Ziya Öztürkler…

KKTC Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü…

Dünkü köşe yazısını umarız okumuşsunuzdur, okumayan da okusun lütfen!

İşte yazının çarpıcı bölümleri;

“TC’deki eğitim şurasında iki gün gözlemci olarak yer aldım...

Şuraları kıyasladığımda eğitim anlayışımızda farklılıklarımızın olduğu gerçek...

Aynı noktada olmaya da gerek yok...

Kendi kültür ve benliğimizi kaybetmeden gelecek nesillere aktarmamız gerekenler var...

Her şeyden önce bizler Kıbrıslı Türküz...

En basit örnekle biyoloji derslerindeki “Hayatın Başlangıcı ve Evrim” ünitesinin kaldırılmış olmasını doğru bulmuyorum...

Her ülkenin kendine özgü değerlerine sahip çıkması gerektiğine inanmakla birlikte, evrensel değerleri dışlamanın da doğru bir yaklaşım olduğuna inanmıyorum...

Esas sorun kendi müfredatımızı ve kendi kitaplarımızı yaratamamaktan kaynaklanıyor...

TC’deki müfredat değişikliğinin bu derece ülkemizde tartışılmasının nedeni TC’deki ders kitaplarının ülkemizde de kullanılmasından kaynaklanıyor...

Doğal olarak orada yapılan değişiklikler bizi de etkiliyor...

Ama bize kimse TC’deki kitapları kullanın diye dayatma yapmıyor...

Aslında bu sorunun da ana kaynağı yine kendimiziz...

Bu gibi olaylarda da ötekileştirme ve TC düşmanlığı yaratmaya çalışanlar var...

Bunlara da izin vermemeliyiz...”

Görüşlerini parmağının arkasına hiç saklanmadan ortaya koymuş…

Türkiye’deki eğitim şurasına da katılmış ve Türkiye ile KKTC arasında eğitim anlayışında farklılıklar olduğu saptamış!

Hiç ıkınmadan sıkınmadan ‘hayatın başlangıcı ve evrim’ ünitesinin kaldırılmış olduğunu doğru bulmadığını vurguluyor…

KKTC eğitim sistemindeki asıl sorunu da çok doğru olarak tespit etmiş;

“TC’deki müfredat değişikliğinin bu derece ülkemizde tartışılmasının nedeni TC’deki ders kitaplarının ülkemizde de kullanılmasından kaynaklanıyor...”

Sorunların, karşılıklı tartışmaların asıl nedeni budur işte!

Türkiye’den hiç kimse oradaki kitapların burada da geçerli olması için baskı filan yapmıyor…

Ama biz her şeyin kolayını seçeriz ya…

Kopyala yapıştır örneği!

Kitaplar konusunda da böyle yapınca durum ortada…

Ve sonuçta sonu hiçbir zaman olmayacak tartışmalar!

Ondan sonra da Türkiye-KKTC kavgalarına varan anlamsız suçlamalar…

Ziya Öztürkler aslında bu görüşleriyle bakanlık olarak bir özeleştiri de yapmış oluyor!

Çünkü tartışmalar dönüm dolaşıp devleti buluyor…

Devletin eğitim birimlerindeki yetkilileri!

Tüm eğitim camiasını…

Eğitim sendikalarını!

Oturup yeni bir eğitim sistemi geliştirelim diyen kimse yok…

Bakanlar kopyalayıp yapıştırıyor…

Eğitim sendikaları eleştiriyor!

Kendi projemizi kendimiz üretelim diyen yok…

Taraflar ellerini taşın altına koyacağına sadece birbirini suçluyor!

Sonra da Türkiye’den baskı var feryatları…

Özellikle devlet kanadına sesleniyoruz;

Bu kadar pısırık olmayın artık!

Bizim de kendi kültürümüz kendi tarihimiz kendi geleneklerimiz var diyerek proje üretin…

Bakalım Türkiye’den baskı yiyecek misiniz?

Öyle bir şey olursa da ülke insanı top yekun sizin arkanızda olacaktır…

Cami-okul tartışmaları…

Sendikalar bir takım mücadelelerinde yanlış kanala oturmuş vaziyette…

Cami sayısı okul sayısından bilmem ne kadar fazlaymış!

Olaya böyle bakınca da tartışmaları körükleyen taraf oluyorlar…

Bu ülkede cami de olacak okulda!

İnanç meselesini tartışma konusu yaparsanız toplumun önemli bir kısmını da karşınıza alırsınız…

Siz birer eğitimci olarak camilerin sayısını değil okulların sayısını ön plana çıkarın!

Çok daha da önemlisi okullarda verilen eğitimin kalitesini ortaya koyun…

200 değil 2 bin tane okul olsa ve eğitim yerlerde sürünüyorsa ne fayda!

Eğitimdeki kalitesizliği ve bunların topluma yansımalarını ortaya koyun…

Bu arada iki yıl önce okul duvarlarına asılan PKK kadınının dağdaki halini reklam eden afişlerin de bir özeleştirisini yapsınlar!

Bu ülkede hem okul hem de cami olacak…

Okullarda kaliteli eğitim ve eğitimci, camilerde laikliye toz kondurmayacak din adamları istiyoruz!

