Ben bu yöneticilerin yerinde olsam 8 Ağustos gününü milli bayram ilan ederdim…

Madem ki Kıbrıs Türkünün geçmişinde mihenk dışını oluşturuyor, şimdiye kadar niçin bir aklı evvel bunu konu etmedi bilemiyorum artık!

Çünkü Kıbrıs Türkünün ortak paydasıdır Erenköy direnişi…

Bir Allah’ın kulu orta çıkıp bu günü kötüleyemez!

Zira o tarihlerde siyasi görüşler bir yana bırakılmış, vatan savunması ön planda olmuştu…

İşin daha da kötüsü e direnişe katılan bir çok isim daha geçtiğimiz yıllara kadar vatan hainliğiyle bile suçlanıyordu!

Ülkesi için canını ortaya koyanlar hain olabilir mi?

Olamaz tabi ki ama bizde siyaset hep ön planda tutulunca, milliyetçilik bazılarında rant kapısı olarak görülünce bunu da doğal karşılamak gerek!

Bu ülkenin Erenköy ruhu çoktan tarihe gömülmüştür…

Çünkü o zaman toplumsal menfaatler gözetilirken, bunun için canlar ortaya konulurken, şimdi acımasız bir bireyselcilik söz konusudur!

Biz merkezli bir toplum gitmiş ben merkezli bir toplum haline getirdiler bizi…

Kim bilir belki de ganimet düzeninin olmasa olmazıydı bu!

Siyasiler erklerini korumak için ülke insanının refahı için çalışacaklarına ganimet dağıtmaktan başka bir halta yaramadılar…

İnsanoğlu da yüzsüz ve doymaz olunca Erenköy ruhu ülkeyi terk etti, yerini ganimet düzeni aldı!

Gelen dağıttı, giden dağıttı…

Dağıtırken bile adil olmadılar, kendinden olmayanı adam yerine bile koymadılar!

Sonuçta ganimet tükenince birbirimizi yemeye başladık…

İstisnalar hariç bu yüzden inanmam nutuk sallayanlara…

İstisnalar kaideyi bozmuyor çünkü!

Erenköy ruhunu yere göğe sığdıramayanlar ganimet düzeninin mimarları oldular…

Ama bunu unutmuş olmalılar ki halen atıp tutmaya devam ediyorlar!

Erenköy ruhu çoktan gitti yolsuzluk, hortumlama, devlet kaynaklarını ona buna peşkeş çekme ruhu hakim ülkede…

Bol keseden attıklarına bakmayın siz, bir çoğu yaşamadığı için o günleri sadece sallıyorlar!

Ganimet dağıtmaya devam ediyorlar!

Kim inanır ki bunların böyle milli gün ve olayların yıldönümünde samimiyetlerine…

Kendileri bile inanıyorsa namert olayım…

Sevgili okuyucular…

Müzakere süreci başarısızlıkla sonuçlandı ya!

Kıbrıs Türkünün genelinin ruh hali de bozuldu…

Bakın sosyal medyaya, bakın yapılan açıklamalara, bakın karalamalara bir lütfen!

Erenköy ruhu çok gerilerde kaldı…

Ganimet ruhu da tükenmek üzere!

Böyle adaletsizlik, eşitsizlik ve adam kayrılan bir ülkede ruh hali mi kalır…

Arazi dağıtılacak önce eş dost akraba yararlanacak!

Devlete istihdam yapılacak, torpilsiz gencin zerre kadar hakkı olmayacak…

İhale zarfları açılacak, konu hep mahkemeye sevk olacak!

Atama ve terfi yapılacak, emir hep yüksek makamdan gelecek…

Onun içindir serzenişimiz!

Erenköy ruhunu çoktan yitirdi önce siyasetçi sonra Kıbrıs Türkü…

Ve okyanusun ortasında kaptansız gemi gibi bir oraya bir buraya savrulup duruyoruz!

Erkan Eğmez olayı…

Epey gündem oldu Erkan Eğmez’in tutuklanma süreci…

Daha da olacak gibi!

Çünkü yorumda bulunanların bir çoğu siyasi görüşlerinden dolayı keskin bıçak…

Ciddi bir de bilgi kirliliği yaşanıyor!

Erkan Eğmez ve arkadaşı askeri bölgede tutuklanmış konu yargıya taşınmıştır…

En çok güvendiğimiz yargı karar verecek, biz de saygı duyacağız!

Suçu varsa da cezasını çekecek…

Bu arada şu sigara kaçakçılığı söylentileri!

Biri bir taş attı ya kuyuya, sürü halinde bazıları bunu üstüne atladı…

Küfrün ve hakaretin bini bir para!

İnsanların ailesi mi var çoluğu çocuğu mu var, yaşlı ana babası mı var kimsenin umurunda bile değil…

Şunu da eklemekte yarar var;

Konuyu yetkili makamlardan araştırdık, soruşturduk, sigara kaçakçılığı gibi bir olay yok!

Tamam suçlayalım, kızalım ve öfkelenelim ama bunları bile yaparken haddimizi bilelim…

Unutmamak gerek ki, bugün sana olanlar yarın bana da olabilir!

Yerli sanatçılar sahipsiz…

Eskiden sadece büyük oteller ve casinolar getirirdi…

Şimdi bu hastalık belediyelere sıçradı!

Ada genelinde festivaller Türkiye’den getirilen sanatçılarla doldu taştı…

Bazı belediyeleri elbette dışarıda tutuyoruz!

Ama belediyelerin bir çoğu bataktayken onca paranın bunlara verilmesi kadar bir saçmalık olabilir mi?

Bizim yerli sanatçılar ise yine devre dışı!

