Dünkü gazetemizin Başyazısı’nda ‘Erhürman ve Truva Atı’ başlıklı yazı özellikle CTP içinde büyük yankı yarattı…

Aslında bilinmeyen bir şeyi konu etmemiştik!

CTP içinde olup bitenleri sadece partililer değil artık sokaktaki çocuklar bile biliyor…

Hele de Cumhurbaşkanlığı süreci gelince Tufan Erhürman biraz da çok fazla istemeyerek aday oldu!

Çünkü parti ilkeleri öyle diyordu…

Bu seçimden kaçamazdı!

Partili illa ki genel başkan diyordu…

Ama istemeyip Akıncı’ya oy vermeye hazırlananlar da yok değil!

Çünkü onlara göre Erhüman, istedikleri kadar sert değil…

Bir de Ankara ile ilişkiler var ya!

Her ‘Ankara’ dediğinde içlerinden iflit oluyorlar…

Erhürman’ın Ankara ile görüşleri hiç değişmedi!

Bu konuda hep samimi oldu…

Ankara’sız Kıbrıs Türkünün en azından bu şartlarda ayakta kalamayacağını söyledi!

Tabi ki CTP içinde Tufancılar ve olmayanların birbiriyle didişmesi de, yine partinin kendi sorunudur…,

Tufan Erhürman’ın Cumhurbaşkanı adaylığına aslında bizim de kamuoyunun da bakış açısı çok daha farklıydı…

Saray yolculuğunun çok erken başladığını düşünüyoruz!

Çünkü kendisi siyasete girdiğinde sadece partilisi için değil, partisiz çok kişi izin de bir umuttu…

Ülke yöneticiler tarafından çok kötü yönetiliyordu!

Zaten kendisi de siyasete attığı ilk günden itibaren ülkenin iyi yönetilmediğini söylüyor ve bu konuda bir takım ciddi vaatler veriyordu…

Ondan beklenti çok büyüktü!

Tavırlarıyla, samimi duruşuyla ve hitap yeteneğiyle biz de dahil çok kişiyi olumlu etkilemişti…

Yapılacak çok şey vardı tabi ki bu ülkede!

Sol bir partinin başında tüm değerleri kucaklayan Tufan hoca da zaten kamuoyuna kendini böyle kabul ettirdi…

Ama bizde siyaset böyle bir şey işte…

Halkın önüne bir takım söz vererek iyi yönetici olmak, ülkeyi layıkıyla yönetmek için çıkıyorsun!

Sonra karşısına ansızın parti ilkeleri ve baskısı gibi kuralları koyuyorlar…

Ülke yönetimine talip olanlar kendilerini ansızın Saray yolunda buluyorlar!

Parti kararları öncelikleri oluyor, hiç istemeseler de hedef değiştirip asıl olması gereken yoldan dönüveriyorlar…

Tufan hocanın adaylığı resim olarak belli olduktan sonra çok sayıda kişiyle konuştuk, kimse itiraz etmedi ama ‘ha keşke…’ ile başlayan çok şeyler söyledi!

Haklıydılar…

Ha keşke yolunu şaşırmasaydı!

Kazanıp da Saray’a oturursa sanki ardından hemen çözüm mü gelecek…

Kendimizi böyle şeylerle kandırmayalım lütfen!   

CTP bir önceki seçim sürecinde ‘karınca’ çalışkanlığını kullandı, bunu kullandı propaganda sürecinde…

Şimdi belli ki karıncalar gitti yerine arılar geldi!

Erhürman diyor ki;

“Bir Cumhurbaşkanı arı gibi olmalıdır…”

Burada arının sıkma ya da bal yapma özelliğini mi ifade ediyor bilemeyiz ama bir Cumhurbaşkanının arı gibi çalışması ne demek işte bunu pek anlayamadık biz!

Cumhurbaşkanı aynı zamanda iç işlere de karışmalıdır diyor…

Yahu Tufan hocam, Bir Cumhurbaşkanı eğer ülkenin iç işlerine de karışıp, söz sahibi olacaksa bu millet meclisteki 50 milletvekilini niye ödüyor ki!

Biz yine de Tufan Erhürman’a bu süreçte başarılar dileriz…

Aslında yapacak daha çok şey vardı ama!

O ve partisi bir iki basamak atlamayı tercih etti…

Seçim öncesi ve sonrası kendini çok ama çok zorlu bir süreç bekliyor!

“Yine yandı keten helva…”

“Muradımı kısa ve öz yazacağım. Tartışmak değil niyetim, bu nedenle yorumlara cevap da yazmayacağım. Derdim içimdekini dökmek …
Zaten belli olan Cumhurbaşkanı adaylarımız, tek tek resmi olarak da adaylıklarını açıklamaya başladılar. Hepimize ve güzel adamıza hayırlı olsun.
Cumhurbaşkanlığına bakış açımız çok önemli.
Rahmetli Denktaş’ın son zamanlarında başlayan makamı hiçe sayan yazılar paylaşımlar , sonraki başkan dönemlerinde de hep var oldu. “Siz bize yaptınızdı, bizde size yapacağız” mantığıyla ortaya çıkan bu yayımlar dosta düşmana karşı bizleri hep zor durumda bırakmıştır. İşin ilginç yanı Kıbrıs Türklerinin bu bölünmüşlüğü sadece ve sadece kendilerine yaramamıştır.
Şimdi yeni bir eşiğe gelmiş bulunmaktayız. Düşünüyorum da acaba kendi kendimize söz verebilir miyiz; “Oy verelim vermeyelim Sevelim sevmeyelim, bu seçimde kazanacak olan lideri, Lider olarak benimsemeye, beş yıl boyunca politikalarını desteklemeye hazırız“ diye…
Verebilirsek ne âlâ…

Yoksa yine yandı keten helva…”

(Dr. Bülent DİZDARLI)

“KKTC vatandaşı kaç kişi?”

