Parti tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, Erhürman dün Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği’ni (İŞAD) ziyaret ederek, görüş alışverişinde bulundu. Cenevre’de gerçekleştirilen 5+BM gayriresmi toplantısının ardından sivil toplum örgütleri, sendikalar ve ekonomik örgütlere ziyaret başlattıklarını ifade eden Tufan Erhürman, partisinin uzun vadeli kalkınma planlarını İŞAD yönetimiyle paylaştı. CTP lideri Tufan Erhürman, pandemiyle birlikte tüm dünya ülkelerinde ekonomik krizin baş gösterdiğine işaret ederek, buna karşın ülkelerin bir çıkış stratejisi planladığını, ancak ülkede böyle bir planlamanın olmadığını savundu. Erhürman, iktidara gelmeleri halinde derhal bir çıkış stratejisi ortaya koyacaklarını, bunun da uzun vadeli kalkınma planlarıyla gerçekleşeceğini söyledi. “Boş umutlarla bir yere varılamayacağını” kaydeden Erhürman, “Ekonomik kriz üstüne, bir de siyasi kriz bindi ve binmeye devam ediyor” dedi. Erhürman, Türkiye ile ilişkilerin “hiç olmadığı kadar kötü bir dönemden geçtiğini” savunarak, “Hem de bunlar, başta ‘En iyi ilişkiyi biz kurarız’ diyenlerin olduğu bir dönemde yaşanıyor. Görülmüş şey değil. Bu ülkenin iş insanları artık Türkiye ile doğrudan ilişki kurmaya başladı. Hükümet ortada yok. Türkiye’yle ilişkileri kuran hükümet değil” şeklinde konuştu. “İŞ YAPAN İNSANIMIZI KORUMAMIZ GEREKEN BİR DÖNEMDEYİZ” CTP Genel Başkanı Erhürman, ülkenin büyük bir ekonomik çıkmaza sürüklendiğini savunarak, “iş yapan insanların korunması gerektiği bir dönemden geçildiğini” söyledi. Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC hükümetleri arasında imzalanan ekonomik protokole de işaret eden Erhürman, şunları kaydetti: “Protokolü imzalamaya gitmeden önce söyledik. Gelecek olan para 3 milyar 250 milyon TL ise özel sektöre 80 milyon ayrılması çok az. Protokolü imzaladılar ama ortada gelen para yok. Bunu Maliye Bakanı açıkladı. 3 kuruş para geliyor köy yolları için, o para da buradaki piyasaya dağılmıyor. İhalesi TC’de açılıyor. Bahaneleri de KKTC’de ihaleler yavaş ilerliyormuş. Azınlık hükümeti İhale Yasası’nı değiştirmemiz gerekir demiş olsaydı biz buna karşı çıkmazdık.” “Ekonomik protokolde ekonomi konularının yer alması gerekirken, Tatar’ın sarayının protokol içerisinde olduğunu” ileri süren Erhürman, bu sıkıntıların uzun vadeli kalkınma planlarıyla aşılabileceğini ve yapılacak 3-4 farklı hamle ile ekonomik olarak ülkenin önünü açabileceklerini savundu.