Onların sorunlarından kimsenin haberi yok…

İntihara teşebbüs edenler!

Çocuğunun okul parasını ödemekte zorlananlar…

Evine haciz gelenler!

Sigortası olmadığı için emeklilik hakkı olmayanlar…

Tamam bizde sanatçılık profesyonel değil ama!

Öyle de olsa onları bu kadar ihmal etmeye kimsenin hakkı yok…

Kahvehaneler de örgüt sayılırsa…

Dernek ve birlik enflasyonunun yaşandığı ülkemizde bazılarının yaptığı eleştiriler tamamen komik kaçıyor…

Son moda Cumhurbaşkanı Akıncı’ya bilgilendirme toplantılarına çağırmadığı için tepki koymak!

Bazılarını iyi biliriz;

Binalarının salonlarında okey oynanır, pastra oynanır hatta pokerize oynanır ama bunlar bile şikayet ederler…

MESAJ  KUTUSU

Sayın Emin BİLGEN, şu sıralarda sizin için tamamen kader anları yaşanıyor. Her an bir takım değişikliklere de hazırlıklı olmanız gerekiyor. Sonucu sizin gibi biz de merakla bekliyoruz, artık hakkınızda hayırlısı diyelim…

Sayın İrsen KÜÇÜK, KKTC’deki tedavi yanlış çıkmış ve Ankara’da devam etmeye karar vermişsiniz. Tekrardan büyük geçmiş olsun. En kısa zamanda sağlığınıza kavuşup vatanınıza dönme dileklerimizle…Allah sizi sevdiklerinize bağışlasın…

Sayın Mustafa AKINCI, sabahları evinizden çıktıktan sonra eskort polisinin yol kesip size yom vermesine halen devam ediyorsunuz. Hani şu meşhur ev temizliği sözünüz var ya onun için bir kez daha hatırlatalım dedik!

Sayın Rauf DENKTAŞ, size verildikten sonra geri alınan 220 dönümlük arazinin başka bir şahsa verilmek için düğmeye basıldığını biliyor muydunuz! Konuyu mercek altına almanızı öneririz!

Sayın Özdemir BEROVA, Turgay Hilmi ile ne alıp veremediğiniz var bilemeyiz ama böyle büyük organizasyona imzasını attıktan sonra insan er azından bir telefon açarak kendisini onore ederdi. Yani bu kadar da inatçı olduğunuzu bilmiyorduk doğrusu…

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, kısa bir tatil için adadan ayrıldığınızı ama dönüşte ortalığı çok karıştıracak eylem ve girişimlerde bulunacağınız konuşuluyor. Yani adamları ot yolar hale getirdiniz başka ne istiyorsunuz ki…

Sayın Serdar DENKTAŞ, seyrüseferde sistem değişecek ödeyenle ödemeyen aynı terazide olmayacak dediniz biz de sözünüze uyduk ödedik. Acaba o yeni sistemden vaz mı geçtiniz? Arşivlerin mürekkebi daha kurumadı bilesiniz…

Sayın Mustafa ULAŞ, hadi geçmişte neyse diyeceğiz ama şimdi bir siyasi partinin yönetici olduğunuz için eleştiri dozunu daha iyi ayarlamanız gerekiyor değil mi! Haklıyken haksız durumlara düşmeyin de…

Sayın Ali KİŞMİR, hazır özel sektörde sendikal hareket gündeme gelmişken siz de sendika olarak özel medya organlarında çalışanların sendikalı olmaları için bir girişim başlatsanız fena mı olurdu yani?Zira bir çok çalışanın sosyal hakları bile yatmıyor…

Sayın Hasan KAHVECİOĞLU, Atatürk Öğretmen Akademisi’ndeki gelişmeler üzerine statükoya karşı bir yazı döşediğiniz için sizin gibi aydın birisi bile anında sözde aydınlar tarafından dışlanabilir, aman dikkat!

Sayın Armağan CANDAN, bir Rum sporcuyu başarısından dolayı tebrik edince kazan yine kaynamaya ya da kaynatılmaya başlandı! Artık bundan böyle kimi tebrik edip kimi etmeyeceğinizi danışmanız mı gerekecek acaba!

Sayın Mehmet ÇAKICI, siz sıkı bir diyete girince kokoreççi arkadaş sürekli bizi arayarak işlerin iyi gitmediğinden şikayet ediyor. Desenize o kiloları boşuna almamışsınız. Bu arada Lefkoşa’da ciddi bir transfer hazırlığında olduğunuzu duyduk, hadi hayırlısı artık…

Sayın Doğan ŞAHALİ, Güzelyurt’ta parti olarak epey kıpırdanma yaşadığınız konuşuluyor. Bu arada belediye başkan adayınız bile belirlenmiş ama ser verip sır vermiyormuşsunuz. Elbet birileri çıtlatacak ama…

Sayın Ertan TOSUN, TC Maliye Bakanlığı danışmanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Madem ki o önemli makama atandınız muhakkak bir bildikleri vardır değil mi? Bu arada KKTC hakkındaki görüş ve önerileriniz şimdi daha önekli olacak tabi ki…

Sayın Polat ALPER, balon turlarına bir hayli ilgi var diye duyduk. Bu arada masım mensupları indirimli uçuş bekliyor haberiniz olsun. Aksi halde balonu patlatmak düşüncesinde olanlar bile yok değil…

Sayın Burçin KAHRAMAN, belediyeler festivallerde Türkiye’den ciddi aralar ödeyerek sanatçı getiriyor siz de hayır kurumu gibi bazı etkinliklerde ücretsiz sahne alıyorsunuz. Tebrik ederiz doğrusu bu devirde kimse böyle fedakarlık yapmaz…