“CTP son 16 senenin büyük bir kısmını iktidarda geçirmiştir. Örgütlü bir partidir. Nüfus sayımları yapmış, bütün bürokrasinin ve kayıtların hepsini incelemiş ve bu konuda bence en fazla bilgiye sahip olması gereken bir partidir. Türkiye kökenli vatandaşlarımızın %20-25'inin de oy verdiği bir partidir. Onun için CTP'den gelen nüfusla ilgili herhangi bir manipülatif haber, saptırma, atmasyon söylem beni konuya vakıf olmayan partilerin tavırlarından çok daha fazla üzmektedir. Bu kadar yılda bu muğlaklığı niye ortadan kaldırmadıkları ise düşündürücüdür. Onun için bu konuda onlardan seçimlerden önce şeffaf ve sağlam bir adım bekliyorum. Bu da hepimizin hakkı sanırım. Sayın yoldaşlar adadaki KKTC vatandaşları kaç kişi? Seçmenin yüzde kaçı burada yaşıyor? Kayıtlı işçi sayısı, onların aileleri ve burada okuyan yabancı öğrenciler kaç kişi? Bu sorulara cevap vermek için nüfus sayımı gerekmez. Sadece mevcut kayıtlara bakmak yeterlidir. Bunu diğer siyasi partilerle birlikte yapacak beceriniz ve istenciniz var mı? Bu MUĞLAKLIĞIN ortadan kalkmasını istiyor musunuz? Yoksa söyleyin boşuna sandığa gitmeyelim…”

(Mete HATAY)

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, bazı özel hastanelerle yoğun bakım anlaşması yapıldı ama bunların denetlenmediği konusunda bazı ihbarlar gelmeye başladı. Umarız en kısa zamanda özellikle de sıkı bir partili olan hekimin hastanesini mercek altına alırsınız…

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, Merkezi Cezaevi’ndeki uyuz hastalığını mercek altına alıp soruşturma başlattığınız için hassasiyetinizden dolayı teşekkür ederiz. Ama şu para isteme konusunu yine de es geçmeyin deriz. Acaba birileri haksız kazanç elde etmek istiyor olabilir mi?

Sayın Ali KARAVEZİRLER, Değirmenlik Belediyesi’nin Ercan hizmetlerinden aldığı katkının 5 TL’den 10 TL’ye çıkarılması hükümet içinde büyük tartışma konusu oldu diye duyduk. Kararın geri alınması için bir takım girişimler başlatılacakmış, haberiniz olsun istedik!

Sayın Afet ÖZCAFER, parti tabanından gelen yoğun istek üzerine bir dönem daha DP Genel Sekreterliğine aday olacağınız konuşuluyor. Doğru kara verdiniz zira şu anda partiniz tam da dere geçme süreci yaşıyor, hayırlısı olsun…

Sayın Mustafa AKINCI, geçtiğimiz günlerde Saray’da bir medya patronuyla öğlen yemeğinde buluşup seçim stratejisi belirlemişsiniz. Size de mavi boncuk dağıttı mı yoksa o konulara hiç girmedi mi?

Sayın Asil NADİR, Geçitkale Havaalanı ile sözleşme tarihi bitiği için hükümetin yeni sözleşme imzalamayacağını konusunda karar ürettiğini duyduk. Bakalım tazminat konusunda bonkör olacaklar mı yoksa yokuşa mı sürecekler!

Sayın Ozan ERENAY, DP Genel Sekreterliği adaylığı konusunda bir hayli kararlı olduğunuzu ve bu konuda geri adım atmayacağınız konuşuluyor. Son karar tabi ki sizin ama parti selameti açısından sanki ortalık biraz karışabilir gibi geldi bize…

Sayın Erçin TEKAKPINAR, bazı restoran sahipleri yasadaki sıkı kuralar nedeniyle paket servisi yapacak elaman bulamadıklarını belirten mesajlar gönderiyorlar. Bu konuda esnek olmanızı beklediklerini ifade ediyorlar…

Sayın Ümit BAHŞİ, Fenerbahçe Sıvas’ta hezimete uğrayınca sizin kangalların değeri son günlerde epey arttı diye duyduk. Bu arada oynana maç esnasında siz hangi takımı tutuyordunuz merak ettik doğrusu…

Sayın Ali Özmen SAFA, çok mücadele ettiniz ve direndiniz ama sanki de sonuçta zafere ulaşacaksınız gibi geldi bize. Yasanın büyük ortak tarafından kadük edileceği artık kesin oldu gibi sanki değil mi?

Sayın Alihan PEHLİVAN, yaklaşan yeni yıl dolayısıyla eşinize son model bir jip aldığınızı ve kurdelaya sarıp iş yerine göndereceğinizi duyduk. Hiç merak etmeyin bizden sır çıkmaz kendisine büyük bir sürpriz olacak…