Cumhurbaşkanlığı alev alev yakıyor.
Yanan Cumhurbaşkanlığı arzuları.
En çok Özersay ve Akıncı’da.
Ölüyorlar Cumhurbaşkanı olmak için.
Erhürman ve Tatar ise farklı.
Cumhurbaşkanlığını görev addediyorlar.
Yanan emeller içinde kavrulmuyorlar.
Ki zaten olması gereken bu.
Ancak Akıncı ve Özersay başka boyutta.
Sanki miras için tereke kavgası veriyorlar.
Sanki tapulu arazileri Cumhurbaşkanlığı.
Sanki bu tapulu arazilerine birileri gecekondu kondurmuş gibi.
*****
Akıncı, kahvehane gezmekten bitap.
Köylerde turlamaktan harap.
70 kusur yaşında belli ki tatlı geldi Cumhurbaşkanlığı.
"Bi daha" demekten kendini alamamış.
Emeklilikte rahat bir makam tabi.
Babam olsa babam da ister.
Zaten babamla ayni ekran.
Tek fark Babam Güzelyurt’ta emeklilik sürdürüyor.
Akıncı ise Saray’da.
*****
Özersay’a gelirsek eğer!!
Özersay bambaşka bir vaka.
Toplumsal gerçeklikten kopuk.
Toplum hissiyatından uzak.
Ne pahasına olursa olsun Cumhurbaşkanlığı hevesinde.
Kendi dünyasına o kadar dalmış ki!
Toplumsal destek dipte ama ayırdında değil.
Hatta bizi temin ediyor.
Cumhurbaşkanlığı ile ilgili geri durmayacakmış.
Ne demeli acaba!
*****
Denecek çok şey var.
Ama belli ki Özersay başka bir diyarda yaşıyor.
Neyse paşa gönlü bilir elbette.
Madem toplumsal desteği farkında değil.
O zaman biz de Özersay’ı motive edelim.
*****
Ne olur aday ol Özersay!
Sen olmadan güçsüz bir toplumuz.
Vizyonun olmadan bir hiçiz.
Sensiz yok olur gideriz.
Gel Cumhurbaşkanımız ol.
Ol ki çıkalım karanlıktan aydınlığa!
Ol ki ersin başımız göklere!
En büyük Özersay, başka büyük yok.
Hayal bu ya!
Uçalım uçabildiğimiz kadar.
Özersay da uçsun uçabildiği kadar.