Hasta Hakları Yasası nihayet…

Dün hasta haklarını irdeleyen bir yazı kaleme almış ve örnekler de vermiştik…

Sağlık Bakanı Dr. Faiz Sucuoğlu yazıyı okuyup bizi aradı ve müjdeyi verdi!

Bu konudaki yasa çalışması tamamlanmış ve Pazartesi günü Meclis’e sunulacakmış…

Biraz geç de olsa olumlu bir gelişmedir bu!

Emeği geçenleri kutlarız…

Dün ayrıca Evrensel Hasta Hakları Derneği Başkanı Emete İmge ile görüştük en kısa zamanda buluşup detaylıca konuşacağız!

Söz verdiğimiz gibi konu insani boyut taşıdığı için de hasta hakları için elimizden gelen desteği esirgemeyeceğiz…

Herkesi bu konuya katkı yapmaya çağırırız!

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa DEVECİ, geçen yıl et kaçakçılığına karışan bir gümrük memurunun dosyasının kapatıldığına dair ihbarlar alıyoruz. Bu konudan özellikle de Gümrük Dairesi çalışanları epey rahatsız olmuşlar bunda sizin de katkınızın olduğunu düşünüyorlar. Umarız öyle değildir…

Sayın Özdemir BEROVA, yaz tatili yapmak sizin de hakkınız ama niye bunu sosyal medyada paylaşır da bütün şimşekleri üzerinize çekersiniz ki! Muhalifler şu sıralar hiçbir açığı kaçırmıyorlar. Doğal olarak siz de çekeceksiniz artık…

Sayın Ziya ÖZTÜRKLER, Türkiye ve KKTC’deki eğitim sisteminin aynı olmadığı yönündeki yazınız tek kelimeyle mükemmeldi! Bir de bunu bizim hazırcı siyasilere anlatabilirseniz çok iyi bir amme hizmeti yapmış olacaksınız…

Sayın Suat GÜNSEL, hastanelerinizde yaşanan bir takım olumsuzlukların hastalara yansımaması için bir takım çalışmalar yapmanız gerekiyor. Sonuçta onlar da sizin için birer müşteri ve haliyle müşteri memnuniyeti diye de bir şey var!

Sayın Besim TİBUK, ikinci bir gazete için düğmeye bastığınız konuşuluyor. Bu ya yeni olacakmış ya da mevcut bir gazeteyi satın alarak olacakmış diyorlar. Bu işler sizi epey heyecanlandırıyor desenize, hayırlara vesile olsun artık…

Sayın İmam ALTINBAŞ, İNG Bank’tan sonra HSCB Bankası’nı da holdinginizin bünyesine kazandırarak bankacılıkta çok büyük bir atılım yaptığınızı duyduk. Bu arada bir de yeni holding çalışması varmış, hayırlı uğurlu olsun…

Sayın Emine SOLYALI, gıda denetimleri konusundaki açıklamalarınız kamuoyunda bu konuda bir rahatlama getirdi. Uzman olduğunuz bu konuda daha sık ve detaylı bilgilendirmelerinizi bekliyoruz…

Sayın Onur OLGUNER, LTB’nin su fiyatları konusundaki yazınız yoğun tartışmalara neden oldu. Kimisi başkan adayı olacağınıza verirken kimisi de astronomik fiyatlardan dolayı dere tepe düz gitti. İlk toplantıda kavga var hazırlanın deriz…

Sayın Halil TALAYKURT, 3 kahraman meselesi artık gündemin tepesine oturdu ve meraklılar bu konuda cadı avına başladılar. En iyisi meraktan çatlamasınlar diye gelin siz açıklayın deriz…

Sayın Hasan KÜÇÜK, bir üniversitenin mütevelli heyetine üye olarak artık bu sektörde de kendinizi göstereceğiniz konuşuluyor. Sizin gibi yılların hesap uzmanını kim olsa bünyesine dahil ederdi, Allah kolaylıklar versin…

Sayın Murat GEZİCİ, yeni bir genel seçim anketi yayınlayacağınızı duyan size ulaşamayınca beni bizi telefon yağmuruna tuttu. Allah rızası için en kısa zamanda açıklayın da baskı altında kalmaktan kurtulalım…

Sayın Alican KABAKÇI, birlik içinde muhalefetin dozunu son günlerde artırdığınız gözleniyormuş. Yine de deriz köylünün en büyük gücü olan bu güzide kurumun yıpranmaması için azami gayret gösterin…

Sayın Turgay HİLMİ, yarın akşam ki ses kirliği eylemi için çok özel sürprizler yapacağınız iddia ediyor. Acaba diyoruz 25 kişilik orkestrayı getirmeyi filan mı düşünüyorsunuz Ne alem olur ama değil mi?

Sayın Emete İMGE, Hasta Hakları Yasası sonunda sizlerin de gayretleriyle hafta başı Meclis’e sunuluyormuş. Bu yasayı umarız enine boyuna incelemişsinizdir. Bu arada kadroyu genişletmek için de yoğun bir çalışma yapmak gerekiyor değil mi?

Sayın Hüseyin ANGOLEMLİ, inşallah bizin dediğiniz olur ve halk artık uyanıp sesini daha fazla çıkarmaya  başlar. Zira bizim vatandaş sosyal medyada konuşmayı sever de iş icraata gelince ortalıkta pek gözükmez…