteci aldığı duyumları kaleme alıp, olumsuz yazılar yazıyorsa, illa ki onu birileri tetikçi olarak kullanacak!
Biz bunu hiç yadırgamadık çünkü kendisi de dahil bir çok siyasetçi, ne acıdır ki güçlerini kullanarak çok sayıda basın organı ile basın mensubunu menfaatleri için kullanmıştır, kullanmaya da devam edecektir…
Sayın Çavuşoğlu ve diğer tüm siyasiler de bilecek ki, ne Levent Özadam’ı ne de Kıbrıs Time’ı hiçbir siyasetçi, iş adamı ve bilumum kişi kendi menfaatleri için kullanamaz, ısmarlama yazı yazdıramaz…
Çavuşoğlu ile seçim sohbeti de yapmayı ihmal etmedik;
UBP’nin bölgedeki başarısızlığını sorduk o da açık yüreklilikle açıkladı…
İlk kez bir seçimde UBP içinde karma oy kullanıldığı ve adayların birbirini kestiğini belirtti…
Peki siz kimi kestiniz diye sorunca da parmak arkasına saklanmadı ve şöyle dedi:
“Mustafa Gökmen beni kesti, bunun için ekipler kurdu, ben de mecburiyetten onu kesmek zorunda kaldım…”

GÜNÜN FOTOGRAFI


MESAJ KUTUSU


Sayın Doğuş DERYA, sosyal paylaşım sitesindeki “AKP istifa’ yazılı resmi partiden gelen baskı nedeniyle çıkardığınız söyleniyor. Millet nelere dikkat ediyor değil mi? Madem ki artık parti disiplinine giriyorsunuz sorun yok demektir.

Sayın İrsen KÜÇÜK,
seçimlerde çıkarılan ve birkaç kez yayınlanan bölge gazetesine ödenen 200 bin TL. birilerinin başını yakacak gibi görülüyor. Bu konuda hafta sonu gizli bir toplantı yaptığınızı öğrendik, gazanız mübarek olsun.

Sayın Ersin TATAR, UBP’nin seçim harcamalarını mercek altına aldınız ama partiden yeteri kadar bilgi alamadığınızdan yakınıyormuşsunuz. O zaman minareyi çalan kılıfını çok önceden hazırladı desenize…

Sayın Turgay AVCI, DAÜ Turizm Fakültesi’nde öğretim üyeliğine başladığınızı memnuniyetle öğrendik. Sizin derslere giren öğrenciler hayli memnun olduklarını belirtiyorlar. İyi dersler dileriz…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, seçim harcamalarına yönelik çok sayıda naylon faturanın ele geçirildiğini öğrendik. Özellikle gazete reklamlarında büyük suistimaller saptanmış, bunları açıklayacak mısınız yoksa parti içi mesele olarak mı kalacak?

Sayın Asım İDRİS, geçmiş hükümet döneminde kimlere ve hangi kulüp ve derneklere ne kadar ödendi, liste halinde kamuoyuna açıklamanız bekleniyor. Bol keseden bu kadar para dağıtılırken, Dr. Küçük oyunlarının parasızlık nedeniyle iptali büyük talihsizlik oldu…

Sayın Özer KANLI, son günlerde fazlaca DP merkezine girip çıktığınız gözlemlenmiş. Çay ve kahve içmeye mi gidiyorsunuz yoksa parti rozeti filan mı takacaksınız, merak konusu olmuş…

Sayın Tahsin MERTEKÇİ, Akdeniz TV Genel Koordinatörlüğünüz hayırlı ve uğurlu olsun. Madem ki siyasetten ümidi kestiniz basınla haşır neşir olmak bakalım size yarayacak mı? Başarılar dileriz…

Sayın Erhan ARIKLI, siz ne kadar DP’nin basit bir üyesi olduğunuzu iddia etseniz de DP kurmaylarının üstünde etkiniz çok büyük. Eğer CTP ile hükmet kurulmazsa bunda payınız çok fazla olacak.

Sayın Mehmet BOYACI, okullarınızın servis araçlarının değiştirilmesi ve daha modern araçların servise başlaması hem velileri hem de öğrencileri memnun etti. Teşekkür mesajlarınız geliyor…

Sayın Taner ULUTAŞ, Ada TV’deki akşam programlarınızın bu haftadan itibaren sonlandırıldığını üzüntü ile öğrendik. Maşallah sizin kanal da değirmen gibi programcı öğütüyor. Bakalım Ali beyin savunması bu kez nasıl olacak?

Sayın Halil ORUN,
Trabzon’dan 1 kasa hamsi getirdiğinizi ama kimse ile paylaşmadığınızı duyduk. Hani Müslüman’ın malı ortaktı? Yakıştıramadık doğrusu…

Sayın Harun DENİZKAN, birkaç haftaya kadar çıkaracağınız günlük gazete kamuoyunda büyük merak konusu olmuş. Bu arada çok sayıda genç işsiz meslektaşın da kuyruğa girdiğini duyduk, umarız hepsini sevindirirsiniz. Kolay gelsin.

Sayın Dursun OĞUZ, siz yurt dışındayken birileri fena bir oyun oynadı ve sizi Saray’a gitmiş gibi gösterdi. Daha siyasetin başındasınız, daha öyle çok şeyler göreceksiniz ki dudaklarınız uçuklayacak…

Sayın Remziye SEVEN, maşallah bakanlıkta eskiden 3 sekreter iş yetiştiremezken siz üç kişinin işini tek başına yaparak büyük bir efor sarf ediyorsunuz. Ara sıra mola verip dostları da ihmal etmemekte yarar var…

Sayın Zeki ÇELER, bir dahaki meclis oturumuna hangi oyuncağı getireceğiniz merak konusu olmuş vatandaş soruyor. Denizaltı isteyen var, göz kırpan bebek isteyen var hatta uzaktan kumandalı itfaiye aracı isteyen bile var, bizden iletmesi.




Günün Fıkrası

Boşanma davası


Boşanma davasında kadın, hakime talebini gerekçesi ile açıklamış:
- Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını istiyorum. Onu dokuz ay karnımda taşıdım.
Hakim kocaya sormuş:
- Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?"
Adam "Var tabii" demiş ve anlatmış:
- Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi. Makineye parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı deliğe atanın mı?
Hakim sekreterine dönmüş:
- Yaz kızım. Çocuk babada kalacaktır...