Elcil, mektubunda, “Türkiye’de yaşanan temel insan hakları ihlallerini eleştiren, demokrasiyi, özgürlükleri, evrensel insanlık değerlerini savunanlara yönelik Türkiye’deki faşizan baskılar yapıldığını; bunların adanın kuzeyinde yaşayan AB vatandaşlarına da yöneldiğini” iddia etti. Elcil, “Avrupa Birliği toprağında temel özgürlükleri savunan ve faşizmi eleştirenlerin polis baskısı ve tehdidi ile karşılaştığını” ileri sürerek, “Avrupa Birliği’nin her ülkesinde, vatandaşlarının haklarını savunmayı kendine hedef seçen Avrupa Birliği kurumlarının bu konuda harekete geçmesi temel beklentimizdir” dedi. KTÖS’ten yapılan açıklamaya göre, Elcil, Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani’ye gönderdiği mektupta, şu ifadelere yer verdi: “Sizlerin suskunluğunuz Kıbrıs’ın kuzeyinin AB toprağı olup olmadığını tartışılır hale getirmektedir. Avrupa Birliği vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin korunmasının AB’nin temel bir ilkesi olduğunu hatırlatır, sizi baskıya uğrayan AB vatandaşı Kıbrıslı Türkler konusunda göreve davet ederim.” Elcil, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş antlaşmalarındaki garantörlük sorumluluğu çerçevesinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bozulan anayasal nizamını tekrardan tesis etmek ve toprak bütünlüğünü korumak için 1974 yılında askeri müdahalede bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin adanın kuzeyinde Kıbrıs Cumhuriyeti ve AB vatandaşı Kıbrıslı Türklere yönelik baskılarına açıkça devam ettiğini ileri sürdü. Geçmiş yıllarda birçok sendikacı, gazeteci ve yurtsever Kıbrıslı Türk’e yönelik tutuklama, “haksız yere suçlayıp” mahkemelerde davalar açma veya polis tarafından sorgulamaların artarak devam ettiğini savunan Elcil, “bir yandan adanın kuzeyinin demografik yapısını değiştirmek için Türkiye’den sistematik nüfus aktarılması ve vatandaşlık dağıtılması devam ederken, diğer yandan ise Sünni İslam inancının yaygınlaştırılması için her türlü altyapı ve propaganda faaliyetleri sürdürülmektedir” iddiasında bulundu. Elcil, “TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türkiye hükümetinin baskıcı politikalarına karşı çıkan gazeteci Şener Levent ve Afrika gazetesi yazarı Kubilay Özkıraç’a yönelik saldırıların bunun en güzel örnekleri olduğunu” savundu.